24 Temmuz 2024 06:00
Ayhan Bora Kaplan soruşturmasının "M7 kodlu" gizli tanığı olan ve Macaristan’da yakalanan Serdar Sertçelik, Kaplan operasyonunu gerçekleştiren emniyet müdürlerinin tutuklanmasına neden olan iddialarından vazgeçti. Firarından sonra yayınladığı videolarda, polis müdürlerinin kendisini bazı siyasiler ve bakanların isimlerini söylemesi konusunda zorladığını iddia eden Sertçelik, Macaristan Başkent Mahkemesi’nde verdiği ifadesinde ise, “İç siyasette rol alan birden fazla kişiyi etkileyecek gizli bilgilere sahip olduğunu" öne sürdü. Sertçelik, geçen kasım ayında hakkındaki ev hapsi kararını ihlal ederek yemek yemeye gittiği restoranda ayaklarından vurulmasının da “suikast girişimi olduğunu” iddia etti. “Kendisine koruma statüsü sözü verilmesine karşın, güvenlik korumasının kendisine karşı Kasım2023'te gerçekleşen suikast girişiminden koruyamadığını” öne süren Sertçelik, “bu nedenle ülkeden kaçtığını ve saklandığını, iade edilmek istemediğini" söyledi.
Suç örgütü lideri olduğu iddiasıyla tutuklanan Ayhan Bora Kaplan davasının en önemli sanıklarından biri olan Sertçelik’in, hakkındaki ev hapsi kararı ve ayağında elektronik kelepçe bulunmasına karşın yurt dışına kaçtığı ortaya çıkmıştı. Sertçelik, firarından sonra yaptığı videolu paylaşımlarda, Kaplan dosyasında üst düzey yargı ve emniyet mensuplarının adının geçtiği M-7 kodlu gizli tanığın kendisi olduğunu açıklamıştı. Kaplan operasyonunu gerçekleştiren Ankara Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan ile yaptığı görüşmelerin bir kısmını paylaşan Sertçelik, ifadesine TBMM Başkanvekili ve eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Mücahit Aslan, yine eski Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, eski Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sadık Soylu gibi isimleri eklemesi için baskıya uğradığını öne sürerek “darbe” iddiasında bulunmuştu. Sertçelik'in bu açıklamaları sonrası aralarında Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik ve Ankara Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan'ın da bulunduğu polisler önce açığa alınmış, daha sonra da tutuklanmıştı.
Savcılığın darbe iddiaları üzerine başlattığı bu soruşturma devam ederken, hakkında kırmızı bülten çıkarılan Sertçelik, mayıs ayında Macaristan’da yakalandı. Başkent Budapeşte’de hâkim karşısına çıkarılan Sertçelik, 6 Temmuz’a kadar geçici olarak tutuklandı. Macaristan, daha sonra Adalet Bakanlığı’na bir yazı göndererek Sertçelik için hazırlanan 174 sayfalık iade evraklarının karmaşık bulunması nedeniyle, kendileri tarafından hazırlanan 8 sorunun yanıtlanmasını istedi. Yazı içeriğinde Sertçelik’in geçici tutuklanmasına ilişkin karar ve Budapeşte Mahkemesi’nde verdiği ifade de yer aldı.
Macaristan Başkent Mahkemesi kararında yer alan bilgilere göre Sertçelik ifadesinde, yakalanmasından önce yayınladığı videolarda “emniyet mensupları tarafından bazı isimleri vermesi için zorlandığı” şeklindeki iddialarının tam tersi yönde ifade verdi. Sertçelik ifadesinde, “İç siyasette rol alan birden fazla kişiyi etkileyecek gizli bilgilere sahip olduğunu" öne sürdü. Geçen Kasım ayında ayağında elektronik kelepçe bulunmasına karşın hakkındaki ev hapsi kararını ihlal ederek yemek yemeye gittiği restoranda ayaklarından vurulmasının da “suikast girişimi olduğunu” iddia eden Sertçelik, “Kendisine koruma statüsü sözü verilmesine karşın, güvenlik korumasının kendisine karşı Kasım 2023'te gerçekleşen suikast girişiminden koruyamadığını” öne sürdü. Sertçelik, “bu nedenle ülkeden kaçtığını ve saklandığını, iade edilmek istemediğini" söyledi.
Budapeşte Mahkemesinin evrakına göre Sertçelik, sahip olduğu gizli bilgiler nedeniyle “hayatının tehlike altında olduğunu” iddia etti. Mahkeme bu nedenlerle Türkiye’den “geçici olarak tutuklanan Sertçelik’in iade taleplerindeki suçlamalar ve alabileceği cezaların süresi, hakkındaki suçlamalara ilişkin dava açılıp açılmadığı, gizli tanık statüsündeyken suikast girişimine uğrayıp uğramadığı, ne zaman hangi koşullarla tahliye olabileceği gibi bilgilerin detaylandırılmasını” talep etti. “Adli sürece ilişkin hakkını teslim eden işlem kuralları ve garantilerin mevcut bulunması için tutuklamasının nasıl yapıldığına dair” de detaylı bilgi talep eden Budapeşte Mahkemesi, “sanığın iadesi durumunda işkence görmeyeceği, insanlık dışı ve aşağılayıcı davranışlara maruz kalmayacağına ilişkin de garanti istedi. Mahkeme, 6 Temmuz’a kadar cevap verilmemesi durumunda Sertçelik’in yasalar gereği tahliye edileceğini bildirdi.
Macaristan’ın bu talebine, Kaplan davasına bakan Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi 25 Haziran tarihinde Adalet Bakanlığı üzerinden cevap verdi. Sanığın “verdiği bilgiler nedeniyle koruma statüsüne alındığını ancak kendi kusurlu eylemi ile koruma tedbirlerini ihlal ettiği için hakkındaki koruma kararının kaldırıldığını” bildiren Mahkeme, Türkiye’nin AİHS’e taraf olduğunu anımsatarak, herkesin adil yargılanma hakkında sahip olduğunu bildirdi. Temel hakların Anayasa seviyesinde güvence altına alındığını bildiren Mahkeme, Sertçelik’in alabileceği cezalar ve hapiste geçirebileceği sürelere ilişkin bilgileri aktardı.
Sertçelik’in suikast iddiasına ilişkin olayın detayları da Mahkeme’nin yanıtında ayrıntılı biçimde yer aldı. Cevap yazısında, yaşananlar şöyle anlatıldı: “Sanığın suikasta uğradığını iddia ettiği Kasım 2023'te meydana gelen olay nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma yürütülmüştür. Bu soruşturmada sanığın, sanığın arkadaşlarının ve olay yerinde bulunan diğer şahısların ifadeleri alınmıştır. Dosya kapsamındaki bilgilere göre sanık silahla yaralandığı 20 Kasım 2023 tarihinde tanık koruma programında olmasına rağmen kendisini koruyan güvenlik görevlilerine haber vermeden konutunu terk ederek arkadaşlarıyla buluşmuştur. Arkadaşlarıyla birlikte sabah saat 05.00 sıralarında bir restorana gitmişlerdir. Sanık Serdar'ın arkadaşları restoranda başka şahıslarla tartışmışlardır. Bu tartışma nedeniyle sanığın arkadaşlarına silahla ateş edilmiştir. Sanığın arkadaşlarına silahla ateş edildiği için sanığın arkadaşları ve restoranda bulunan diğer müşteriler yaralanmıştır. Bu şahıslarla birlikte olay yerinde bulunması nedeniyle sanık da yaralanmıştır. Dosyada silahlı saldırının özelikle sanığa yönelik olduğuna dair delil elde edilmemiştir. Elde edilen delillere göre sanık sadece olay yerinde bulunması nedeniyle yaralanmıştır. Yani sanığın ileri sürdüğü gibi saldırının kendisine yönelik suikast olduğuna dair bir delil yoktur. Ayrıca sanık diğer şahısların tamamı hayati tehlike geçirmeyecek şekilde ayaklarından yaralanmışlardır. Bu husus da olayın aslında kasten öldürmeye yönelik olmadığına işaret etmektedir. Sanığın suikast iddiası bu yönüyle de gerçeği yansıtmamaktadır.”
Mahkemenin cevabi yazısına ayrıca Sertçelik’in vurulmasına ilişkin dosyadaki ifadeler de eklendi. Macaristan Başkent Mahkemesi’nin sorularını yanıtlayan Mahkeme, Sertçelik’in iadesini istedi. Öte yandan Sertçelik hakkında 6 Temmuz’a kadar verilen geçici tutuklama kararının uzatılıp uzatılmadığı, iade talebine ilişkin yanıtın ne olduğuna dair Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi dosyasına henüz bir belgenin girmediği öğrenildi.
“Bozdağ’ın bürosuna 400 bin Euro verdim”Sertçelik’in firarından sonra yayınladığı videolarda suçladığı emniyet müdürlerinden Demircan, Sertçelik ile yaptığı görüşmelerin kayıtlarının tamamının kendisinde olduğunu, Sertçelik’in kesip biçerek manipülasyon yaptığını belirterek, bunları mülkiye müfettişlerine ve savcılığa teslim etmişti. Demircan’ın verdiği kayıtlardan birinde, Sertçelik’in eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın adını geçirerek bazı iddialarda bulunduğu anlaşılmıştı. Buna göre Sertçelik, Demircan ile yaptığı konuşmasında avukat İ.Y aracılığıyla Bozdağ ile bağlantılı bir hukuk bürosuna 400 bin euro verdiğini ve davasının bozulduğunu anlattı. Kayıtlara ilişkin dökümlere göre Sertçelik, Demircan’a “İ. abi ben firarken, eve geldi. Bozdağ’ı aradı. O zaman Bozdağ, Adalet Bakanı. Bozdağ’ın hukuk bürosu var, dışardan iş hallettirdiği… Bozdağ, meclise çağırdı İ. abiyi. ‘Grup toplantısına gidiyoruz, gel görüşelim’ diye. İ. abi gitti, konuştu. O zaman 400 bin Euro verdim Bozdağ’ın hukuk bürosuna. Dosyamı bozdular” ifadelerini kullanıyor. Konuşmanın devamında Sertçelik, “Halk Bankası olayına gelince. Orda da karşıda Mücahit Aslan var” diyor. Aynı gün yapılan bir diğer konuşmada da Sertçelik, “Müdürüm takipsizlik değil, yeniden yargılama aldık. 30 ay kapalıda (cezaevi) yatacaktım normalde. Beş ay sonra tahliye oldum” diye konuşuyor. Bozdağ tepki gösterdi: Doğru çıkarsa mal varlığımı hibe ederimSertçelik’in bu ifadelerinin dosyaya yansıdığına ilişkin haberler üzerine açıklama yapan Bekir Bozdağ, “Bozdağ, "Hakkımdaki iftiraların araştırılması ve müfterilerin cezalandırılması için avukatım aracılığıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundum. Doğru çıkarsa tüm mal varlığımı hibe edeceğim" demişti. “Kaplan örgütünün karşı operasyonuna maruz kaldık”Öte yandan Sertçelik’in iddiaları ve firarına ilişkin soruşturma sonunda aralarında Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, Ankara Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Gökay Öner, Ankara Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan ile komiser Ufuk Gültekin'in de aralarında bulunduğu 6'sı emniyet mensubu 11 sanık hakkında, "görevi kötüye kullanma", "göreve ilişkin sırrın açıklanması", "suçluyu kayırma" ve "tanığı etkilemeye teşebbüs" suçlamalarından dava açılmıştı. Darbe iddialarına ilişkin soruşturma ise ana dosyadan ayrılmıştı. İlk celsesi 18 Temmuz’da görülen davada Emniyet Müdürü Çelik, “Kaplan örgütünün karşı operasyonuna maruz kaldık” demişti. Mahkeme, sanıklardan sadece komiser Metehan İlkyaz’ın tahliyesine karar vermiş, Çelik ve Demircan’ın tutukluluk hallerinin devamına hükmetmişti. |
Sertçelik'in iddiaları ve sonrasında yaşananlarAnkara’da organize suç örgütü lideri olduğu iddiasıyla tutuklanan Ayhan Bora Kaplan’ın adamı olduğu ve bazı eylemlere karıştığı belirtilen Serdar Sertçelik, "yalan ve iftiralarla dolu 19 sayfalık beyanları kendisine zorla imzalattırıldığını" ileri sürerek Ankara emniyetini suçlamıştı. İfadeyi verdiğinin ertesi günü elektronik kelepçe takılarak tanık koruma programına alındığını ancak istediği her yere gidebildiğini anlatan Sertçelik, "kendisine yapılan operasyonun göstermelik olduğunu ve yurt dışına kaçmasına müsaade edildiğini" ileri sürmüştü. Sertçelik, yurt dışına çıktıktan sonra polisin kendisine ulaşarak, Süleyman Soylu, Bekir Bozdağ, Fahrettin Koca, Abdulhamit Gül, Macahit Arslan ve Hasan Doğan aleyhine ifade verdirmek istediğini, hükümete bu yolla darbe yaptıklarını ileri sürmüştü. Sertçelik’in açıklamaları ve yayınladığı ses kayıtlarından sonra önceki gün Organize Şubesi’nden sorumlu Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, Organize Şube Müdürü Kerem Öner, Müdür Yardımcısı Şevket Demircan ve Komiser Ufuk Gültekin "darbe" iddiasıyla gözaltına alınmıştı. İkametlerinde yapılan aramalarda bazı dijital materyallere el konulmuştu. Çelik, Demircan ve Gültekin, 7 Eylül 2023’te Kaplan’ı gözaltına alan üç isimdi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan soruşturması çerçevesinde yaşanan gelişmeler üzerine Mülkiye Başmüfettişlerinin raporu doğrultusunda üç emniyet müdürünün çığa alındığı süreç için "komplo" dedi. Hedefin Cumhur İttifakı ve Türkiye olduğunu söyleyen Bahçeli, "Olan biten tüm kanun dışı irtibat ve ilişki ağlarının farkındayız. 17-25 emniyet ve yargı ortaklı darbe girişiminin tekrarını planlayanlara boyun eğersek boyumuz devrilsin, göz yumarsak gözümüz çıksın, eyvallah edersek de kanımız kurusun" dedi. Bahçeli, "Gizli tanık ifadeleriyle şerefli isimleri karalama kumpasını ve tecelli eden millet iradesini gölgeleme arayışını himaye eden ve buna hizmetkarlık yapan kim varsa haindir, haşhaşidir, emniyet, yargı ve medya uzantılarının tepesine binilmelidir" diye çağrıda bulundu. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın MİT Başkanı İbrahim Kalın ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’u Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne çağırdı. Gece yarısı yapılan kritik zirvenin gündeminde, Ayhan Bora Kaplan soruşturması nedeniyle Ankara emniyetinde açığa alınan polis müdürlerine ilişkin soruşturma olduğu öne sürüldü. Erdoğan'ın Kalın ve Tunç ile yaptığı toplantının ardından AKP Grup Toplantısında önemli açıklamalar yapması beklendiği de iddia edildi. TIKLAYIN - Erdoğan, Adalet Bakanı Tunç ve MİT Başkanı Kalın'ı Külliye'ye çağırdı Erdoğan, partisinin grup toplantısında "emniyetteki kriz", "kumpas" iddialarına ilişkin mesajlar verdi. "Kanunun dışına çıkan, hatası olan kim varsa hukuk zeminince hesabı soruyoruz" diyen Erdoğan, "Son 21 yılda çetin mücadeleler sonucunda gerilettiğimiz bürokratik vesayetin tekrar nüksetmesine fırsat vermeyiz" ifadelerini kullandı. |
© Tüm hakları saklıdır.