Gündem

"Öldürmek çözüm değil": 8 adımda sokak köpekleri sorunu nasıl çözülür?

Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, Türkiye'de 3,5 milyon sokak köpeği bulunuyor. Geçici bakımevi (barınak) sayısı yalnızca 254 iken, 1389 belediyenin 1135'inde barınak bulunmuyor. Şartları yetersiz olan bu barınaklar ise yalnızca 100 bin hayvana hizmet sağlayabilecek kapasitede

24 Mayıs 2024 15:29

AKP’nin, sokak hayvanlarının uyutulmasını öngören yasa taslağı hazırlığında olmasının ardından kamuoyunda tartışmalar sürerken, Düzce Hayvanları Koruma Derneği (Bipativer) sokakta yaşayan hayvanların sorunlarına 8 maddelik çözüm önerisini içeren kapsamlı bir rapor hazırladı. Kısırlaştırma seferberliğinin başlatılmasının en etkili ve hızlı çözüm olacağı vurgulanan raporda, Kısırlaştırma ve İlk Yardım Üniteleri'nin kurulmasının zaruri olduğu belirtilirken, bir ünite için gider kalemlerinin toplamı 200 bin lira olarak hesaplandı. Bu yöntemin bilim insanları tarafından önerildiği ve en etik, tıbba ve kanuna en uygun yöntem olduğunun altı çizildi. 

Yıllardır tartışılan sokak hayvanları sorununda AKP’nin 30 gün içinde sahiplendirilmeyen hayvanların uyutulacağını öngören yasa teklifi hazırlığında olması, hayvanseverleri ayaklandırdı. Pek çok yerde eylemler düzenlenmeye başlanırken, "çözümün öldürmek olmadığını" vurgulayan hayvan hakları aktivistleri, alternatif çözüm önerilerini gündeme getirdi.

TIKLAYIN - Sokak hayvanlarının "uyutulmasını" öngören yasa hazırlığı tartışma yarattı: "Bu hayvanları dozerle canlı canlı toprağın içine gömecekler!"

Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre sayıları 3,5 milyona ulaşan Türkiye'deki sokak köpekleri konusunda çözüm önerileri sunan hayvan hakları derneklerinden olan Bipativer, bu bağlamda hazırladığı raporda 8 maddeyi öne çıkardı.

Bunlar, şu başlıklar altında toplandı: 

  • -Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü'nün kurulması 
  • -Kısırlaştırma ve ilk yardım üniterleri önerisi 
  • -Türkiye'deki geçici bakımevlerinin (barınakların) iyileştirilmesi 
  • -Yasaklı ırklar ve engelli hayvanlar için iyileştirme alanları 
  • -Yasal iyileştirilmeler 
  • -Şehrin uygun yerlerine sıralı kulübeler yerleştirilmesi
  • -Hayvan sevgisini aşılayacak eğitim müfredatı  
  • -Toplumun katılımcı hâle gelmesi 

Sorumlu kim? 

Hayvanları Koruma Kanunu çıkmadan önce 100 yıl boyunca belediyelerin hayvan sayısını azaltmak için toplu ölümler yaptığının hatırlatıldığı raporda, bu süreçte de hayvanların sayısının artışının önüne geçilemediği vurgulandı.

Rapora göre, sokakta yaşayan köpek popülasyonunun bu kadar artmasının sorumlusu olarak; belediyeler ve Tarım Bakanlığı gösterildi. 20 yıl önce çıkan, belediyelere kısırlaştırma ve bakımevi kurma sorumluluğu veren 5199 Sayılı Hayvanları Kanunun belediyelerce uygulanmadığı vurgulandı. 1389 belediyeden 1200 kadarının barınak kurmadığı ve kısırlaştırma yapmadığı belirtilerek, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın da sorumlu olan belediyeleri denetlemediği ifade edildi. 

Anadolu'daki koruyucu köpekler de popülasyon artışında etkili

Anadolu’da tarım ve hayvancılıkla uğraşan ve sayıları 18 binden fazla olan vatandaşın koruma amacıyla köpek baktığı ve bu köpeklerin kısırlaştırılmamasının artan popülasyonda önemli bir etken olduğunun altı çizilerek, “Anadolu’da bütün hayvanlar yok edilse bile, bu köylerden ve tarım ziraat hayvancılık ile uğraşanlardan gelen hayvanlar en kısa zamanda yine sokakları ve kırsalı dolduracak” denildi.

Barınak virüsünün önüne geçilemiyor

Barınaklarda yeterli kısırlaştırma yapılmadığı için popülasyon artışının önüne geçilemediği vurgulanırken, hayvanlara yeterli sağlık hizmeti verilemediği ve "barınak virüsünün" önüne geçilemediği de ifade edildi. 

8 maddede çözüm önerileri

1: Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü'ünün kurulması 

Raporda, "tek çözüm olan kısırlaştırma" işleminin denetlenmesi açısından Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü'nün kurulmasının önemi vurgulandı. Bu mekanizmanın yerel denetim ve merkezi destekleme ile güçlendirilebileceği, STK'lar ile hareket etmesi gerektiği belirtildi. 

Gönüllülere de bu noktada önemli roller düştüğü vurgulanurken, "Bu denetleme birimi, veterinerlik fakülteleri ile hareket etmeli, oradaki akademik kadrolardan destek alabilmeli" denildi. Veteriner hekimler için yeni kadroların açılmasının denetleme mekanizması açısından önemli bir etken olduğu ifade edildi. 

2: Kısırlaştırma ve İlk Yardım Üniteleri 

Toplama alanlarına ayrılacak bütçe yerine tam donanımlı hayvan hastanelerinin kurularak kısırlaştırmaya öncelik verilmesinin en önemli çözüm yöntemi olduğu dile getirildi. 1400'e yakın belediyenin, küçük çaplı ve uygun bütçeyle ilk yardım üniteleri kurarak hayvanları kısırlaştırabileceği ve daha sonra alındıkları yerlere bırakılabileceğine yönelik çözümün; etik değerlere, tıbba ve kanuna uygun olduğu belirtildi. 

Temsili modelleme 

Artan hayvan popülasyonunu kısa sürede kontrol altına alabilecek bu yöntemin sürdürülebilir ve düşük bütçeli olduğu, hızlı şekilde hayata geçirilebileceği vurgulandı. 

Kısırlaştırma ve İlk Yardım Üniteleri için hazırlanan gider kalemlerinin toplamı 200 bin lira olarak hesaplandı. 

Raporda, gider kalemi ve maliyetler şöyle listelendi: 

Düzce ve Ordu örneği 

Raporda, Kasım 2021'de Düzce'de, Kasım 2023'te de Ordu'da Kısırlaştırma ve İlk Yardım Üniteleri'nin kurulması kararının alınması örnek olarak gösterildi. Düzce'nin ve Ordu'nun öznel koşulları göz önüne alındığında, üniteler tamamlandıktan sonra hayvan popülasyonunun 2 yıl içinde kontrol altına alınacağının öngörüldüğü aktarıldı. 

 3: Geçici bakımevleri şartlarının iyileştirilmesi 

DSÖ verilerine göre Türkiye'de 3,5 milyon sokak köpeği bulunmasına rağmen, geçici bakımevi yani barınakların kapasitesi yalnızca 100 bin sokak hayvanına hizmet verecek yeterlilikte. Ayrıca, 1389 belediyeden 1135'inde barınak bulunmazken, mevcut 254 barınağın da şartları hayvanlar için yeterli standartlara sahip değil. 

Rapora göre milyonlarca liralık harcamalara rağmen cerrahi operasyonlar yetersiz kalırken, "belediyelerin çeşitli birimlerinden sürgün edilen personeller" de hayvan bakımı konusunda yeterince yetkin değil. 

"Barınak virüsü" denilen salgının önlemediği defaatle vurgulanan raporda, hayvanların iç içe yaşamasının sorunları artırdığı, barınakların "salgın hastalıklarla boğuşulan ölüm merkezleri hâline geldiği" ifade edildi.

Bu bağlamda, bakımevi şartlarının iyileştirilmesi açısından dört öneri öne çıktı: 

  • Tıbbi donanımların artırılması
  • Fiziki şartların iyileştirilmesi
  • Hayvanların tedavileri sonrası mahallelerine geri bırakılarak barınaktaki hayvan sayısının azaltılması
  • Veteriner hekim sayısının artması 

4: Yasaklı ırklar ve engelli hayvanlar için iyileştirme alanları 

Rapora göre, iyileştirme alanları kurularak engelli ve 6 yasaklı ırkın bakım ve rehabilitasyonları sağlanabilir.

Bu alanlarda hiçbir şekilde sağlıklı hayvanların bulundurulmaması gerektiği belirtilirken, iyileştirme alanlarının önemi şöyle vurgulandı:

  • -İyileştirme alanlarında sürdürülecek davranışsal bozuklukların giderilmesi çalışmaları ile “yasaklı ırkların” iki metrekarelik dar alanlara hapsedilmesi engellenebilecek.
  • -Bu model, engelli hayvanların ömür boyu kısıtlı imkânlarla yaşam mücadelesi vermek zorunda kalmalarının önüne geçecek.
  •  

5: Yasal iyileştirmeler 

Hayvan hakları konusunda yasal iyileştirmeler de raporun öne çıkan çözüm maddelerinden biri oldu. 

Bu bağlamda hayvanların yaşam haklarının anayasal güvence altına alınmasının önemi vurgulanırken, hayvan üretimi ve ticaretinin durdurulmasının artan popülasyonu kontrol atlına almada ciddi önem taşıdığı belirtildi.

Üretim çiftliklerinin denetlenmesi ve kanuna uygun olmayanların kapatılması gerektiği de vurgulanırken, yeni üretim çiftliklerine izin verilmemesinin öneminin de altı çizildi. 

Rapora göre, ayda yaklaşık 14 bin hayvan sokaklara terk edilirken, 16 bin pet hayvanın satışı gerçekleşiyor. Üretim ve satıştan mağdur olan hayvan sayısı aylık ortama 30 bini buluyor. Çözüm önerisinin bu maddesinde, hayvanı terk etme ve hak ihlallerine yönelik caydırıcı cezai yaptırımların uygulanmasının da bu sorunları azaltacağı belirtildi.   

6-7: Eğitim ve hayvanların toplumsal kabulü  

Hayvan sevgisinin ve sorumluluk bilincinin çocuk yaşlarda edinilmesinden dolayı, müfredata doğa ve hayvan sevgisi eğitim programlarının eklenmesinin gelecek nesillerin doğa ile uyumlu olması açısından önem arz ettiği vurgulandı. Bu programların, basın iş birliği ve kamu spotları ile yaygınlaştırılabileceği önerildi.

Ayrıca, yetişkinlere de hayvanlara nasıl davranılması gerektiği ve hayvan haklarıyla ilgili eğitimler verilebileceği aktarıldı. 

8: Şehir düzenlemesine uygun kulübeler

Çözüm önerilerinden biri de; kent hayvanlarının olumsuz hava koşullarından korunması ve beslenme ihtiyaçlarının kolayca karşılanabilmesi için kentlerin çevresel düzenlemelerine uygun olarak en fazla üç sıralı kulübelerin yerleştirilmesi oldu.

Böylece, hayvanların bu alanları kalıcı olarak sahiplenebileceği, hayvanseverlerin besleme işlemini daha kolay yapabileceği, 100-200 metrelik mesafelerle konulan kulübelerin sürüleşmeyi kontrol altına alınabileceği vurgulandı.

Türkiye geneli için çözümler 

Özetle, raporda Türkiye geneli için yer alan çözümlerin derlenmiş hâli şöyle oldu: 

  • -Hayvanların yaşam hakları anayasal güvenceye alınmalı, STK'lar ile birlikte hareket edilmeli. 
  • -Belediyeler; köyler dahil ilçe ve beldelerde Kısırlaştırma ve İlk Yardım Üniteleri kurarak kısırlaştırma seferberliği başlatmalı. 
  • - Hayvan üretimi durdurulmalı, petshoplarda hayvan satışı yasaklanmalı. 
    - Çocuklara ve yetişkinlere hayvanların yaşam hakkı ve doğru davranış biçimleriyle ilgili eğitimler verilmeli. 
    - Sahipli hayvanlar çipletilerek kayıt altına alınmalı, kısırlaştırma zorunluluğu getirilmeli. 
    - Hayvanların yaşam hakkına karşı işlenen suçlarda ve terk etmelerde caydırıcı cezalar verilmeli. 
  • - Üretim çiftliklerine yeni ruhsat verilmemeli, mevcut olanlar denetlenmeli, uygun olmayanlar kapatılmalı.