Yakut Orman: “İşin bu kısmı bitti”

“Alt tabaka diye bir şey yok. Lezbiyenler, translar, boşluğu neyle doldurursanız işte, yok. Sadece insanlar var, karmakarışık bir enerji bütünüyüz, farklı kabiliyetlerimiz var, siyahın en koyu tonundan beyazın en açık tonuna her renkteyiz.”

22 Aralık 2022 21:00

“Kimse hayatının başlangıcını hatırlamaz. Anneler ve teyzeler geçmişte onlara muhtaç olduğumuz zamanları unutmayalım diye bize bebekliğimizden, çocukluğumuzdan bahseder. Böylece gizliden gizliye, büyüdüğümüzde de onları hayatımızda tutmaya devam edeceğimizi umarlar.”

Bu sözler Rita Mae Brown’ın klasikleşmiş romanı Yakut Orman’dan. Kitap 48 yıl sonra ilk kez Türkçe okuruyla buluştu. Kitap farklı olmayı ve bu farklılığı sevmeyi yoğun, yalın ve eğlenceli bir dille anlatıyor. İnsanın hayatına çıkan bütün engellere rağmen kendisini sevmekten vazgeçmemesi gerektiğini, inandığı, hissettiği duygudan vazgeçmemesi gerektiğini okuyucuya içtenlikle sunuyor.


Rita Mae Brown

Kitaptan daha fazla bahsetmeden önce kitaba ulaşmamızı sağlayan Umami Kitap’tan da biraz bahsetmek isterim.

Umami adını beşinci temel tattan alıyor. Bir şeyi tattığınızda ağzınızda tatlı, ekşi, acı, tuzlu gibi lezzetler hissedersiniz. Oysa bunların dışında da bir tat vardır. O da umamidir. Bu tatların hiçbirine yakın değil ama kendi başına bir tat. Lezzet denen şey aynı. Zevk aynıdır. Ağızda hissettiğiniz de…

Elbette ki yayınevinin bu ismi kullanmasının ardında kuir bir bakış açısı var. Başka türlü bir varoluşun, cinsel yönelimin, cinsiyet hallerinin olabileceğinin duruşu, savunuculuğu var. Çünkü kuir olmak umami tadı gibi bir şeydir biraz da.

Henüz terütaze bir şekilde çalışmalarını sürdüren Umami Kitap bir yayınevi olması dışında kuir ve feminist bir ağ aslında. Dünya edebiyatından kuir ve feminist bakış açısındaki eserleri Türkçeye kazandırmak için çeviriler yapmaya, araştırmaya, okumaya devam etmesi bundan biraz da. Bu anlamda varlığının önemi yayınevi olmasının çok ötesinde.

“Umami Kitap geçmiş, bugün ve gelecekten yazarların, düşünme şeklimizi tersyüz edip dönüştürecek eserlerin peşine düşüyor; kuir ve feminist perspektifle yazılmış kitapları titiz çeviri, özenli editoryal süreç ve yenilikçi tasarımlar eşliğinde Türkçe okuruyla buluşturmayı hedefliyor.

Umami’nin yayın programında müzisyen Jenny Hval’ın yazarlık kariyerini başlatan Paradise Rot, Caleb Azumah Nelson’ın beğeni toplayan çıkış romanı Open Water ve Torrey Peters’ın bu yıl Women’s Prize For Fiction uzun listesine girmeye hak kazanan romanı Detransition, Baby yer alıyor."

Yakut Orman: “Farklı olmak ve bunu sevmekle ilgili bir roman.”

Dılşa Ritsa Eşli’nin çevirisi, Seçil Epik, Bike Su Öner ve Büşra Mutlu’nun editörlüğüyle yayımlanan Yakut Orman, Molly Bolt’un çocukluğuyla başlayıp genç bir kadın olarak kendini ve dünyadaki yerini bulmasına uzanan bir büyüme hikâyesi sunuyor. Fakir bir Güney kasabasında büyüyen Molly’nin önce San Francisco, ardından New York’a uzanan maceralarını anlatıyor. Gittiği her yerde kadınları kendine çeken Molly, karşısına çıkan tüm engellere rağmen ne onları ne de kendini sevmekten vazgeçiyor. Kitabın unutulmaz karakterinin tüm dünyaya kafa tutmak pahasına hayallerinin ve arzularının peşinden gitmeye dair mesajı bugün de aynı güçle yankılanmaya devam ediyor.

1973 yılında bağımsız yayınevi Daughters Inc. tarafından yayınlanmasının ardından hızla ün kazanan Yakut Orman, yıllar süren başarısıyla 2015 yılında Lee Lynch Klasik Kitap Ödülü’ne layık görüldü. Yakut Orman lezbiyen ve kuir yazının klasikleşmiş eserlerinden biri olarak görülse de, Brown bu etiketlere karşı çıkıyor:

“Bu roman bir lezbiyen romanı olarak etiketleniyor, bu yüzden de edebiyatın gettolarına sıkıştırılıyor. Bir iş ya da insan ne zaman kategorize edilse, bu istisnasız bir hakaret içerir. Aslında verilen mesaj, ‘Bu sizin gibi insanlarla ilgili değil. Beğenebilirsiniz ama günün sonunda konu edindiği ‘alt tabakalar’dır.’ Alt tabaka diye bir şey yok. Lezbiyenler, translar, boşluğu neyle doldurursanız işte, yok. Sadece insanlar var, karmakarışık bir enerji bütünüyüz, farklı kabiliyetlerimiz var, siyahın en koyu tonundan beyazın en açık tonuna her renkteyiz.”

Şunu da  ekliyor:

“Eğer Yakut Orman yalnız olmadığınızı hissettirdiyse, iyi iş çıkarmışım, sizi güldürmeyi başardıysam daha da iyi.”

Bana soracak olursanız kitap son derece kuirdir. Ancak kuir dediğimiz varoluş her türlü toplumsal cinsiyeti, her türlü cinsel dayatmayı aşan bir oluş veya varoluş biçimi değil midir zaten? Bir yaşam tarzı, yaşamı savunma biçiminin “o biçim” olmuş hali değil midir? Ben kitaptan bunu aldım. Kitap bunu son derece eğlenceli bir şekilde veriyor.

Yakut Orman kendini bulma, kendin olma ve bir büyüme hikâyesi. Rita Mae Brown’ın kitabın önsözünde de dediği gibi; “İşin bu kısmı bitti”.

Kitabı okudum, işin bu kısmı bitti. Şimdi sıra yeni kitaplarda.

 

GİRİŞ RESMİ:

Rita Mae Brown, Lezbiyen radikal feminist grup “Lavender Menace” (Lavanta Tehdit) tişörtüyle bir etkinlikle, 1970.