Gündem

Polis Muhittin Zenit: Hrant Dink'in öldürüleceğini devlete 10 ay önce haber verdim!

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen olan duruşma üç gün sürecek

20 Haziran 2016 17:00

Hrant Dink cinayeti davasında kamu görevlilerinin savunma yapacağı duruşma başladı. Yoklamanın ardından başlayan duruşmada tutuksuz yargılanan sanık Trabzon Emniyeti'nde görevli polis Muhittin Zenit, “Devlete cinayetin işleneceğini 10 ay önce haber verdim” dedi.

Dink cinayetinde, aralarında Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç, İstanbul Emniyeti eski Müdürü Celalettin Cerrah, Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkanları Ramazan Akyürek, Sabri Uzun, Ahmet İlhan Güler, Eski Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay’ın bulunduğu kamu görevlilerinin yargılandığı davanın üçüncü duruşması bugün İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Bugün, yarın ve Çarşamba günü devam edecek olan duruşmada kamu görevlileri savunma yapıyor.

Duruşma öncesi açıklama yapan Hrant'ın arkadaşları, "Bu cinayetin bütün sorumlularının cezasını aldığı güne kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.

Duruşmaya tutuksuz sanıklardan Faruk Sarı, Muhittin Zenit, Onur Karakaya, Sabri Uzun, Celalettin Cerrah ve geçen duruşma savunmasını veren Reşat Altay katıldı. 

HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan ve CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da duruşmayı takip etti. Duruşmaya Dink ailesi avukatlarından Bahri Belen, Hakan Bakırcıoğlu, Sebu Aslangil, Tangül Özer, Zeynep Parmaksızoğlu katıldı.

Duruşma Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Muhittin Zenit’in savunmasıyla başladı. Zenit, Dink cinayetten 10 ay önce cinayetin işleneceğiyle ilgili yazı gönderdiklerini iddia etti. iddianamedeki ‘silahlı örgüte üye olmak’ suçunu reddederek, “Hem failleri takip edip hem de tasarıya iştirak etmem mümkün değil" dedi. 

Zenit savunmasında özetle şunları söyledi: 

"Her üç F4 raporunda da, İstihbarat Daire Başkanlığı ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne  gönderilen resmi yazıda  öldürme tasarısında süreklilik olduğunu raporlarımıza yansıttık. İddianamede de yer alıyor.

Dink hem medya hem de bazı güçler tarafından göz göre göre ölüme götürülmüştür. Ben arkadaşlarımla birlikte bizzat Yargıtay tarafından ‘Türklüğe haraket’ten onaylanan raporu da göz önüne alarak bu tehdidin varlığını ve Trabzon’da bir tasarı yaptığını bildirmiş olduğumuzu iddia makamı iddianamesinde belirtiyor.

(AİHM kararına gönderme yaparak) Trabzon Emniyet Müdürlüğü, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün adli sicilinin ve kişiliğinin de elverişli olduğunu konusunda İstanbul Emniyet’e haber vermiştir fakat İstanbul Emniyet işlem yapmamıştır. Tespite göre, ihmal istihbarat toplanmasında değil, istihbaratın değerlendirilmesindedir.

Plana dahil olan değil, planı deşifre eden bir kamu görevlisiyim. Bu cinayetin işlenmesinin gerçekleşmemesi için elimden gelen tüm işlemleri yaptım.

(Cinayetin ardından Erhan Tuncel’le yaptığı ve medyaya yansıyan telefon görüşmesiyle ilgili olarak) Erhan Tuncel neyi ne kadar bildiğimizi ölçerek bize bilgi veriyordu. Zorlama usullerle bilgi veriyordu. Cinayetin oluş şeklinin televizyondan öğrendim. Karşımdaki adamı konuşturmaya çalışıyorum. Kayıtla ilgili tek bir özür borcum var, vicdanen rahatlamak için Rakel Dink’ten özür diliyorum. Taktik gereği bunları yaptım.”

İddianamede Trabzon’a gittiğimde Ercan Demir ve Faruk Sarı’yla birlikte raporları yok ettiğim söyleniyor. Cinayetten 7 ay önce irtibatımı kesip Bayburt iline gittim. Bu belgeleri nasıl imha edebilirim?

Beraatımı talep ediyorum, görevimi yaptım.  Duruşmalardan vareste tutulmayı talep ediyorum.”

Zenit’in savunmasının ardından Mahkeme Heyeti’nin ve avukatların çapraz sorgusuna geçildi.  

Zenit’e sorgusunda, 20’ye yakın kayıp F5 raporu, davanın sanıklarından olan Yasin Hayal’in Dink cinayetinde tetikçi olarak kullanacağına dair bilgiler bulunduğu halde raporlara girmeyen Zeynel Abidin Yavuz, cinayetten sonra Erhan Tuncel’le yapılan görüşme, Ali Fuat Yılmazer’in kendisini araması, Trabzon’a gidişi, İstanbul’a gönderilen F4 raporunun kim tarafından ‘ses getirecek eylem’ olarak değiştirildiği gibi sorular soruldu.  

Mahkeme heyeti, Savcılık ve Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu ve Bahri Belen’in çapraz sorgusunda soruları cevaplayan Zenit, Ogün Samast’ın ismini cinayet öncesinde duymadığını, Erhan Tuncel’in kendisine bildirmediğini söyledi. 

Cinayetin işleniliş tarzını bilip bilmediği sorulan Zenit, Tuncel’in her seferinde farklı bir bilgi verdiğini, kesin bir bilgi olmadığı için raporlara geçirmediğini söyledi. Zenit, Yavuz’un ismini ‘kesin olmadığı’ gerekçesiyle raporlara geçirmediğini iddia etti.  

Düzenlediği F5 raporlarının kaybolması üzerine, neden raporların akıbetini araştırmadığı sorulan Zenit, “Sormadım. F5 raporlarının içeriğinde ciddi bilgiler yoktu” dedi. 

Zenit ve Tuncel’in, Dink cinayetinden kısa bir süre sonra yaptığı telefon görüşmesi kayıtları 2007 yılında ortaya çıkmış, telefon konuşmasında Zeynel Abidin Yavuz’dan da bahseden Zenit,  “Ne oğlum, direkt kafaya sıkmışlar... Tek farklılık, kaçmayacaktı ama bu kaçtı” demişti.

Söz konusu telefon kaydı sorulan Zenit, Tuncel’in verdiği bilgilerin kesinliğine güvenmediği için raporlara geçirmediğini iddia etti; kayıttaki ifadelerin ‘ajanı konuşturmak’ amaçlı olduğunu söyledi; “Karşımdaki adamı konuşturmaya çalışıyorum. Kayıtla ilgili tek bir özür borcum var, vicdanen rahatlamak için Rakel Dink’ten özür diliyorum. Taktik gereği bunları yaptım” dedi. 

Dink cinayeti sırasında izinde olan Zenit, İstanbul Emniyet Müdürü Cerrah tarafından Tuncel’in sorgusuna katılması için çağrılmamasına rağmen gitmemesinin nedeni hakkındaki soruya, ‘İstanbul’dan resmi bir yazı gelmedi. Cerrah beni çağırmadı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü bir görevlendirme yazısı yazsa buna rağmen gitmesem bunun izahı olmaz” dedi.

 

“F4 raporunda ne yazdığımı hatırlamıyorum”

 

Zenit’in F4 raporunda 17 Şubat 2006’da İstihbarat Daire Başkanlığı’na gönderilen F4 raporunda “Yasin Hayal ne pahasına olursa olsun öldürecek” denildiğini fakat İstanbul İstihbarat Şubesi’ne gönderilen yazıda ise “Ses getirici eylem” ifadesinin kullanıldığı anımsatılarak, bu yazıyı kimin değiştirdiği sorusuna Zenit şunları söyledi: “İlk etapta düzenleyen benim, sonra düzeltme oldu. Neyi yazmışım, ne düzeltildi hatırlamıyorum. Özkan Mumcu ‘düzelttim’ dedi. Ses getiricinin ne demek olduğu açık ve nettir.  Ben ‘ses getirecek eylem’ yazmadım. “

Cinayetten sonra görevli olduğu Bayburt’tan Trabzon’a giden ve Trabzon İstihbarat’ta 5 saat kalan Zenit, burada nasıl bir değerlendirme yapıldığı sorusuna “hafızayı tazelemeye gittim” dedi. 

Dink cinayeti duruşması bugün Muhittin Zenit'in sorgusuyla devam edecek. Zenit'in ardından Ercan Demir'in savunmasına geçilecek. 

 

Dink davasında bazı şüphelilere takipsizlik kararı verilmesi AYM’ye taşındı

Yasin Hayal, Dink ailesinden özür diledi: Samast’ın olayın içinde olduğunu bilseydim silah vermezdim!

Eski Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay: Dink'in öldürüleceğini duymadım, bilmiyordum

Terör örgütüne yardımla suçlanan başmüfettiş, Dink cinayeti ana davasında yargılanacak