İngiliz gazetelerinin bir numaralı gündemi, bugün ABD Başkanlığı için yemin edecek Donald Trump'tı.
Guardian gazetesi, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın "Bu herifin ne yapacağına dair hiçbir fikrimiz yok" sözlerini manşetine taşıdı. New York Times gazetesine söyleşi veren Biden, Trump'ı çözmeyi bir Rubik küpü çözmeye benzetmişti.
Gazete, Donald Trump'ın başkanlık yemini edeceği saatlerde New York'ta da alternatif bir yemin töreni düzenleneceğini, bu törende ABD'deki başkanlık seçimlerinde Trump'tan fazla oy almasına rağmen başkan olamayan Hillary Clinton'ın kutlanacağını aktardı.
Donald Trump'ın İngiltere büyükelçisi seçimi de dünya haberleri sayfasının manşetindeydi. Trump, büyükelçilik görevine New York Jets Amerikan futbolu takımının sahibi, milyarder işadamı Woody Johnson'ı atayacak. İlk başta eski başkan George Bush'un kardeşi Jeb Bush'u destekleyen Johnson, sonrasında Trump'ın seçim kampanyasına en fazla bağış yapan işadamlarından biri olmuştu.
Gazetenin birinci sayfasında geniş yer ayırdığı bir diğer haber ise İngiltere'deki Liberal Demokrat Parti'nin İşçi Partisi'yle seçim ittifakına girmeyeceğine yönelik açıklamasıydı.
Guardian, İskoçya'nın karbon salımını 15 yıl içinde yüzde 66 azaltmaya yönelik hedeflerini de sayfalarına taşıdı. İskoçya, 2020'ye kadar karbon salımını yüzde 42 azaltma hedefine çok önceden, 2014 yılında varmayı başarmıştı. Ülke, son nükleer santralını da 2032 yılında kapatmayı hedefliyor.
Guardian'ın eğitim editörü Richard Adams ise İngiltere'de hiçbir üniversitenin üst düzey kadrolarında siyah akademisyen bulunmadığına dikkat çeken araştırmasını yayınladı.
Gazetenin dış haber sayfasında ise ticaret sitesi Alibaba'nın 2028'e kadar olimpiyatlara sponsor olmak için 1 milyar dolara yakın ödeme yaptığı haberi yer aldı.
Financial Times gazetesi Trump'ın Hazine Bakanlığı için aday gösterdiği Steven Mnuchin'in ekonomi politikasına yönelik açıklamalarının yarattığı kafa karışıklığını manşetine taşıdı.
Eski Goldman Sachs bankacısı olan Mnuchin, dün Senato'daki konuşmasında doların uzun vadede değerli tutulması gerektiğini söylemişti.
Bu açıklama, Donald Trump'ın bir gün önceki doların olması gerekenden daha değerli olduğu, bunun da ABD'li şirketlerin dünya piyasalarındaki rekabet gücünü düşürdüğüne yönelik açıklamalarıyla çelişiyor.
Londra'nın trafik sorununa yönelik çözüm önerileri de gazetenin birinci sayfasında yer aldı. İngiltere'nin başkentinin en merkezi bölgesine araçla girmenin günlük 11.5 sterlinlik bir bedeli var.
Fakat bu bölgenin dışında araç kullanmanın herhangi bir bedeli bulunmuyor.
Gazetenin ulaşım muhabiri Robert Wright'a göre yerel siyasetçiler, Londra Belediye Başkanı Sadiq Khan'a bu uygulamayı kaldırıp yerine tüm kent çapında araçlardan gittikleri yol kadar para alınmasını önerdi.
Financial Times'ın dünya haberleri sayfasında ise Brexit'in küresel yankıları vardı.
Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu görüşmelerini takip eden Chris Giles'ın haberinde, Theresa May'in Brexit planlarının Davos'ta heyecan yaratmadığı yer aldı.
Gazeteye göre ABD'li bankalar ise Brexit sonrası İngiltere'den ne kadar çalışanlarını çıkaracaklarını hesaplamakla meşgul.
Gazetenin yorum sayfasına ise Philip Stephens, 60 yıldan uzun süredir Avrupa entegrasyonunu destekleyen ABD'nin ilk defa bu entegrasyonu eleştiren ve İngiltere'nin AB'den ayrılmasına destek veren bir başkan tarafından yönetileceğine dikkat çekti.
Daily Telegraph gazetesinin manşetinde ise Prens Charles'ın iklim değişikliği uyarısı vardı.
Galler Prensi Charles, önümüzdeki hafta yayınlanacak olan İklim Değişikliği adlı kitabının önsözünde dünya liderlerini geç olmadan iklim değişikliğine karşı adım atmaya davet etti.
İklim değişikliğini reddeden ABD'nin müstakbel başkanı Donald Trump da önümüzdeki haftalarda Charles ile buluşmayı planladığını açıkladı.
Gazetenin birinci sayfasında yer alan bir diğer haberde ise Donald Trump'ın ABD bütçesinde yapmayı planladığı kesintiler yer aldı. Habere göre Trump, kamu harcamalarında 10.5 trilyon dolarlık kesintiye gidecek. Bu, ABD tarihinin en büyük kemer sıkma hamlelerinden biri olacak.
The Times gazetesinin manşetinde Donald Trump'ın yemin törenine paralel olarak düzenlenen protestolar vardı. "Trump'ın başkanlığı öncesi protestocular toplandı" başlığını kullanan gazete, ABD toplumunun ikiye bölündüğünü yazdı.
ABD Başkanı Barack Obama'nın yemin törenine 1.8 milyon kişi katılmıştı. Trump'ın törenine ise bunun yarısı kadar, yaklaşık 900 bin kişinin katılması bekleniyor.
Washington'da haftasonu 250 bin kişilik bir Trump protestosu da gerçekleşecek.
Gazete, Washington'da gerçekleşecek yürüyüşün güvenlik birimleri için bir kabus olduğunu da aktardı.
Times'ın sağlık muhabiri Kat Lay ise İngiltere'de hamileyken gerçekleşen alkol tüketimine dikkat çekti. Hamilelikte alınan alkol, çocuğun büyüdüğünde zeka geriliğine sahip olmasına yol açıyor. Annenin alkol alması nedeniyle gerçekleşen bu sorun, Batı dünyasında bir numaralı genetik olmayan zeka geriliği nedeni.
Gazetenin yorum sayfasına yazan Muhafazakar milletvekili Michael Gove, Brexit'in İngiltere'yi güçlendireceğini ve İskoçya'daki bağımsızlık yanlılarını zayıflatacağını ifade etti.
Times'ın ekonomi sayfasında Brexit'in İngiliz ekonomisine etkilerini inceleyen bir araştırma vardı. Harry Wilson imzalı habere göre İngiltere'nin AB'den çıkmasının ülkeye maliyeti 20 milyar sterlinlik GSYH kaybı, 35 bin iş kaybı ve 5 milyar sterlinlik vergi kaybı olabilir.
i gazetesi ise Donald Trump'ın başkanlığının başlamasını "Dünyanın değiştiği gün" manşetiyle verdi.
Gazetenin yazarlarından Hamish Mcrae, Trump'ın yapmak istediği ilk şeylerden birinin kurumlar vergisini dünyanın en düşük ikinci oranı olacak yüzde 15'e çekmek istediğini yazarken Andrew Buncombe ise Trump'ın ilk 100 gününde ülkeyi Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması'ndan (NAFTA) çıkarmak istediğini belirtti.