Adli Tıp Uzmanı ve İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nadir Arıcan, mobbing mağdurlarının yaşadıkları psikolojik ve fiziksel etkilerin adli tıp raporlarına nasıl yansıdığını ve bu raporların hukuki süreçteki önemini açıkladı. Arıcan, soruşturmamızda mobbing başvurularının işleyişinden kurum içi yazışmalara ve tanık beyanlarının tespitteki etkisine kadar önemli detayları paylaştı.
"Mobbing tespitinde belgelerin kapsamı kadar psikiyatri ve sosyal inceleme de kritik rol oynuyor" diyen Prof. Dr. Arıcan, bu alandaki çalışma süreçlerini ve karşılaşılan zorlukları samimiyetle anlatıyor. Ancak kötü haber, kurum yoğunluk nedeni ile bir süredir gelen başvuruların bir kısmını kabul edemiyor.
Prof. Dr. Nadir Arıcan
- Mobbingi bireysel ve kurumsal bağlamda nasıl tanımlıyorsunuz? Kanunlarımızda mobbingin karşılığı var mı?
Mobbing kavramı için farklı tanımlar mevcut. Psikolojik şiddet, psikolojik terör gibi. Akademisyen Heinz Leymann ‘bir ya da birkaç kişinin bir kişiye yaptığı düşmanca, etik dışı duygusal bir saldırı’ olarak tanımlıyor. Mobbingi kolaylaştıran nedenler var. Örneğin lider yetersizliği, kurumda küçülme, rekabet gibi durumlar bu konuda uygun ortam yaratıyor. Kanunlarımızda ise doğrudan "Mobbing" karşılığı yok. Ancak vakaların durumuna göre ya da iş kanunu çerçevesinde dolaylı olarak hukuki süreç işletiliyor
“Bütün şiddet vakalarında belgeleme yapıyoruz ama öncelik eğitim ve sağlık sektöründe”
- Adli Tıp Polikliniği mobbing başvurularını nasıl ele alıyor? Mobbing mağdurları neden size başvuruyor?
Biz aslında bütün şiddet vakalarında belgeleme yapıyoruz. Bütün meslek gruplarından bize başvuru yapılıyor. Ama öncelikle eğitim ve sağlık sektöründe çalışanlarda. Bu iki grup çok önemli. Bize yapılan başvurularda çoğunluk kadın çalışanlar ve kamu personeline ait. Bizden rapor almalarının iki ana sebebi var. İlki mobbing başvuruları kabul etmemiz. Bildiğim kadarı ile bu bireysel başvuruları kabul eden başka bir birim yok. Hatta polikliniğimiz ‘Mobbing Polikliniği’ diye geçer bazı mecralarda. Oysa böyle bir poliklinik yapılanması yok. Adli Tıp Polikliniği, travma ve buna bağlı zarar gördüğünü ve bunu kanıtlamaya çalışan başvuruları kabul ediyor. Tabii ki resmî kurumlardan gelen başvurular da kabul ediliyor.
- Başvurun kişiler hangi gerekçe ile mobbinge uğradıklarını beyan ediyor?
Mobbingi oluşturan birden fazla bileşen var. Bize yapılan beyanlarda politik görüş, mezhep, cinsiyet ayrımcılığı gibi nedenleri sıralıyorlar. Elde ettiğimiz bilgilere dayanarak şunu söyleyebilirim: Mobbingi görüp sesini çıkarmayan izleyiciler bu süreçte çok önemli.
“Belgeler bazen iki bavulu doldurur”
- Adli Tıp Polikliniği'ne yapılan mobbing başvurularında süreç nasıl işliyor? Hangi aşamalar ve değerlendirmeler yapılıyor?
Kişiler doğrudan ya da avukatları aracılığı ile başvurur. Ön görüşme yaparız. İlk değerlendirme sonucu vakanın kabul edilip edilmeyeceğine karar veririz. Kabul etmemiz mobbing olduğu anlamına gelmez. Yakınmaları dikkate değer bulunmuştur. Bütün belgeleri isteriz. Soruşturmalar, cezalar, görevlendirmeler, yazışmalar, varsa iç denetim raporları vb.). Bazen bu belgeler iki bavulu doldurur. Kişinin genel beden muayenesi yapılır, ayrıntılı öykü dinlenir. Varsa daha önce hastane başvuruları, terapiye ait tıbbi belgeler toplanır değerlendirilir. Olmazsa olmazımız psikiyatri konsültasyonudur. Ruhsal yakınmaları, tanıların mobbing ile ilişkisini ortaya koymaya çalışırız. Ancak bu nedenselliği kurmak her zaman kolay olmaz. Çünkü mobbing kavramını farklı algılayıp, iş yerindeki çatışmaları, zorlukları mobbing olarak düşünenler var. Oysa işin aslı böyle değildir. İki ya da üç kez psikiyatrist tarafından görüşme yapılır ve sonunda bir rapor düzenleriz. Raporumuzda mobbing ile uyumlu olup olmadığına yönelik bir değerlendirme yapılır. Çünkü mobbing diyebilmek için söz konusu işyerinin sosyal çalışmacılar tarafından da değerlendirilmesi gerekir. Sosyal çalışmacılar, aile fertleri, işyeri çalışanları ile görüşür ve onlar da bir rapor hazırlar. Dolayısıyla ilk aşamada biz bulguların uyumlu olup olmadığını söyler, uyumlu ise ayrıntılı değerlendirme için sosyal çalışmacı tarafından da değerlendirilmesi gerektiğini belirtiriz.
- Kurum içi yazışmalar, tanık beyanları ve mağdur ifadeleri, mobbing tespitinde ne kadar etkili? Mobbing vakalarında adli tıp raporları iş yerleri ve mahkemeler tarafından nasıl kullanılıyor? Süreç nasıl ilerliyor?
Tahmin edersiniz ki çoğu kez bu başvurularda iş yeri izin vermez. Ve o aşamada kalır. Ancak bu incelemeye izin veren iş yerleri ile de karşılaştık. Bizden aldıkları raporlar ile hukuki süreç bazen başlatılır bazen de o süreçte mahkemeye sunulur. Mahkeme sürecinde, daha önce bize başvurmuş ve raporlandırılmış olgulara ait mahkeme talepleri de olur. Mahkemeye de bu raporların onaylı suretlerini göndeririz.
“Yoğunluğumuz nedeniyle mobbing olgularını sınırlı sayıda kabul etmeye başladık”
- Son olarak kurumunuzun eskiden gelen tüm başvuruları kabul ederken şu anda işleyin değiştiğini öğrendim. Bunun gerekçesi nedir?
Birimimizde sadece mobbing dosyalarına bakılmıyor. Bireysel ve mahkemelerden gelen çok sayıda dosya değerlendiriyoruz. Yoğunluğumuz nedeniyle mobbing olgularını sınırlı sayıda kabul etmeye başladık.
- Peki mağdurların dava sürecinde mahkeme için önemli bir delil olan bu raporu başka hangi birimlerden alabilirler?
Diğer üniversitelerin Adli Tıp Anabilim Dalları’na başvurabilirler. Teknik olarak onlar da verebilirler. Ancak genellikle bu dosyaları anabilim dalları kabul etmiyor.