Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerine açılan dava ile birleştirilen Hrant Dink cinayeti davası İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. Dönemin kamu görevlileri, emniyet müdürleri, jandarması, istihbaratçılar ve tetikçilerin yeniden yargılandığı davada sanıkların Dink ailesinden özür dilemesinin yanı sıra, “Devlet olarak cinayeti önleyemedik”, “Teşkilat cemaatten halen korkuyor” gibi savunmalar ve karşılıklı suçlamalar peş peşe geldi. Dink cinayetine ilişkin yürütülen soruşturmada cinayetten 9 yıl sonra ilk kez bir istihbaratçı jandarma tutuklanırken, savcılık yazısında “Dink cinayeti FETÖ’nün 15 Temmuz’a giden yolda başlangıç eylemidir” ifadesini kullanıldı. Yargılama sürecinde bu kez de cinayette cemaatin rolü konusunda tartışmalar, itiraflar ve suçlamalar gündeme geldi.
T24'ün yaptığı derlemeye göre son 2 yılda Dink davasında sanıkların savunmaları sırasında söyledikleri şöyle:
"Teşkilat halen cemaatten korkuyor"
- Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın mektubu okundu. Avcı "Dosya üzerinde provokasyon yapılıyor" derken, Emniyet İstihbarat eski Daire Başkanı Sabri Uzun ise "Teşkilat hala cemaatten korkuyor" dedi.
Erhan Tuncel: Yaptığım ihbar Hrant Dink'in korunması içindi ama korunmadı
- 8. duruşmanın ikinci gününde söz alan tutuksuz sanık Erhan Tuncel, "Benim yaptığım ihbar Hrant Dink'in korunması içindi, korunmadı. Ben bu dosyadan beraat ettim. İhbarcıyı sanık yapmak suçtur" dedi.
"Kimsenin katil matil aradığı yok"
- 9 Ağustos'ta görülen duruşmada, dönemin Trabzon İstihbarat Şube Amiri Ercan Demir, Dink davasının emniyetin iç kavgasına döndüğünü ileri sürdü. Demir, duruşmada verdiği ifadede, "Emniyetin iç kavgasına dönüştü bu iş. Tarla meselesine döndü bu iş. Müdahil avukatlarından özür diliyorum ama kimsenin katil matil aradığı yok." dedi.
"Saklanan şeyler var, mızrak çuvala sığmıyor"
- 8 Ağustos'ta görülen duruşmada, savunma yapan dönemin Trabzon İstihbarat Şube Amiri Ercan Demir, "Jandarma bağlantısını ortaya çıkartan benim. Saklanan bir takım şeyler var ve bunlar gündeme göre değişiyor. Mızrak artık çuvala girmiyor. Sahte belge tanzim edebilirsiniz, mahkemeyi kandırabilirsiniz ama kazanamayacaksınız. Bütün Türkiye’nin gözü bu davada. Heyet boşu boşuna meşgul ediliyor.”
Savcı: Dink cinayeti FETÖ’nün başlangıç eylemidir
- Hrant Dink cinayetiyle ilgili gözaltına alınan uzman çavuş Abdullah Dinç çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. Dink cinayeti soruşturması kapsamında ilk kez bir jandarma görevlisi de tutuklanmış oldu. Savcılık, Dinç hakkında tutuklamaya sevk yazısında, "Dink cinayeti FETÖ’nün başlangıç eylemidir” ifadesini kullandı.
"Eldeki bilgilere rağmen maalesef cinayet engellenemedi"
-8. duruşmanın ikinci gününde Dink ailesi avukatlarının, dönemin Trabzon İstihbarat Şube Amiri Ercan Demir'e yönelttiği sorularla devam eti. Demir, “Elimizdeki bilgilere rağmen cinayet maalesef engellenememiştir” dedi.
Sanıklar arasında 'gerizekalı' tartışması
-7. duruşmada dönemin Trabzon İstihbarat Şube Amiri tutuklu sanık Ercan Demir ile, Dink cinayetinde ‘büyük abi’ olarak anılan ve bir süre tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen Erhan Tuncel arasında gerginlik çıktı. Gerginlik sırasında Ercan Demir’in “Adama bakın bana gerizekalı diyor” dediği duyuldu.
Polis Muhittin Zenit: Hrant Dink'in öldürüleceğini devlete 10 ay önce haber verdim!
-Üçüncü duruşmada Trabzon Emniyeti'nde görevli polis Muhittin Zenit, “Devlete cinayetin işleneceğini 10 ay önce haber verdim” dedi.
Eski Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay: Dink'in öldürüleceğini duymadım, bilmiyordum
-Üçüncü duruşmada Eski Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay, savunmasında "Dink'in öldürüleceğini duymadım, bilmiyordum" dedi.
"Ayakkabısının altı delik bir insan yatıyor, öldürülmesine insan olarak üzüldüm"
-21 Haziran'da görülen duruşmada sanık Muhittin Zenit, Dink’in öldürüldüğünde duyduğunda ne hissettiniz sorusuna, “Ayakkabısının altı delik olan bir insan yerde yatıyor. İnsan olarak acıdım” dedi.
"Devlet olarak cinayete göz yumduk"
- 26 kamu görevlisine açılan dava ile 8 sanıklı ana davanın birleştirilmesinden sonra yapılan ilk duruşma önemli itiraflara sahne oldu. Hrant Dink'in öldürüleceğine yönelik istihbaratı saklamakla suçlanan polis memuru Muhittin Zenit'in "Devlet olarak cinayete göz yumduk" şeklinde ifade verdiği bildirildi.
Yasin Hayal, Dink ailesinden özür diledi: Samast’ın olayın içinde olduğunu bilseydim silah vermezdim!
- 26 Mayıs'ta görülen davada söz alan hükümlü Yasin Hayal, Dink Ailesi'nden ve Orhan Pamuk'tan özür diledi. Dink'in 19 Ocak 2007'de öldürülmesine ilişkin 35 sanığın yargılandığı davada söz alan hükümlü Yasin Hayal, "Mahkeme heyeti huzurunda Dink Ailesi'nden özür diliyorum. Ogün Samast’ın böyle bir olayın içinde olduğunu bilseydim ona silah vermezdim" dedi. Önceki duruşmaya getirilirken Yasin Hayal “Akıllı ol akıllı” dediği Orhan Pamuk için “İstem dışı sarf ettiğim sözlerden dolayı özür diliyorum” dedi.
Engin Dinç, Dink cinayeti için dönemin İstanbul Emniyeti'ni suçladı!
- 5 Ocak'ta görülen duruşmada, 26 sanıktan biri olan Emniyet İstihbarat Dairesi BaşkanıEngin Dinç, dönemin İstanbul Emniyeti İstihbarat Şubesi'ni suçladı. Dinç, cinayetten bir yıl önce gönderdiği yazıdaki "ses getirici eylem" ifadesinin "bombalama, silahla öldürme ve toplumda infial uyandıracak ciddi eylem" anlamına geldiğini savundu.
İstihbarat Dairesi Başkanı Dinç'e suçlama: Dink cinayetini biliyordu, önlemedi
-11 Aralık 2015'te görülen duruşmada, Gazeteci Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin 26 kamu görevlisi hakkında hazırlanan iddianamede, mevcut Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Engin Dinç’in “haberdar olduğu halde cinayeti önlemediği” iddia edildi.
İddianame: Hrant Dink suikastı Ergenekon ve Balyoz'u başlatmak için işlenen 'araç' suçtu
-Hrant Dink iddianamesinde, sorumlu olarak "silahlı terör örgütü" olarak nitelenen "Fetullahçı Terör Örgütü / Paralel Devlet Yapılanması" gösterildi.
Dink cinayetinde yeni bulgular: Yasin Hayal ve grubuna ilişkin 24 takip raporu ortaya çıktı!
- Haziran 2015'te yürütülen soruşturmada, cinayette rol oynayan Yasin Hayal’in cinayet öncesinde dönemin Trabzon İstihbarat Şube çalışan polisMuhittin Zenit tarafından izlenerek hakkında rapor hazırlandığı ortaya çıktı. Milliyet gazetesinden Tolga Şardan’ın haberine göre, Zenit’in Hayal grubuyla ilgili olarak hazırlayıp teslim ettiği 24 ‘tarassut formlarını‘ daha sonra bilinmeyen bir şekilde kayboldu.
Samast 'cinayet öncesi iki kişi takip ediyordu' dedi, savcılık yakalama talimatı verdi
- Aralık 2014'te, Dink’e 2007 yılında yapılan suikastı yeniden araştıran savcı Yusuf Hakkı Doğan’a ‘tanık’ sıfatıyla önceki gün ifade veren tetikçi Ogün Samast, peşinde olan bazı şahıslardan bahsetti ve “Halaskargazi Caddesi ve Şafak Sokak’ta iki şahsın beni takip ettiklerini gördüm” dedi. Savcılık bunun üzerine harekete geçti ve emniyetten, bankamatik kamerasına takılan iki kişinin yakalanıp ifadesinin alınmasını istedi.
Ogün Samast: Erhan Tuncel, Yasin Hayal'e 'Ramazan Akyürek ve Fuat Müdür'den bahsetti
- Dink suikastının tetikçisi Ogün Samast, 5 Aralık Cuma günü soruşturmayı yürüten Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Yusuf Hakkı Doğan'a ifade verdi. Cezaevinden savcılığa yazdığı mektup üzerine, "tanık” sıfatı ile ifadesi alınan Samast'ın 3 saat süren 7 sayfalık ifadesinde şimdiye kadar korktuğu için konuşmadığını söylediği öğrenildi. Dönemin İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek‘in açığa çıkmaması için Trabzon’a döndüğünü belirten Samast, "Yasin (Hayal) bana, 'Direkt vuracaksın, bu şekilde imzamız olacak' dedi” ifadesini kullandı.
Yılmazer: Sahte evrak düzenleyen İstanbul Emniyeti'nin Hrant Dink’i koruması gerekiyordu!
- Dink’in öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturmada cinayetten yaklaşık 7 yıl sonra şüpheli sıfatıyla 4 Aralık 2014 ifadesine başvurulan dönemin İstanbul İstihbarat Müdürü Ali Fuat Yılmazer, "İstanbul Emniyeti'nin, Trabzon'dan gelen saldırı istihbaratına ve tehditler bulunmasına rağmen, Dink'i koruması gerektiği halde bunu yapmadığını" söyledi. Yılmazer, İstanbul Emniyeti'nin "sahte evrak" düzenlediğini kabul ederek, Dink'e saldırı yapılacağı yolunda Trabzon'dan gelen istihbaratın gereğinin yapıldığı izlemini vermeye çalıştığı yolundaki skandalı da teyit etti.
Erhan Tuncel: Dink suikastında suçlu cinayet şebekesi gibi çalışan polis
-Aralık 2014'te görülen duruşmada, Dink cinayetinin ‘Büyük Abi’si Erhan Tuncel, yakalanmasının ardından görülen ilk duruşmada tüm suçu polis müdürleri Ramazan Akyürek, Sabri Uzun ve Ali Fuat Yılmazer’e yükledi. Tuncel, “Karşımızda polis yok. Bir cinayet şebekesi var. Ben hepsine iyilik ettim. Hepsinin ortak özellikleri yalancı oldukları ve adli mercileri yanıltmalarıdır. Cinayet çetesinin Ali Fuat ve Sabri Uzun ölüm ihbarı yapmamış ve yanlış rapor düzenlenmiştir. Ali Fuat ve Ramazan Akyürek çetenin üzerindedir” dedi.
Hrant Dink cinayeti davasında kim kimdir?
-iddianamede adı geçen ve geçmeyen kamu görevlilerinin davayla bağlantılı 'künye'leri