Ayşe Böhürler, hayatını kaybeden Milli Gazete yazarı Afet Ilgaz'ı yazdı. "Afet Ilgaz sol kültürden gelmiş, Rıfat Ilgaz’la evlilik yapmış, sonrasında hem görüş hem de hayat olarak ondan ayrılmıştı... O bir yazarın ötesinde hepimizin Afet Ablasıydı" diyen Böhürler, pazar günü toprağa verilecek yazar için okurlarına "Helalleşmeye bekleriz" daveti yaptı.
Böhürler'in, Yeni Şafak'ta yayımlanan (17 Ocak 2015) yazısının Afet Olgaz'a ilişkin bölümü şöyle:
Afet Ilgaz'a veda...
Afet Ilgaz sol kültürden gelmiş, Rıfat Ilgaz’la evlilik yapmış, sonrasında hem görüş hem de hayat olarak ondan ayrılmıştı. “Rıfat’ın bayağı muhafazakar yanları vardı. Kendini Marksist sanırdı, ama gerçek bir Osmanlı’ydı. Ahmet Haşim’i çok severdi. Bizim geleneksel tarihi eserlerimizi çok severdi. Sümbül Efendi yoluna beraber gitmiş, Cami’yi gezmiştik, avluda sessizce çevreye bakmıştık.” Afet İnan sonraki yıllarda Müslüman kimliğini ön plana çıkartan bir çizgide hayatını sürdürdü. Sol çizgiden ayrılınca edebiyat çevreleri onu yok saydılar. “60 ihtilaliyle beraber Türkiye’de esen sol rüzgarın etkilediği yazarlardan biriyim ben de... Bunu ben pek tabi görüyorum. Kimse beni sürüklemedi. İster istemez o ortamın bazı doğrularıyla, bazı heyecanlarıyla yüz yüze geldim... İsmet Özel’in televizyonda izlediğim bir cümlesi beni çok etkiledi. ‘Biz solcuyduk ama bizim penceremizin ardındaki insanların hepsini severdik’ diyor. ‘Laikler halkımızın hepsini sevmeyi bilemediler, bunu başaramadılar’ diyordu”
Dün sabah Allah’ın rahmetine kavuştu. O’nu ya Hanımlar Eğitim Kültür Derneği’nde bir sohbette ya da Kocamustafapaşa’daki evinde yaşlı annesine ve torunlarına bir arada bakarken hatırlıyorum. Kanal 7’de bazı programlarının yapımcısı olarak da muhabbetim ayrıdır. Zorlu bir hayat mücadelesi vardı. Bu mücadelede tek başınaydı. Uzun yıllar İslami kesimin siyasal hareketlerine destek verdi. Sonrasında değişimini eleştirdi. Anadolu Müslümanı ve milliyetçi kimliğini zamanla daha ön plana çıkarttı. Muhalefeti içerik itibarıyla yer yer sert olsa da ifadesi nazik, yüz ifadesi hep mütebessimdi. Erdemli bir insandı. Türkçeyi çok iyi kullanır, kullanmayanları da uyarırdı. Ödüller aldı, eserleri televizyona uyarlandı. 29 yayınlanmış eseri var. Kitapları Türkiye’nin keskin fikir mücadeleleri içinde halkın yönünü, duygularını anlamak açısından büyük önem taşır. Mutlaka okunmalı. Türkiye tarihini halkın aynasında basit, sıradan görünen olayların izinde ele alırdı. O bir yazarın ötesinde hepimizin Afet Ablasıydı. Hatıralarımızda hep o biraz çekingen, nazik, mütebessim ve mütevazi haliyle kalacak. Rabbim rahmetiyle kuşatsın. Pazar günü yıllar önce “Rıfat Ilgaz ile sessizce çevreye bakmıştık” dediği Sümbül Efendi Camii’nin avlusunda cenaze namazı kılınacak. Helalleşmeye bekleriz.