31 Ocak 2024 10:30
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul, Ankara ve İzmir'de seçim afişlerinin billboardlara asılmamasıyla ilgili, "Birileri istiyor ki billboard olmadan seçim çalışması yapalım, bizi sansürlemek isteyen Beştepe değil Saraçhane!" diyerek CHP'yi seçim çalışmalarını engellemekle suçladı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e seslenerek, "AK Parti'yle tuhaf bir ilişkimiz olduğunu ima eden bir konuşma yaptı" diyen Akşener, "Kılıçdaroğlu'na gidin sorun, CHP 1 liralık yardım yapmış mı?" diye tepki gösterdi.
TİP Milletvekili Can Atalay kararının Meclis'te okutulmasına da değinen Akşener, "Yargıtay'ın anayasayı tanımayarak yol açtığı hukuk skandalına TBMM eşlik etmiş oldu. Yürütmenin yargıya baskısından yasama da payını aldı. Devlet organları arasında sorunları çözmesi gereken Erdoğan krizi derinleştirmeyi tercih ediyor." ifadelerini kullandı.
İyi Parti lideri, konuşmasının sonunda sığınmacılarla ilgili kendi partisine ait belediyelerdeki tutumunu açıklayarak, "Kazandığımız il ve ilçelerde kaçak ve sığınmacı ekonomisine asla geçit vermeyeceğiz. Yabancı uyruklu hiçbir kişinin kurumlarımızda çalışmasına izin vermeyeceğiz" görüşünü paylaştı.
Akşener'in açıklamalarından satır başları şöyle:
"Bugüne kadar, karşımıza; nice engeller, iftiralar, yalanlar çıktı. Türlü baskılarla, tehditlerle, linçlerle mücadele ettik. Defalarca durdurulmak, sindirilmek, susturulmak istendik. Hepsini, teker teker aştık. Durmadık, yılmadık, yorulmadık ve rabbime şükürler olsun bugünlere geldik. Yolumuza, çöp kamyonları dizdiler sokaklarda yürüdük! Elektriklerimizi kestiler ışıksız salonlarda buluştuk! Sesimizi kısmak istediler megafonla konuştuk! Hatta yeri geldi sırf birilerinin tekerine, çomak sokuyoruz diye; sahipsiz kurşunlarla karşılaştık. Ve nitekim, bugün de önümüzde, yeni bir engel var.
Son dönemdeyse artık açıkça görmeye başladık ki ana muhalefet partisi de bizden çok rahatsızmış. Hal böyleyken ittifak sisteminden beslenen bu kadar çok aktörü aynı anda rahatsız ediyorsak bu ne demektir biliyor musunuz? Milletimiz için, çok doğru şeyler yapıyoruz demektir. Bugüne kadar, karşımıza nice engeller, iftiralar, yalanlar çıktı. Türlü baskılarla, tehditlerle, linçlerle mücadele ettik. Defalarca durdurulmak, sindirilmek, susturulmak istendik. Hepsini, teker teker aştık. Durmadık, yılmadık, yorulmadık bugünlere geldik.
Bugün de önümüzde, yeni bir engel var. Bugün de birileri istiyor ki billboardsız, seçim kampanyası yapalım. Ama bu defa, öncekilerden farklı ve ilginç olarak önümüze, bu engeli çıkartan iktidar değil, ana muhalefet. Bizi sansürlemek isteyen saray değil, belediye, Beştepe değil, Saraçhane. 'Hadi canım, o kadar da olur mu' dediğinizi, duyar gibiyim; maalesef oluyor. Ekranda, gördüğünüz görseller yerel seçim kampanyamızın, ilk aşaması için hazırladığımız billboard görselleri. 4 sloganımız var; birincisi; 'Tek adam baskısına da; eş başkan kavgasına da mecbur değilsin İkincisi; 'Cumhuriyet’e savaş açana da teröre alan açana da mecbur değilsin.' Üçüncüsü; 'Yandaş medyaya da yoldaş medyaya da mecbur değilsin.' Dördüncüsü; 'Hain diyene de cahil diyene de mecbur değilsin.' Muhteremlerin büyük karın ağrısının sebebi işte bunlar. Bir tane de, benden olsun, beşinciyi de, ben eklettim; 'Saray sansürüne de belediye sansürüne de mecbur değilsin.' Biz iğnenin deliğinden geçtik, hayatınızda el bebek gül bebek gelmişsiniz, el tokadı yememişsiniz bizi mi korkutacaksınız.
Her siyasi parti gibi biz de seçim kampanyamızın hazırlıklarını tamamladıktan sonra bir şirketle anlaşarak Ankara, İstanbul ve İzmir’de billboardlar kiraladık. Şirketle yaptığımız anlaşmaya göre standart bir uygulamayla belediyelerden onay alındıktan sonra billboardlarımız, geçtiğimiz Pazar akşamı asılacak pazartesi sabahı da, sokaklarda görünür olacaktı. Billboard görsellerimiz baskıya gitti ancak ne hikmetse basımı yapılan billboardlarımızın fotoğrafları çekilip birilerine gönderilmiş. Sonra da 'İstanbul’dan' şirkete bir telefon gelmiş. Peki telefonda ne denmiş biliyor musunuz; 'Bunları asmayacaksınız, bunları yumuşatın.' Üstelik, sadece İstanbul’da değil Ankara ve İzmir’de de asılmayacakmış. Sonra da eş başkanlık deyince alınıyorlar.
Özgür Özel, Eskişehir'de çok ilginç bir konuşma yaptı. Bizimle ilgili imanın ötesine geçen AK Parti ile tuhaf bazı alışverişlerimiz olabildiğini ifade eden bir konuşma yaptı. Bana göre çok ağır bir iftira. Buradan Özel'e sesleniyorum, bunun cevabını vermek zorundasınız muhterem. Siz bilmeyebilirsiniz, 2017'de biz hayır oyu kullanmak üzere kampanya yaptık, partimiz yok. Eski Genel Başkanınız Kılıçdaroğlu'na sorun; Meral Akşener ve arkadaşlarına CHP 1 liralık yardım yapmış mı? Biliyorum ki cevabı hayır. Kılıçdaroğlu'nun başında bulunduğu CHP ve belediyeler eliyle bize 1 kuruş para yardımı yatmış mı? Kılıçdaroğlu, buna cevap vermek zorundasınız, bu işin peşini bırakmayacağım.
Biz sürünürken başımız dimdik gezdik, en fazla aldığımız yardım parasını ödediğimiz belediye salonlarıdır. Sayın Özel sorun Genel Başkanınıza 2018'de CHP ve onun belediyelerinden İYİ Parti'ye bu seçim esnasında 1 kuruş gelmiş midir, verilmiş midir? Bunun cevabını vereceksiniz, bunu benim kaldırmam mümkün değildir. Kendi imkanlarımızla sürünerek propaganda yaptık. 2019, seçimler oldu İmamoğlu, Mansur Yavaş, Zeydan Karalar, Muhittin Böcek, ben sizi herhangi bir işle ilgili şu kişiye şu işi verin oradan bize para gelecek diye aradım mı? Kılıçdaroğlu, ben sizden herhangi bir talepte bulundum mu? Sizden istemedik size kazandırdık. 2017'den beri AK Parti ve iktidarını, Türkiye'yi getirdiği yeri eleştiren, onunla mücadele eden bir genel başkan olarak partime bu dediğiniz alandan 1 lira almadığıma göre biz AK Parti ile ittifak yapmadık muhteremler. AK Parti ile ittifakları dolaylı olarak yapa yapa sizler yapıyorsunuz, biz değil. Bu sorunun cevabını Kılıçdaroğlu ve Özel vermek zorundadır. Bu işin peşini bırakmayacağımı buradan ilan ediyorum, herkes haddini hukukunu bilecek.
Bugün hep birlikte siyaseti teslim almış, derin bir hakikat krizinin pençesinde sürüklenip gidiyoruz. Mesela bunlar lafa gelince en büyük Atatürkçü kendileriymiş gibi yaparlar. Ama bir taraf Atatürk’ümüze düşman hangi onursuz varsa onunla birlikte yol yürürken diğer taraf ise malum şer odağına şirin gözükmek için ismini, bizzat Atatürk’ümüzün verdiği vilayetimizin adını bile söyleyemez, Tunceli'yi söyleyemez.
Mesela bunlar lafa gelince Cumhuriyet’imize, sahip çıkıyormuş gibi yaparlar. Ama bir taraf federasyon ve özerkliği dilinden düşürmeyen HÜDAPAR’la el ele tutuşurken diğer taraf ise cumhuriyeti 100 yıllık yıkım ve zulüm olarak gören DEM’li kafaların kuyruğundan ayrılmaz. Bugün geldiğimiz noktada sözde düşmanlıklar özde süt kardeşliğine dönüşmüş. Sözde mücadeleler, özde dayanışmaya dönüşmüş. Nitekim iktidarın yıllardır pazarladığı 'AK Parti işi demokrasi' trenine de bine bine hem de birinci sınıf bilet alıp ana muhalefet partisi binmiş. Hak, hukuk, demokrasi hassasiyetleri aynı iktidarınki gibi sadece kendileriyle aynı fikirde olanlar içinmiş. Milletin verdiği yetkiden aldığı gücün kibriyle kendini kaybeden sadece AK Parti değil bizzat ana muhalefeti yönetenlermiş.
"Özünde, birbirinden hiçbir farkı olmayan, bu iki zihniyetin dayattığı; kirli siyaset düzenini, reddettiğimiz için; onların hepsine karşı; biz, gururla, tek başınayız! Kürsülerden birbirine, bağırıp çağırarak; iktidar alanlarını, korumaya çalışan; bu riyakârlığı reddettiğimiz için; onların tamamına karşı; biz, gururla, tek başınayız. Kavga, gürültü ve hamasetten başka bir şey üretmeyen; milletimizin birliğinden değil; ayrışmasından beslenen; bu goygoy siyasetini, reddettiğimiz için onların, topuna karşı biz, gururla, tek başınayız. Milletin derdinin, konuşulmadığı; milletin sesinin, duyulmadığı milletin taleplerinin, karşılanmadığı hangi taraf, kazanırsa kazansın; kaybedenin, daima milletimizin olduğu; bu kayıkçı kavgasını, reddettiğimiz için onların, “alayına” karşı biz, gururla, özü başınayız!"
Yargıtay'ın anayasayı tanımayarak yol açtığı hukuk skandalına TBMM eşlik etmiş oldu. Yürütmenin yargıya baskısından yasama da payını aldı. Devlet organları arasında sorunları çözmesi gereken Erdoğan krizi derinleştirmeyi tercih ediyor. Bu arkadaşlar için devlet kanun önemsiz hale geldi. Unuttukları bir şey var; anayasamız bu ülkenin andıdır. Uğradıkları kararların meşruiyetini neye dayandıracaklar. Onlar ne kadar unutmuş olsalar da tarihe karşı yükümlülüğümüzü gelecek nesile karşı sorumluluğumuzu unutmayacağız.
İktidara bir kere daha çağrıda bulunmak istiyorum; BM soykırım sözleşmesine taraf olan ülkelerin davaya müdahil olma hakkı var. Gelin biz de Filistin lehine davaya müdahil olalım. Katil Netanyahu'ya karşı bu davaya açma cesaretini siz değil Güney Afrika gösterdi. Filistin konusunda bizimle hemfikirseniz, haydi buyurun. Kararı Gazi Meclisimize getirin biz varız.
İYİ Parti olarak, yetkiyi devraldığımızda kaçak ve sığınmacıların belediyelerimize ait park ve mesire alanlarında sosyal tesislerde istirahat ve eğlence yerlerinde toplumsal huzuru bozacak davranışlarına asla izin vermeyeceğiz. Kaçakların tespiti ve sınır dışı edilmesi için bu alanlarda sürekli denetimler yapacağız. Yönettiğimiz belediyelerdeki hizmet ihaleleri ve doğrudan hizmet alımlarında tedarikçi şirketlerden yerel ve milli sermayeli olma, çalışanlarını Türk vatandaşlarından istihdam etme gibi özelikler arayacağız. Sözleşme imzalandıktan sonra bu koşullarda, değişiklik yapan firmaların da sözleşmelerini feshedeceğiz. Yönettiğimiz belediyelerimizde ve bağlı kuruluşlarda yöre halkından vatandaşlarımızın istihdam edilmesini sağlayacağız. Statüsü ne olursa olsun yabancı uyruklu hiçbir kişinin kurumlarımızda çalıştırılmasına izin vermeyeceğiz. Milletimize sözümüz olsun ki İYİ Parti’nin yönettiği tüm belediyelerde sığınmacı sayısını azaltacağız. Üstelik bunu da anayasamızın ve uluslararası hukukun bize tanıdığı haklar çerçevesinde yapacağız."
Adaylarını duyurduAkşener, konuşmasına başlamadan önce İYİ Parti'nin bazı il ve ilçelerdeki belediye başkan adaylarını tanıttı. Buna göre Mansur Şen Bolu Belediye Başkanı Adayı, Emine Başar Bolu'da Mengen Gökçesu Belde Belediye Başkan Adayı, Cengiz Çetinöz Adana'da Karataş Belediye Başkan Adayı, Şahin Olgun Adana'da Yumurtalık Belediye Başkan Adayı, Yusuf Özer Adana'da Sarıçam Belediye Başkan Adayı, Bekir Kaplan Adana'da Aladağ Belediye Başkan Adayı, Erhan Algan Aydın'da Bozdoğan Belediye Başkan Adayı ve Veysel Kalfa Aydın'da' Karpuzlu Belediye Başkan Adayı, Ayhan Çengel Bilecik'te Söğüt Belediye Başkan Adayı, Miraç Mete Yüksel Bilecik'te Bozhöyük Belediye Başkan Adayı, Osman Yetim Bilecik'te Dodurga Belde Belediye Başkan Adayı, Bekşr Torun Bilecik'te Osmaneli Belediye Başkan Adayı, Fatmagül Özcan Eskişehir'de Çifteler Belediye Başkan Adayı, Ahmet Dalar Eskişehir'de İnönü Belediye Başkan Adayı, Mahmut Çetiner Eskişehir'de Han Belediye Başkan Adayı, Canan Rüzgar Temizel Eskişehir'de Mihalgazi Belediye Başkan Adayı, Hacer Bülbül Gaziantep'te Islahiye Belediye Başkan Adayı, Osman Türk Kayseri'de Akkışla Belediye Başkan Adayı, Alper Ceyhan Kayseri'de Hacılar Belediye Başkan Adayı, Metin Kılıçarslan Kayseri'de Pınarbaşı Belediye Başkan Adayı, Zafer Çakmaklı Kırıkkale'de Keskin Belediye Başkan Adayı, Murat Orhan Mersin'de Mut Belediye Başkan Adayı, Gökçen Aker Nevşehir'de Avanos Belediye Başkan Adayı, Ahmet Gazi Acar Nevşehir'de Uçhisar Belediye Başkan Adayı, Salih Atakan Duran İzmir'de yeniden Tire Belediye Başkan Adayı olarak gösterildi. |
© Tüm hakları saklıdır.