05 Temmuz 2024

Sigorta cephesi: Bir vaka için en fazla 400 bin lira ödeniyor, malpraktis poliçeleri yetersiz

"Türkiye'de tazminat hukuku da layıkıyla çalışmadığından malpraktis poliçesi çok gelişmedi. Bizim gibi bazı reasürans brokerleri ya da sigorta acenteleri poliçenin üzerinde çalışılsın istiyoruz. Yıllardır malpraktis poliçelerindeki bu eşitsiz durumu düzeltmek için uğraşıyoruz"

Sağlık sisteminde hekimlerin yaptırması şart koşulan "Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası" 2010 yılından bu yana uygulanıyor ve aynı zamanda "Hekim Mesleki Sorumluluk Sigortası" olarak da biliniyor. Poliçeler, tıp mensuplarının sigortanın geçerli olduğu süre içinde sorumlu oldukları ölüm dahil olası tüm olumsuz durumlar için kişiye ya da yasal varislerine yapılacak ödemeleri kapsıyor. Şu anda sigorta şirketlerinin bu poliçe kapsamında yıllık hasar ödemesinin alt sınırı 400 bin lira iken üst sınırı 1 milyon 800 bin lira. Anka Broker şirketinden Nejat Şehsuvar Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası konusuna ilişkin olarak sorularımızı yanıtladı.

Nejat Şehsuvar

- Sağlık sistemi olası malpraktis olayları için sigorta yaptırılmasını zorunlu kılıyor. Siz acente tarafı olarak nasıl bir hizmet veriyorsunuz?

Sigorta yaptıranlar ikiye ayrılıyor. Kamuya bağlı hekimler ile özel kurumlarda çalışanlar. Kamuda çalışanlar da kendi poliçelerin kendileri yaptırıyor. Yaptırılması zorunlu olan bir poliçe olduğu için bu koşullar çok kısıtlı, teminatlar çok dar. Sigortacı olarak ortaya çıkan durumu "hasar" olarak tanımlıyoruz, olası bir durumda sigortanın ödeyeceği hasar bedeli 400 bin lira. Bu sayılar piyasa gerçekleri ile örtüşmüyor. Bir kusur nedeniyle birinin hayatıyla oynamışsın ya da sakat kalmış, dolayısıyla hayatı mahvolmuş, bunun zaten parasal karşılığı olamaz. Ancak yine de hayatını konfor açısından biraz daha olumlu etkilemek adına mali bir desteğin sağlanması lazım. Şu anki malpraktis poliçesinin miktarları ne olursa olsun bunun karşılanması söz konusu değil. Olağanüstü radikal bir değişiklik yapılmadığı sürece ödenen miktar bunu karşılamaya yetmez. O yüzden malpraktis poliçeleri yeterli değil.

- Malpraktis poliçesi neyi kapsıyor? Sınırları nedir?

Malpraktis poliçesi doktorun hatası ya da ihmali sonucunda oluşan bir olumsuzluğu gidermek için yapılıyor. Burada tamamen doktorun sorumluluğu gözetiliyor. Ölümden basit yaralanmaya kadar uzanan geniş bir kapsamı var. 

"Bilirkişi doktorlardan oluşuyor" 

- Şirket olası hatanın sonucunda hasar ödemesini yapabilmek için sizden ne istiyor?

Teminatı ödemek için bilirkişi ya da mahkeme kararı istiyor. İşin kötüsü bu tür şeylerde bilirkişi atandığında doğal olarak doktorlardan oluşan kişiler atanıyor. Bir doktorun da başka bir doktor hakkında aleyhte karar vermesi objektif olmuyor. Belki doğru kararların verildiği vakalar olmuştur ama kimseyi inandıramıyoruz. Bu bizim müdahale edebileceğimiz olay değil. Dolayısıyla Türkiye'de -öbür taraftan tazminat hukuku da layıkıyla çalışmadığından- malpraktis poliçesi çok gelişmedi. Bizim gibi bazı reasürans brokerleri ya da sigorta acenteleri poliçenin üzerinde çalışılsın istiyoruz. Yıllardır bu durumu düzeltmek için uğraşıyoruz.

- Poliçede alt ve üst sınır nedir?

Bildiğim kadarıyla sigorta en fazla 1 milyon 800 bin lira ödüyor. Ama bu çok reel bir şey değil. Bu bir doktorun yıl içinde birden fazla malpraktis olayında sorun yaşaması hâlinde tüm vakalar için ödenecek miktar. Genelde sigorta şirketi bir tane vaka için en fazla 400 bin lira ödüyor.

- Mahkeme daha fazla bir miktar ödenmesine karar verirse doktor kendisi mi ödüyor? 

Evet. Eğer miktar daha yüksek ise üstünü doktor ya da kurumu karşılıyor. Bir sonraki dönemde primler artıyor.

- Poliçe fiyatları ne kadar?

Prim senelik 150 lira ile 750 lira arasında değişir. Burada doktorun branşına ve yapacağı işleme göre farklılaşıyor.

- Zorunlu malpraktis sigortası dışında gönüllü malpraktis sigortası yapılamıyor mu?

Hayır. Şu anda sadece zorunlu malpraktis var. Daha iyi bir ürün geliştirmek ancak bizler gibi şirketlerin bu ihtiyacın farkında olması, ilgili sektörün önde gelen temsilcilerinin talepte bulunması ve bu durumla ilgili bilgi ve verilerin Londra Llyod's gibi büyük sigorta marketlerine aktarılıp, teminatlandırılması ile mümkün. Bizim daha kapsamlı bir malpraktis ürünü ile ilgili çalışmaya başlamamız da Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Başkanı Prof Dr. Selahattin Özmen'in bu konudaki büyük ihtiyacı bize dile getirmesi ile başlamıştır.


Yarın: Avukat Ayşe Gül Hanyaloğlu anlatıyor...

Yazarın Diğer Yazıları

Bilirkişi cephesi: Toplum sözleşmesi çözülüyor, asıl kaygılanmamız gereken bu

Prof. Dr. M. Murat Civaner: Sağlıkla ilgili haklarımızı konu özelinde koruyacak yaklaşım, insanların sağlık hizmeti nedeniyle zarar görmesini önlemek olmalı. Bunun için de herhangi bir zarar oluştuğunda "Kim suçlu?" diye sormak yerine hata-zarar süreci kök analizi ile geri dönük incelenmeli ve bir yandan hatalar azaltılmaya çalışırken diğer yandan benzer hatalar oluştuğunda hataların zarara neden olmasını önlemeye odaklanılmalı

Hasta cephesi: Hekim; tıbbi müdahalede "özen"le, estetik müdahalede ise ek olarak "taahhüt ettiği sonucu meydana getirmekle" yükümlüdür

Avukat Orhan Kerim İşcan: Burada önemli olan hasta hakları ile hekim haklarının birbiri ile uyumlu gitmesi. Hasta ve doktor haklarında denge kurulmalı. Her komplikasyon nedeni ile hekimlerin davalarla muhatap olması mesleğin ifasını imkânsız kılar. Ancak hastaların da hekim hatası sebebiyle yaşadığı mağduriyet göz ardı edilmemeli…

Hukuk cephesi: Malpraktis davalarının artışı, sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak için bir fırsat olarak da görülebilir

Avukat Ayşe Gül Hanyaloğlu: Malpraktis davasında, diğer davaların aksine, hekim hatasının olmadığını ispat etmek durumundadır ve en önemli delili ise hasta kayıtlarıdır. Bu kapsamda malpraktis davalarında en sık karşılaşılan ve hekimleri en zorlayan tartışma konusu, "aydınlatılmış onam belgeleri"dir… "Uzlaşma" ve "arabuluculuk" önemli çözüm yollarıdır