Kırklareli’nin Demirköy ilçesinde Eylül 2023’te yaşanan sel felaketinde yaşanan skandallar, birçok defa Büyüteç’in konusu oldu.
Yaşanan tüm gelişmeleri okurlar, Büyüteç’ten takip etti, günü gününe.
Şimdi yeni bir gelişme daha yaşandı, geçtiğimiz günlerde.
Bilindiği üzere; Sisli Vadi (Foggy Valley) adıyla faaliyette bulunan turistik tesiste yaşanan sel felaketinde, bungalov yapıların sular altında kalmasıyla altı yurttaş yaşamını yitirdi.
Facianın ardından tesisi sahibi Bülent Bayrak ve tesis ortakları ile çalışanları adli yargılama sonunda hapis cezasına çarptırıldılar.
Sel felaketinin adli soruşturması sırasında yaşanan kimi skandallar bir yana, olayın bir de kamusal yönü var, kuşkusuz.
Sırada kamu görevlileri var
Yani, tesisin “kaçak” olarak kurulması ve faaliyetine izin verilmesi, yıkılması gereken tesisin yıkılmaması ile faaliyetine göz yumulması konuları, yaşananların en az adli boyutu kadar önemli.
Ve bu konu başlıklarının kahramanları ise, kolayca tahmin edileceği gibi Kırklareli’nde görev yapan eski ve yeni kamu görevlileri.
Adli soruşturma sürecinde ortaya çıkan gelişmeler ve gündeme gelen kamu görevlileriyle ilgili iddialar sonrasında İçişleri Bakanlığı devreye girmek zorunda kaldı.
Bakanlık, geçen ocakta Mülkiye Teftiş Kurulu’nda görevlendirilen Mülkiye Başmüfettişi, iddiaları mercek altına aldı.
Müfettişin araştırdığı konu başlığı; “Kırklareli ili Demirköy ilçesi Avcılar köyünde, 5 Eylül 2023’te bölgede yaşanan aşırı yağışlar sonucu meydana gelen sel felaketinde yıkılarak altı kişinin hayatını kaybetmesine, üç kişinin yaralanmasına neden olan Foggy Valley (Sisli Vadi) adlı tesisin ruhsatsız olduğu, bu durum bilinmesine rağmen tesisin faaliyetine devam etmesine ve yeni kaçak yapıların inşasına göz yumulduğu, yıkım kararının yerine getirilmediği” iddiasıydı.
Müfettiş soruşturması yapıldı
Müfettiş incelemesi, yaklaşık sekiz ay sürdü. Bakan Ali Yerlikaya’nın onayı ile soruşturmaya başlayan müfettiş, Sisli Vadi konusunda güncel ve geriye dönük tüm iş ve işlemleri araştırdı.
Müfettişin incelediği iş ve işlemlerin tek adresi vardı; Kırklareli Valiliği.
Valilik bünyesindeki il özel idaresi ile kolluk birimin olarak Demirköy İlçe Jandarma Komutanlığı’nın Sisli Vadi’ye yönelik idari süreci değerlendiren Mülkiye Başmüfettişi, olayda idari sorumluluğu bulunan kamu görevlilerini tek tek soruşturdu. İfadelerine başvurdu.
Araştırması sırasında müfettiş, bilirkişi raporlarının yanı sıra il özel idaresine ait olan arazinin sahibi Bülent Bayrak olan firmaya tahsis edilmesi konusunu da ele aldı.
DSİ’nin dikkat çeken görüşü
Buna göre, “eko turizm” faaliyetinde bulunmak isteyen Foggy Valley (Sisli Vadi) adlı firmanın “eko turizm” faaliyetinde bulunmak amacıyla söz konusu araziyi kiralama talebinde bulunmasıyla birlikte, Kırklareli İl Özel İdaresi ilgili kamu kurumlarına Ekim 2020’de yazı gönderip görüş istedi.
Müfettiş tespitlerine göre; DSİ, “tesis kurulmak istenilen arazinin batısından geçen Çavuşderesi’nin taşkın tesirinde kaldığı, en az 10 metrelik kot farkı bırakılması ve bu kot farkı üzerine herhangi bir yapılaşmaya izin verilmemesi” görüşünü valiliğe sundu.
Diğer taraftan, İl Kültür Turizm Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü, Demirköy Orman İşletme Müdürlüğü, Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. Kırklareli Şube Müdürlüğü, Milli Savunma Bakanlığı Lojistik Genel Müdürlüğü Çorlu İnşaat Emlak Bölge Başkanlığı, Türkiye Elektrik İletim A.Ş, Kültür Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Edirne Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü 1. Bölge Müdürlüğü, 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı yapılmasında kurumlarınca sakınca bulunmadığını, resmi yazıyla valiliğe bildirdi.
Encümen üyelerinin itirazı
Kurumlar arası yazışmalar yürütülürken, Nisan 2021’de Kırklareli İl Encümen toplantısında, üç encümen üyesi, “Sisli Vadi’nin kurulmasını sağlamak amacıyla imar planı talep edilen söz konusu alanın orman alanı içinde olması, Toprak Koruma Kurulu kararının doğru olmadığı, talep edilen arazinin birinci sınıf tarım alanı olduğu, yapılan incelemede inşaat faaliyetlerinin devam ettiği, inşaat faaliyetleri için hiçbir yasal başvurunun yapılmadığının yerinde ve resmi kayıtlardan yapılan incelemelerden anlaşıldığını” ortaya çıkardı.
Üç üye, arazinin tahsis edilmesi teklifine ret oyu kullandı.
Kurul Başkanı Vali Bilgin
Aynı encümen toplantısında “oy çokluğuyla” Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun 13. Maddesi hükmü gereğince “kamu yararı kararı alınması” amacıyla Sisli Vadi dosyasının Ankara’ya gönderilmesine karar verildi.
İşin ilginç yanı, toplum yararı görülmesi çerçevesinde üç encümen üyesinin sanki olacakları önlemek adına “kaçak yapılar inşa edilmesi” nedeniyle onay vermediği toplantıya dönemin Kırklareli Valisi Osman Bilgin başkanlık yaptı!
Aynı toplantı da Kırklareli İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Bilal Kuşoğlu da üye sıfatıyla yer aldı.
Bu noktada, müfettiş raporundaki “toplantıya dönemin İl Valisi Osman Bilgin’in başkanlık yaptığı, Kırklareli İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Bilal Kuşoğlu da üye olarak hazır bulunduğu halde kaçak yapıların olduğu tesisle ilgili olarak uzun bir süre herhangi bir hukuki işlem yapılmadığı” cümlesinin altını çizip dikkatinize sunuyorum.
Yaşananlar bununla bitmedi, tahmin edeceğiniz gibi.
Mahkeme, tahsisi uygun bulmadı
Encümen toplantısında yapılanlara itiraz eden üç üye, bu kez idare mahkemesine başvurup, devlet arazisinin Sisli Vadi adlı firmaya kiralanmasını önlemek istedi.
Edirne İdare Mahkemesi, Kasım 2021’de “yürütmeyi durdurma” kararını verdi.
Bu karara karşın; Kırklareli İl Özel İdaresi, dolayısıyla Kırklareli Valiliği, sorunlu araziyi firmaya tahsis etmekte ısrarcıydı nedense?!
Valilik, Edirne’deki mahkemenin kararına İstanbul Bölge İdare Mahkemesi üzerinden itiraz etti. Arkasından dosyayı görüşen İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, valiliğin itirazını reddetti.
Edirne İdare Mahkemesi, İstanbul BİM’in kararı doğrultusunda yeniden görüştüğü dosyaya yönelik valilik aleyhine son kararını verdi.
Böylece yargı, Kırklareli Valiliği’nin işlemini uygun bulmadı, valiliğin tüm ısrarına karşın hem de.
Valilik, bu kez süreci İstinaf’a taşıdı. İstinaf’tan da valiliğin beklediği karar çıkmadı. İstinaf, yerel mahkeme ile İstanbul BİM’in kararlarını yerinde buldu.
Kaçak yapı inşaatı
Yargı süreci devam ederken, Sisli Vadi’ye tahsis edilen arazide ise hareketlilik vardı.
Kırklareli İl Özel İdaresi İmar ve Kentsel İyileştirme Müdürlüğü personeli, Mart 2022’de Demirköy ilçesi Avcılar köyü yerleşik alan sınırları dışında 101 ada 180, 184,185 ve 186 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde Foggy Valley Turizm Gıda Tarım Hayvancılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye ait İmar Kanunu’na aykırı yapılar yapıldığının tespit etti.
Denetimi gerçekleştiren personel, “yapı tatil zaptı” hazırlayıp arazi üzerindeki yapıları mühürledi. Yapı tatil zaptının bir örneği inşaata asıldı. Böylece inşaat sahibine tebliğ edilirken, diğer örneği ise köy muhtarlığına teslim edildi.
Mühürleme işlemiyle birlikte 28 Mart 2022’de toplanan İl Encümeni, söz konusu kaçak işleme yönelik imar para cezası uygulanmasına karar verdi.
Sonrasında kaçak yapıların yıkılması süreci başlatıldı. Ancak her ne hikmetse, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Bilal Kuşoğlu, yıkımın gerçekleştirilmesi karşı ayak diretti. Yıkımdan sorumlu olan kamu görevlileri, müfettişe verdikleri ifadelerde, Kuşoğlu’nun yıkım için gerekli izni bir türlü vermediğini ve kendilerini oyaladığını anlattı.
Nihayetinde, kaçak olduğu tespit edilen ve yıkılması gereken tesis, sosyal medyadan yaptığı duyurularla faaliyete geçirildi!
Peşinden de Eylül 2023’teki sel felaketi yaşandı.
Tesiste konaklamaya gelen misafirler, kaçak faaliyet yürüten bungolavları esir alan sel sularıyla yaşamlarını yitirdi.
Ölüm, altı kişi için göz göre göre geldi ne yazık ki!
Yeni Türkiye’nin küçük kesiti olarak kayıtlara girdi, Sisli Vadi faciası.
Vali Bilgin ve Vali Ekici hakkında soruşturma izni
Gelelim, müfettişin hazırladığı rapordaki sonuç bölümüne.
İçişleri Bakanlığı Mülkiye Başmüfettişi, Sisli Vadi merkezli yaşanan süreçte Kırklareli Valisi Birol Ekici (halen Şırnak Valisi, Y.N.), Eski Kırklareli Valisi Osman Bilgin, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Bilal Kuşoğlu, İmar ve Kentsel İyileştirme Müdür Vekili Rahim Zobu, Eski İmar ve Kentsel İyileştirme Müdür Vekili Yüksel Akış ve Eski Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürü Ufuk Gürsel hakkında “soruşturma izni verilmesini” talep etti.
Müfettişin soruşturma izni istediği isimler söz konu kamu görevlileriyle sınırlı değil elbette.
Kamu görevlileri açısından sadece sivil personel değil, kolluk gücü olarak bölgedeki jandarma personeli de dosyada yer aldı.
Müfettiş raporuna göre; tesiste ruhsatsız kaçak yapıların inşa edilmesi ile ilgili Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu, Kimlik Bildirme Kanunu, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik, Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Yönetmeliği, Kimlik Bildirme Kanunu’nun uygulanmasında görevlerini yerine getirmeyen, gerekli tutanakları düzenleyip İl Özel İdaresi’ne ulaştırmayan Demirköy İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Süleyman Erdi Koçak, Eski Demirköy İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen Ahmet Kartal, Demirköy Jandarma Merkez Karakol Komutanı Astsubay Üstçavuş Mehmet Horuz ve Eski Demirköy Jandarma Merkez Karakol Komutanı Astsubay Üstçavuş Halil Göğebakan hakkında “soruşturma izni verilmesini” istendi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, müfettişin raporu doğrultusunda istenilen görüşe uygunluk verdi. Söz konusu ikisi vali, toplam dokuz kamu görevlisinin adli yargılamasının önü açıldı.
Bakanlık dosyası, Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Savcılık yapacağı ön hazırlık sonrasında hazırlayacağı iddianameyle dokuz kamu personelinin yargılanmasını sağlayacak. Ön hazırlık sonrası kamu personeli sayısının artabileceğini hatırlatayım.
Dosyada adı geçen Vali Osman Bilgin’i, Büyüteç’in takipçileri yakından tanıyorlar. Kariyerinin en önemli basamaklarını “Jet Osman” lakabıyla dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu zamanında tırmandı.
Akhisar Kaymakamı iken aynı zamanda hemşehrisi olan Soylu tarafından önce bakanlık bünyesindeki tüm alım satımları koordine eden İdari ve Mali İşler Başkanı yapıldı. Ardından da güzel ülkemizin pek çok güzel yeri varken bizzat Soylu tarafından Kırklareli valisi yapıldı, nedense?
Bilgin’le ilgili yakın zamanda yeni bilgiler çıkarsa şaşırmamak gerek.
Müfettiş raporundan da anlaşılacağı üzere; ortada bir organize yapı mevcut. Organize yapının mafya olması gerekmiyor. Böylesi organizasyonlar da bu coğrafyada yurttaşın nefes almasını sonlandırabiliyor.
* * *
Kaan Şakul’un açıklaması
Büyüteç’te bir önceki yazıda, Beşiktaş’ta olanları bir Beşiktaşlı olarak aktardım.
Aynı yazıda, halen Beşiktaş Spor Kulübü eski Genel Sekreteri Kaan Şakul’a yönelik “göreve geldikten sonra İngiltere’de gayri menkul sahibi olup olmadığını” sordum. Şakul, avukatı aracılığıyla soruma yanıt verdi.
Açıklamayı olduğu gibi veriyorum:
“Müvekkilim göreve geldiği günden itibaren ne kendi ne eşi ne de başkaca 1. dereceden yakınları, Türkiye’den veya dünyanın herhangi bir yerinden gayrimenkul satın almamıştır. Ayrıca geçen hafta Denetim Kurulu’na müvekkilimin kendisi ve yakınlarının Türkiye’de ve tüm dünyada banka hesaplarının incelenmesi ve gayrimenkullerinin araştırılması için yetki verilmiştir. Kamuoyunda müvekkilimle ilgili yer alan tüm haksız iddia ve iftiralarla ilgili cevap hakkımızı şimdilik saklı tutuyoruz.”
Kaan Şakul
* * *
Emniyet kararnamesi
İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, dün itibarıyla emekli oldu. Yerine Emniyet Genel Müdür Yardımcısı ve Emniyet İstihbarat Başkanı Selami Yıldız’ın atandığı bilgisi kamuoyuna yansıdı.
Bu bilgiye karşın, Yıldız’ın atama kararnamesi henüz Resmi Gazete’de yayımlanıp resmiyet kazanmadı.
Büyüteç’i okuduğunuz saatlerde belki yayımlanmış olacak. Atama resmiyet kazandıktan sonra süreçte yaşananlar Büyüteç’in konusu olacak.
Tolga Şardan kimdir?
Tolga Şardan, 1988'de yerel olarak yayınlanan Ankara Ulus gazetesinde mesleğe başladı. 1989'dan 2018'e kadar Milliyet gazetesinde polis muhabirliği , Ankara Temsilci Yardımcılığı ve köşe yazarlığı yaptı.
Haber ve yazılarıyla, 1992'den itibaren Çetin Emeç, Muammer Yaşar Bostancı, Abdi İpekçi'nin adını taşıyan gazetecilik ödüllerini aldı. Yanı sıra, haberler Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Türkiye Spor Yazarları Derneği'nce ödüle layık görüldü.
Ayrıca Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nce verilen 2021 Yılı Basın Özgürlüğü Ödülü'nün sahibi oldu.
Şardan, 2019'da Doğan Kitap'ta yayımlanan " Komonist Masası'nda Nazım Hikmet " adlı araştırma sürecindeki kitabını kaleme aldı.
2019'dan bu yana T24'te en çok güvenlik konularını ele aldığı Büyüteç adlı köşeyi yazıyor .
|