Suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan soruşturması merkezinde yaşanan skandalın yankıları devam ediyor.
Usulsüz biçimde yürütüldüğü anlaşılan ve böylelikle "sulandırılan" soruşturmayla ilgili gözaltına alınan, aralarında Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik ile Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Müdür Yardımcısı Şevket Demircan'ın bulunduğu 7 şüpheli tutuklandı.
Gizli tanık Serdar Sertçelik'in açıklamaları sonrasında başlatılan adli soruşturma devam ederken süreçle ilgili ulaştığım yeni ve ilginç bilgileri aktarayım bugün de.
Sahte çıkan Rolex saatler!
İlk olarak Kaplan ve ekibine yönelik suç örgütü soruşturmasının ikinci ayağındaki kara para aklama iddiasıyla başlatılan adli soruşturma hakkında bilgi vereyim.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen ve geçtiğimiz günlerde iddianamesi kabul edilen ikinci dosya kapsamında Kaplan'ın eşi başta olmak üzere yakın çevresi gözaltına alındı.
Operasyon sırasında dosyada adı geçen şüphelilerin ev ve iş yerlerinde aramalar gerçekleştirildi.
Şüphelilerden bir kadının evindeki aramada pahalı olmasıyla bilinen Rolex marka saatler bulundu. Polis, söz konusu saatleri tutanak altına aldı.
Soruşturma devam ederken, yine savcılık talimatıyla polis tarafından 8 Rolex saatin uzman firmalara değer tespiti yaptırıldı.
Organize Suçlarla Mücadele Şubesi'nde görevli polisler, Rolex saatleri Ankara'da üç ayrı firmaya götürüp incelettirdi.
Yapılan üç ayrı kıymet tespitinde; bir firma Rolex'lerin gerçek olduğunu buna karşın iki firma ise, sahte olduğunu ortaya koydu. Rolex'lerin sahte olduğunu ortaya koyan firmadan birisinin aynı zamanda firmanın temsilcisi olduğunun altını çizeyim.
Bu konuda görüşüne başvurduğum bir kaynak, gerçek Rolex'lerin her birinin ortalama fiyatının yaklaşık 20 bin dolar, gerçeğine çok yakın sahtelerinin fiyatı ise; yaklaşık 200 dolar olduğunu söyledi.
Her üç firmanın verdiği raporlar soruşturma dosyasına girdi.
İşin bir diğer boyutu da en az bu durum kadar ilginç.
Bu noktada, Ayhan Bora Kaplan'ın kendisiyle bağlantılı olduğu aralarında polisler ve adliye mensuplarının yer aldığı kimi kamu görevlilerine Rolex marka saat verdiği biliniyor.
Şimdi rüşvet kapsamında verilen saatlerin gerçek olup olmadığı tartışma konusu olacak doğal olarak.
Gizli tanık İtalya'da mı?
Yaşanan sürecin önemli ismi gizli tanık Serdar Sertçelik'in nerede olduğu konusu gündemde.
Polis müdürü Şevket Demircan'la yaptığı konuşmalarla tanınan Sertçelik'le ilgili Dubai'de olduğu iddiası var.
Kimi kaynaklarca ise Avrupa'da olduğu ifade ediliyor.
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun danışmanı sıfatıyla bir dönem partide görev alan ve MHP'li kimliğiyle öne çıkan Ramazan Kubat'ın desteğiyle Sertçelik'in, Edirne'den yurt dışına çıktığı öne sürülüyor.
Tutuklanan Kubat'ın "çakarlı araç"la Şile'den Edirne'ye götürdüğü iddialar arasında.
Görüştüğüm kaynaklar ise bu konuda farklı bilgiye sahip.
Emniyet'ten görüştüğüm üst düzey bir isim, Sertçelik'in İtalya'nın kuzey bölgesinde olduğunun saptandığını ifade etti. Aynı yetkili, Sertçelik'in İtalya'da faaliyetlerini yürüten Barış Boyun suç örgütünün kontrolünde bulunduğu bilgisinin elde edildiğini kaydetti.
Bu aşamada yine önemli bir durum tespiti yapmak gerekiyor.
Bir süredir İstanbul'da motosikletli eylem timleriyle silahlı saldırılarıyla tanınan Barış Boyun grubunun acaba hangi siyasiyle bağı var?
22 korumalı polis müdürü
Bir başka taze bilgi.
Hakkında başlatılan adli soruşturma çerçevesinde tutuklanan Eski Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik'in adeta bir koruma ordusu tarafından korunduğu ortaya çıktı.
Otomobil alım satımı yapan oğluna da savcılıkça verilen karar doğrultusunda koruma verilmesini sağlayan Çelik'in tam 22 korumayla görev yaptığı anlaşıldı.
Çelik'in ayrıca zırhlı bir araca bindiği tespit edildi.
Çelik'in görevden alınmasıyla ortaya çıkan bu durum, yeni görevlendirme sonrasında iptal edildi.
Eski müdürün korumasında görev alan Özel Harekatçı polisler, tekrar şubelerine gönderildi.
Doğrusunu isterseniz, Diyarbakır'da 2001'de şehit edilen Ali Gaffar Okkan bile beş koruma ile görev yaptı.
Çelik'in korunması için 22 polisin görevlendirilmesi sırasında Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç'in nasıl onay verdiği merak konusu haliyle.
Tutuklanan komiser neden tayin edildi?
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturmada tutuklanan Komiser Ufuk Gültekin, bir süre önce Antalya'ya tayin istedi.
Ankara Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şubesi'nce yürütülen Ayhan Bora Kaplan soruşturması sırasında görev alan Gültekin'in hangi gerekçe ile böylesi bir görevde yer almak yerine Antalya'ya tayin istemesi pek beklenen bir durum değil.
Müfettişler, Ankara Emniyeti'ndeki incelemeleri sırasında umarım bu konuyu da sonuca ulaştırmıştır.
İfade gizli tanığa nasıl ulaştı?
Polis müdürlerinin tutuklandığı bilgisinin kamuoyuna düşmesinin hemen ardından bir başka gelişme daha yaşandı.
Gizli tanık Serdar Sertçelik, hakkında adli soruşturma yapılan ve savcılıktan serbest bırakılan Eski Ankara Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Öner'in ifadesinin bir örneğini kişisel sosyal medya hesabından yayımladı.
Bu işi biz gazeteciler yapsa anında adli soruşturma başlatılırken, ilgili makamların halen sessiz kalması dikkat çekici.
Öner'in ifadesini yayımlayan gizli tanık Sertçelik'in belgeyi nasıl elde ettiği merak konusu.
İfade metninin bir örneği savcılıkta, bir örneği mahkemede, bir örneği de Öner'in avukatında var. Sorgusu yapılan Jandarma'da bile yok!
O halde ifade Sertçelik ifadeyi nasıl buldu?
Savcılığın gizli olması gereken hazırlık soruşturmasında yer alan ve aynı zamanda kritik bilgileri içeren belge, kriminal bir kişiye hangi koşulda ulaştı?
Gazetecilerin yapması halinde işin peşine düşen savcılığın, benzer hassasiyeti Öner'in ifadesinin Sertçelik'e ulaştırılması konusunda gösterip göstermeyeceğine zaman içinde tanık olacağız hep birlikte.
Sezgin Baran Korkmaz neden televizyona çıktı?
Böylesi gündem içinde dikkat çekici bir gelişme daha var ki, anlatmadan olmayacak.
Kara para aklama iddiasıyla ABD'de yargılanan iş insanı Sezgin Baran Korkmaz, hafta sonunda hükümete yakın bir televizyon kanalına demeç verdi.
Kanımca, bir yerlerde / birilerine verilen mesaj var kuşkusuz.
Aksi takdirde; Türkiye'yi ABD nezdinde zora sokan bir kişi, durduk yere iktidar yanlısı televizyon kanalına neden röportaj versin?
Muhatabına ya da muhataplarına "ayağınızı denk alın" mesajı değilse nedir acaba bu yayının amacı?
Tolga Şardan kimdir?
Tolga Şardan, 1988'de yerel yayımlanan Ankara Ulus gazetesinde mesleğe başladı. 1989'dan 2018'e kadar Milliyet gazetesinde polis muhabirliği, Ankara Temsilci Yardımcılığı ve köşe yazarlığı yaptı.
Haber ve yazılarıyla, 1992'den itibaren Çetin Emeç, Muammer Yaşar Bostancı, Abdi İpekçi'nin adını taşıyan gazetecilik ödüllerini aldı. Yanı sıra, haberleri Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Türkiye Spor Yazarları Derneği'nce ödüle layık bulundu.
Ayrıca, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nce verilen 2021 Yılı Basın Özgürlüğü Ödülü'nün sahibi oldu.
Şardan, 2019'da Doğan Kitap'tan yayımlanan "Komonist Masası'nda Nazım Hikmet" adlı araştırma dalındaki kitabını kaleme aldı.
2019'dan bu yana T24'te çoğunlukla güvenlik konularını ele aldığı Büyüteç adlı köşeyi yazıyor.
|