İzmir Aliağa’daki gemi söküm tesislerinin çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) sürecinden muaf tutulması, İzmir Gemi Söküm Koordinasyon Grubu tarafından tepkiyle karşılandı. Grup, ÇED sürecinin yasal bir zorunluluk olduğunu belirterek, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın bu kararına itiraz ediyor.
Kapasite artışı ve ÇED zorunluluğu
BirGün'de yer alan habere göre, araştırmalar, Aliağa’daki gemi söküm tesislerinin çevre sağlığını tehdit ettiğini ve kümülatif kirliliğe yol açtığını gösteriyor. Bu nedenle, kapasite artışı yaşanan tesisler için ÇED sürecinin zorunlu olduğu vurgulanıyor. Ancak, bakanlık bu tesisleri ÇED kapsamı dışında tuttuğu için çevreci gruplar ve meslek odaları hukuki mücadeleye başvurdu.
Hukuki mücadele
10 Ocak 2025'te açılan dava, Aliağa ve çevresinin çevresel değerlerini koruma amacını taşıyor. İzmir Gemi Söküm Koordinasyon Grubu adına açıklama yapan Avukat Arif Ali Cangı, sektörde yaşanan operasyonel değişikliklerin ÇED yönetmeliğindeki muafiyet şartlarını geçersiz kıldığını ifade etti.
Kirliğin durdurulması ve Avrupa Birliği'ne başvurular
Cangı, Aliağa ve çevresinin doğal ve kültürel değerlerinin korunması adına çevre standartlarını sıkılaştırmak için AB kurumlarına başvurulacağını ifade etti. Ayrıca, bölgede daha önce yaşanan Otapan ve São Paulo atık gemileri gibi olayların demokratik ve hukuki mücadelelerle engellendiğini hatırlatarak, benzer durumların önlenmesi için toplu bir çaba gösterileceğini vurguladı. (BirGün)