Yaşam
Deutsche Welle

"Kuran okursam düzelirim sandım"

“Mr. Gay Syria”: Savaştan kaçan iki Suriyeli eşcinsel, bir gay güzellik yarışması ve bu yarışma etrafındaki kimlik mücadelesi… Bu hikâyeyi çektiği belgeselle beyaz perdeye taşıyan yönetmen Ayşe Toprak ile konuştuk.

13 Eylül 2018 20:21

İstanbul'da deniz kenarında bir cafede "Mr. Gay Syria" yarışmasını organize eden Mahmud, yarışmaya katılacak adaylarla ön görüşme yapmaktadır. Adaylar arasında Hüseyin de vardır. Mahmud ilk sorusunu yöneltir: "Yarışmaya katılma nedenin ne? Cesaret mi yoksa ümitsizlik mi?" Hüseyin'in cevabı nettir: "Sanırım ümitsizliğim bana bu cesareti veriyor." Bu cevap sonrasında Hüseyin "Mr. Gay Syria" yarışmaya katılmaya hak kazanır. Ancak kendisini bekleyen zorluklardan bihaberdir.

"Ben gayim, eğer bunu kabul etmeyeceksen, beraber çalışamayız"

"Mr. Gay Syria" filmi, Suriyeli bir LGBTI aktivisti olan Mahmud'un ve "Mr. Gay Syria" güzellik yarışmasına katılan Hüseyin'in hikâyelerini anlatıyor. Mahmud 2011 yılında, Hüseyin ise 2013 yılında Suriye'deki savaştan kaçarak İstanbul'a gelir ve burada arkadaş olurlar. Mahmud'un en büyük isteği uluslararası bir gay güzellik yarışması olan "Mr. Gay World"e Suriyeli bir aday göndermektir. Ülkede yaşanan savaş böyle bir yarışmayı gerçekleştirilmesi imkansız hale getirmiş gibi görünse de Mahmud bir çaresini bulmuştur. Yarışmayı İstanbul'da düzenlemeye karar verir. Yıllar süren çabaları sonucunda "Mr. Gay Syria" adlı yarışmayı hayata geçirir ve ilk seçmeleri 2016 yılında İstanbul'da gerçekleştirir. Mahmud'un amacı, Suriye'deki savaş esnasında basına yansıyan ve akıllara işleyen, IŞİD tarafından yüksek binalardan atılarak öldürülen eşcinsellerin yerine başka bir resim vermektir. İnsanlar bu vahşeti unutmamalıdır, ancak Suriyeli eşcinselleri sadece bu şekilde de hatırlamamalıdır.

Belgesel türündeki "Mr. Gay Syria" adlı filmin yönetmeni Ayşe Toprak'ın yolu Mahmud ile 2011 senesinde kesişmiş. Başka bir belgesel çeken Toprak Hatay'da Arapça rehber ararken Mahmud ile tanışmış. Toprak o günü, "Mahmud da mülakat ettiğim kişilerden bir tanesiydi. Ve ilk tanışmamızdan itibaren bana Suriyeli bir LGBT aktivisti olduğunu ve kendisinin gay olduğunu söyledi. Eğer bununla bir problemim varsa, beraber çalışamayacağımızı belirtti. Ve neredeyse o beni mülakat ediyordu" diye anımsıyor.

"Kuran okursam, geçer sandım"

Tam 8 senedir arkadaş olan Ayşe Toprak ve Mahmud'un aralarına 2013 yılında filmin başrollerindeki diğer isim olan Hüseyin katılmış. Hüseyin ve ailesi de Suriye'deki savaştan kaçarak İstanbul'a yerleşmiş. Üçlünün özel hayatlarındaki samimiyet, filme de yansıyor.

2016 yılında çekilen ve tamamlanan filmde Hüseyin'in İstanbul'daki yaşamı adım adım gözler önüne seriyor. Belki de bu samimiyete güvendiğinden, his ve düşüncelerini içtenlikle anlatıyor: "Aynaya baktığımda kendimden nefret ediyordum. Neden böyleyim diye soruyordum. İstediğim tek şey iyi bir insan olmaktı. Ve iyi insanlar gay olamazdı."

Etrafında başka biri de gay midir diye aradığını anlatan Hüseyin, "Gay gibi hareket eden birini gördüğümde 'Acaba nasıl kurtarılabilir?' diye düşünüyordum. Allah neden onu böyle yaratmış? Tedavisi yok mudur? Bana verilen cevaplarda, 'Kuran okursa geçer, ya da evlendiğinde geçer' diyorlardı. 'Kendini kontrol etmesi lazım.' Ben bunların hepsini denedim. Ama düzelmedim" şeklinde konuşuyor.

Hüseyin'in gizli hayatı

Evli ve bir çocuk babası olan Hüseyin’in ailesi cinsel yöneliminden haberdar değildir. Peki, bu durumun ortaya çıkmasına halinde, Hüseyin'i zor durumda bırakabilecek bir film, yönetmen olarak Ayşe Toprak'ı hiç endişelendirmemiş mi? "Her zaman ona bir açık kapı bıraktık" diyor Toprak. Hüseyin'e kendisinin rahatsız olduğu sahneleri çekmeyeceklerinin güvencesini veren Toprak "Hüseyin'e 'Kamerayı durdurun' demen yeterli dedik. Çoğu zaman da Hüseyin bu şekilde ilerledi. Bazı sahneleri çekmemizi istemedi. Bazı sahneleri çektikten sonra 'Bu sahnelerin filmde yer almasını istemiyorum' dedi. Onun bu kişisel alanına saygı göstermeye çalıştık. Ancak Hüseyin çok akıllı bir çocuk. Ne yaptığını çok iyi bilen bir çocuk. Hüseyin'in kendini bizden çok daha iyi koruyabileceğini biliyordum" diyor.

Film uluslararası yankı getirmiş

Toprak filmin getirdiği yankıdan memun. Filmin 2016‘dan bu yana 60‘tan fazla festivalde gösterildiğini ve 14 tane ödül kazandığını belirten Toprak "Çok farklı sivil toplum ve eğitim kuruluşları bu filmi kendi davaları için kullanmaya devam ediyorlar. Bu anlamda ekip olarak, karakterlerimle beraber çok başarılı bir iş çıkardığımı düşünüyorum" diyor.

Büyük bölümü İstanbul'da çekilen belgeselin uluslararası prömiyeri, 2017 yılında dünyanın en önemli belgesel festivallerinden biri olan İngiltere'deki Sheffield Festivali'nde yapıldı. Belgesel film bu aydan itibaren Türkiye ve Almanya‘da da gösterime girdi.

Hüseyin‘in annesine vermek istediği büyük sır

Filmin ortasına doğru Mr. Gay Suriye yarışmasında büyük gün gelir çatar. Yarışmanın diğer katılımcıları hünerlerini sergileyen şovlar yapar. İçlerinden biri oryantal şov yaparken, Hüseyin ise bir tiyatro oyunu hazırlamıştır. Hüseyin, oyunda annesiyle büyük bir sır paylaşacaktır.

Hüseyin’in sırrının ne olduğunu ve yarışmayı kazanıp kazanamadığını bu belgesel türündeki filmde izleyebilirsiniz.

Nalan Şipar / Berlin

© Deutsche Welle Türkçe

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle