Gündem

AYM’nin Basın Müşaviri Osman Arslan’a “Milli Emlak dolandırıcılığı” davası

19 Aralık 2024 00:00

Güncelleme: 19 Aralık 2024 00:00

Anayasa Mahkemesi Basın Müşaviri Osman Arslan’ın, İstanbul ve Antalya’daki bazı milli emlak arazilerinin satışı vaadiyle vatandaşları 40 milyon liradan fazla dolandırdıkları iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında kasım ayında gözaltına alınarak serbest bırakıldığı ortaya çıktı. Ankara Başsavcılığı, aralarında Arslan’ın da bulunduğu 9 şüpheli hakkında “nitelikli dolandırıcılık” ve “sahtecilik” suçlarından iddianame düzenlerken, Arslan’ın 20 yıl 3 aya kadar hapisle cezalandırılması ve tensiple beraber tutuklanması talep edildi. İddianame, Ankara 7.Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilirken, tutuklama talebi ise reddedildi. Öte yandan dosyadaki sanıklardan Özgür Erdoğan, asıl fail olan Serkan Arslan isimli kişinin, bir milletvekilinin kardeşine ait çakarlı araçla gezdiğini, kullandığı villaya eski Ankara Asayiş Şube Müdür yardımcısı Arzum Nazman ve Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin gibi isimlerin de geldiğini öne sürdü. Davanın ilk celsesi 6 Mart’ta görülecek.

9 kişi hakkında dava açıldı

Ankara Başsavcılığı, geçen kasım ayında İstanbul ve Antalya’daki bazı Milli Emlak arazilerinin satışı vaadiyle bir avukatı 40 milyon lira dolandırdıkları, bir kuyumcu ve oğlundan da altın kotasının yükseltilmesi vaadiyle zorla 200 bin dolar aldıkları ve 400 bin dolarlık da senet imzalattıkları gerekçesiyle 9 kişi hakkında gözaltı kararı vermişti. Operasyon kapsamında gözaltına alınanlardan birinin de Anayasa Mahkemesi Basın Müşaviri Arslan olduğu ortaya çıktı. Soruşturmasını tamamlayan savcılık, Arslan’ın da aralarında bulunduğu 9 kişi hakkında iddianame düzenledi.

Altın kotasını yükseltme vaadi

Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianameye göre, M.S.A adlı bir kuyumcu, Mirze Aylanç isimli kişi aracılığıyla Milli Emlak arazilerini alıp satarak kazanç elde ettiklerini duyduğu Serkan Arslan ile tanışmak üzere Ankara’ya geldi. Burada lüks bir villaya götürülen kuyumcu, villa çevresinde çakarlı araçlar ve silahlı korumalar gördü. İçeriye girerken cep telefonu da elinden alınan kuyumcu, villaya çakarlı araçlarla gelen Serkan Arslan ile tanıştı. Kuyumcuya altın kotasının yükseltilmesini vaat eden Arslan, bu iş için hazineye yatırmak üzere 1 milyon 200 bin dolar istedi.

Silah zoruyla para aldılar

Görüşmenin ardından İstanbul’a dönen kuyumcu, yaptığı araştırmada hazineye böyle bir para yatırılmasının mümkün olmadığını öğrendi. Kuyumcu, Serkan Arslan’ın yanındaki Zekeriya Kaya isimli kişiyi arayarak, para yatırmayacağını söyledi ancak Zekeriya Kaya, parayı alarak Ankara’ya gelmesini istedi. Bir kez daha Ankara’ya gelerek oğluyla beraber söz konusu lüks villaya giden kuyumcu, iddiaya göre burada Serkan Arslan tarafından alıkonuldu. Arslan, vaat ettiği işi halletmek için masraf yaptığını öne sürerek yanındaki silahlı adamlarla korkuttuğu kuyumcuya, bir döviz bürosu aracılığıyla 200 bin dolar göndertti. Parayı, Serkan Arslan’ın adamı olduğu belirtilen Özgür Erdoğan isimli kişi döviz bürosundan teslim alarak getirdi. Kendisine zorla 400 bin dolarlık da senet imzalatılan kuyumcu, Özgür Erdoğan isimli kişinin Cumhurbaşkanı’nın akrabası olduğu söylenerek de korkutuldu. Canını zor kurtaran kuyumcu, daha sonra bu kişilerden şikayetçi oldu.

“Devletle bağlantılı tanıdıklarım var”

Serkan Arslan ismiyle ilgili bir diğer şikayet de İstanbul’da avukatlık yapan M.C.K. tarafından yapıldı. 2023 yılında Maltepe’deki bir araziyi satın almak için yaptığı araştırmada, arazinin Milli Emlak’a ait olduğunu öğrenen M.C.K., o tarihte yanında çalışan Mehmet Bulut isimli kişiye bu durumdan bahsetti. M.C.K.’nın iddianamede yer alan ifadesine göre Bulut, Milli Emlak’tan bu araziyi alabilecek MİT ve devlet görevlileriyle bağlantılı tanıdıkları olduğunu, bu kişilerin Alsancak Bilişim isimli firma aracılığıyla çok sayıda araziyi aldıklarını duyduğunu söyledi. Bu kişilerle tanışmak isteyen avukat M.C.K., Bulut ile beraber Ankara’ya geldi.

“AYM Basın Müşavirinin yanında ödeme yaptım”

M.C.K., daha sonra Bulut ve Anayasa Mahkemesi Basın Müşaviri Osman Arslan ile birlikte Alsancak Bilişim isimli firmanın bulunduğu plazaya gitti. Söz konusu ofiste M.C.K.’yı, kendisini devlet görevlisi olarak tanıtan Serkan Arslan ve koruması karşıladı. Görüşme sonucunda Serkan Arslan, M.C.K’ya Maltepe’de bulunan araziyi kendisi adına alabileceğini, arsa için Milli Emlak Müdürlüğüne 2 Milyon 700 bin lira yatırılması gerektiğini, kendisinin de bu paranın iki katını komisyon olarak alacağını söyledi. İfadesine göre M.C.K., Mehmet Bulut ve Osman Arslan’ın yanında Serkan Arslan isimli kişiye 1 milyon 250 bin lira parayı elden ödedi.

Tapu teslim edildi

Daha sonra İstanbul’a dönen avukat M.C.K, kendisinden peyder pey masraf adı altında istenen paraları da gönderdi. Bir süre sonra Serkan Arslan, M.C.K.’yı Ankara’ya çağırarak satın alma sözleşmesini imzalaması gerektiğini söyledi. Tekrar Ankara’ya gelen avukat, yine Alsancak Bilişim firmasının ofisine giderek adına düzenlenen sözleşmeyi imzaladı. Bu görüşme sırasında M.C.K.’ya gönderdiği paraların Hazine hesabına yatırıldığına dair dekont da verildi. Birkaç gün sonra M.C.K.’nın telefonuna Elmadağ Tapu Müdürlüğü'nden randevu mesajı geldi. İki gün sonra aynı ofise davet edilen avukata, Milli Emlak’tan uzman olduğu söylenen Bora isimli bir kişi tarafından istediği arazinin tapusu teslim edildi.

“21 gün e-Devlet’e bakma”

Burada avukattan yine para alan Serkan Arslan, 21 gün boyunca e-devlete girmemesini, sisteme girişi belli olursa işlemlere itiraz edilebileceğini, 21 gün sonunda tapunun sisteme düşeceğini söyledi. Bu arada İstanbul’a dönen M.C.K.’ya Antalya’da yine Milli Emlak’a ait 50-60 milyon değerinde araziler olduğunu ve isterse bunu da onun adına alınabileceği söylendi. Arazinin alınabilmesi için Hazine’ye 9.2 milyon yatırılması gerektiği söylenen M.C.K., bu parayı da aynı şekilde Alsancak Bilişim firmasının hesabına gönderdi. Bir süre sonra da arazilerin tapuları M.C.K’ya teslim edildi. Avukattan aynı şekilde 21 gün boyunca e-devlet’e bakmaması istendi.

Kendisine villa kiralattı

Bu bekleme sürecinde M.C.K’yı arayan Serkan Arslan, İstanbul’a geleceğini söyleyerek, kendisine kalacak bir yer ayarlamasını talep etti. M.C.K da Serkan Arslan için günlüğü bin dolardan bir villa kiraladı. Serkan Arslan, beraberinde polis olduğunu söyleyen bir kişiyle çakarlı araçlar eşliğinde villaya geldi. İstanbul’da kaldığı süre içinde zaman zaman Serkan Arslan’ı kiraladığı villada ziyaret eden M.C.K, buraya sık sık takım elbiseli kişilerin geldiğini gördü. Serjab Arslan da bu kişilerin Emniyet Müdürü, MİT mensubu gibi üst düzey görevliler olduğunu söyledi.

“Bakan yardımcısı imzalı” evrak göndermiş

21 günlük sürenin sonunda e-Devlet’e bakan avukat M.C.K., tapuları göremeyince Serkan Arslan’ı aradı ancak Serkan Arslan çeşitli bahanelerle M.C.K.’yı oyaladı. Tapuların imza için bakan onayı beklediğini söyleyen Serkan Arslan, M.C.K.’yı inandırmak için “Bakan Yardımcısı Fatma Varank” imzalı tapu devri evrakını telefonu üzerinden M.C.K.’ya gönderdi. Aralık ayında bir kez daha Ankara’ya çağırılan M.C.K., daha sonra Arslan ve koruması ile birlikte Tapu Genel Müdürlüğü’ne gitti. M.C.K., beraberindeki Mehmet Bulut ve Serkan Arslan ile buradaki bir kafede beklerken Arslan’ın koruması içeri girdi. Yaklaşık yarım saat sonra Serkan Arslan’ın koruması elinde tapu senetleri ile geri döndü ve bu senetleri M.C.K’ya teslim etti.

Devlet görevlisi diye şikayetçi olmamış

Tapularını alarak İstanbul’a dönen avukat bir süre sonra yine tapuların e-devlette görünmediğini fark ederek Ankara’ya geldi. Serkan Arslan’ın ofisine giden M.C.K bu kez Milli Emlak Müdürü’nün oğlu denerek Alperen isimli bir kişi ile görüştürüldü. M.C.K’ya bu kez de tapu asılları denilerek bazı evraklar gösterildi. İstanbul ve Ankara arasında mekik dokuyan avukat bir süre sonra dolandırıldığını anladı ancak Arslan’ın devlet görevlisi olduğunu düşünerek şikayetçi olmadı.

Sahte tapu vermişler

Bu süreçte Ankara’da Milli Emlak dolandırıcılığı yapıldığı ve mağdurlara sahte tapu verildiğine ilişkin operasyon haberlerini gören M.C.K. Emniyet'e giderek şikayetçi oldu. Yanında çalışan Mehmet Bulut’un da bu kişilerle hareket ettiğini öne süren ve yaklaşık 40 milyon lira dolandırıldığını anlatan ve tapu ve belgeleri de sunan M.C.K.’nın şikayeti üzerine, ismi geçen kişiler hakkında soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında yapılan araştırmalarda, M.C.K.’ya verilen tapu ve diğer belgelerin sahte olduğu belirlendi.

Osman Arslan’a para gönderilmiş

Genişletilen soruşturmada, M.C.K’yı Serkan Arslan ile tanıştıran Osman Arslan ve oğlunun hesabına Alsancak Bilişim firmasının kağıt üzerindeki sahibi Özgür Erdoğan tarafından para transferi yapıldığı da tespit edildi. Yapılan tespitler sonucunda Kasım ayında Osman Arslan’ın da aralarında bulunduğu 9 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Gözaltına alınan şüpheliler, ifadelerinde iddiaları reddetti. Şüpheli Serkan Arslan, avukat M.C.K’dan para alındığını doğruladı ancak parayı kendisinin değil C.M ve A.T isimli kişilerin aldığını öne sürdü. Anayasa Mahkemesi Basın Müşaviri Osman Arslan ise, Serkan Arslan, Mehmet Bulut ve mağdur avukat M.C.K.’yı tanıdığını ancak avukatı ofise kendisinin götürmediğini, ofiste karşılaştıklarını öne sürdü. Osman Arslan ifadesinde, haciz endişesi nedeniyle oğlunun hesaplarını kullandığını söyledi.

“Menfaat elde ettiği anlaşıldı”

İddianamede, Osman Arslan için şu değerlendirme yapıldı:

“Şüphelinin görev yaptığı kurumdaki pozisyonu itibarıyla Milli Emlak Müdürlüğü nezdinde bulunan taşınmazların satışının yapılması için yardımcı olacağı intibaını yarattığı, ayrıca müştekiyi diğer şüpheli Serkan ile tanıştırdığı ve bu işe aracılık ettiği sabittir. Şüphelinin kendi banka hesaplarını kullanmadığı, oğluna ait hesaba şüpheli Özgür’ün banka hesabından suç tarihinden sonra para gönderildiği hususu karşısında menfaat elde ettiği anlaşılmıştır. Şüpheli Osman’ın diğer şüpheliler Serkan ve Özgür ile aralarında para ilişkisi olduğu belirlenmiştir. Savunması dikkate alınarak çalıştığı kuruma yazılan müzekkere sonucunda suç tarihi itibarıyla hakkında icra takibi olmadığı tespit edilmiş, bu nedenle savunmasına itibar edilmemiştir. Özellikle şüpheli Osman ve Serkan’ın müştekiyi kamu kurum ve kuruluşlarında tanıdıkları olduğuna inandırarak diğer şüphelilerle birlikte hareket ederek dolandırdıkları hususu sabittir.”

“Hesaplarına bloke konulsun”

İddianamede, avukat M.C.K’nın 40 milyon lira zararı olduğunu belirtmesine karşın banka kayıtlarından toplamda 18.3 milyon lira zararının bulunduğunun anlaşıldığı ifade edilerek, müştekinin maddi zararının fahiş miktarda olması nedeniyle şüphelilerin banka hesaplarına bloke işlemi yapılması için ilgili bankalara müzekkere yazıldığı kaydedildi. Şüpheliler Osman Arslan, Serkan Arslan, Özgür Erdoğan, Mirze Aylanç, Mehmet Bulut, Ergun Tuna, Mehmet Yardım, Zekeriya Kaya ve Serkan Bulut hakkında avukat M.C.K’ya yönelik eylemleri nedeniyle “nitelikli dolandırıcılık ve evrakta sahtecilik” suçlarından çeşitli miktarlarda ceza istendi. Osman Arslan dışındaki diğer şüpheliler hakkında ayrıca kuyumcu M.S.A ve oğluna yönelik eylemleri nedeniyle “yağma ve hürriyeti tahdit” suçlarından da ceza talep edildi. Davanın ilk celsesi 6 Mart 2025 tarihinde Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

Dikkat çekici “ziyaretçiler”

Alsancak isimli firmanın sahibi olarak görünen Özgür Erdoğan ifadesinde, Serkan Arslan’ın kendisine şirket kurdurduğunu ancak tüm hesapların onun tarafından yönetildiğini belirterek, şunları söyledi:

“Ben şirketi kurduktan sonra Ankara Asayiş Şube Müdür yardımcısı Arzum Nazman, olay yeri inceleme müdürü soy ismini bilmediğim barış, Jandarma genel komutanı Arif Çetin, Cumhurbaşkanımızın görüntü işlerini yapan Salih isimli kişi, milletvekili, milletvekilinin kardeşi ve danışmanları geliyordu. Hatta Serkan Arslan bu milletvekilinin kardeşinin üzerine kayıtlı çakarlı aracı kullanıyordu. Bana devletten ihale alacağını söylemesine rağmen bu işler olmayınca işi bırakacağımı söylediğimde beni tehdit etti. Mali Şube’de gözaltındayken yemek almaya gidip gelirken de beni tehdit etmeye devam etti. Suçu C.M ve A.T’nin üzerine atmamı istedi.”


İsmi rüşvet iddiasıyla da gündeme gelmişti

Öte yandan Osman Arslan’ın ismi daha önce de İşitme Engelliler Federasyonu Başkanı olduğu dönemde bir firma sahibinden rüşvet aldığı iddialarıyla gündeme gelmişti. 2012 yılında Dünya İşitme Engelliler Futbol Şampiyonası’nın organizasyonunu yapan firmanın sahibi, federasyondan alacaklarını tahsil edebilmek için Osman Arslan’ın karısının hesabına yatırdığı 12 bin liranın makbuzunu Gençlik ve Spor Bakanlığı Teftiş Kurulu’na sunmuştu.