Diyarbakır'da geçen 14 Şubat Sevgililer Günü 3 çocuk annesi eşini bıçaklayarak öldüren sanığa ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası veren mahkeme, haksız tahrik ve saygın tutum indirimi uygulayarak cezayı 20 yıla indirdi.
Doğan Haber Ajansı’ndan Felat Bozarslan ile Serdar Sunar’ın haberine göre, geçtiğimiz Şubat ayından Çermik İlçesi'nde meydana gelen olayda 36 yaşındaki İbrahim Yılmaz kendisini aldattığını iddia ettiği 12 yıllık eşi 28 yaşındaki Meyrem Yılmaz'ı sokak ortasında bıçaklayarak öldürüp, engel olmak isteyen komşusu Hasan Yaman'ı yaraladı. Şüpheli olaydan sonra tutuklanırken, Meyrem Yılmaz'ın vücudunda öldürücü nitelikte 3 bıçak yarası tespit edildi. Hazırlanan iddianamede İbrahim Yılmaz hakkında ağırlaştırılmış ömür boyu ve 4.5 yıl hapis cezası istendi. Çift arasında geçimsizlik bulunduğunu belirten savcı, olay günü tartışma çıktığını, bu nedenle genç kadının evden kaçtığını vurguladı. Şüphelinin kaçan eşini yakalayarak göğüs kısmından defalarca bıçakladığını belirten savcı, genç kadının olay yerinde öldüğünü kaydetti.
“’Beni öldürüyorsun' diyerek dizlerinin üstüne çöktü”
İddianamenin kabulünün ardından tutuklu sanık İbrahim Yılmaz'ın yargılaması 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. İfadesi alınan Yılmaz, "Meyrem'in telefonunda yabancı numara gördüm. Birinin rahatsız ettiğini söyledi. Tespit edeceğimi söyleyince bir esnafla ilişkisi olduğunu söyledi. Çok sinirlendim ama çocuklarım için affettim. Olay günü bana 'Sen çok safsın. İlişkimi bildiğin halde beni öldürmüyor, boşamıyorsun' dedi. Sinirlenip kahvehaneye gittim. Dönüşte kapıyı açamadım. Üst kat balkonundan çarşafla eve girdim. Meyrem hazırlanmıştı. Annesine gideceğini söyledi. Çocukları komşuya gönderdim. Söylediklerini tekrarlayınca mutfaktan bıçak aldım. Öldürme amacım yoktu. Yüzünden yaralamak istedim. Kapı zili çalınca Meyrem kaçtı. Ben de peşinden gittim. Yüzünü yaralayıp bırakacaktım. Kendisini tutunca 'yapma' dedi ve yere çöktü. Bu sırada belinden bıçakladım. 'Yapma beni öldürüyorsun' dedi ve dizlerinin üstüne çöktü. Bu kez ayaklarından yaralamak istedim. Ama bıçağı yanına vurdum. 'İbrahim yeter beni öldürdün' deyince göz göze geldik. Belinden tutup sırt üstü yatırdım ve kaçtım. Ben iyi bir baba, çocuklarını ve yuvasını seven bir insanım" dedi.
“Cinayetin sebebi kumar”
Meyrem Yılmaz'ın ağabeyi Halit Yılmaz ise çiftin arasında ekonomik durum nedeniyle sorun olduğunu belirterek, "Başka sorun yoktu. Kardeşime namusla ilgili iftira atıyor. İbrahim her kumar oynadığında borçlanıyordu. Kumar borcu için 2 yıl önce intihar girişiminde bulundu. Bir ay önce iş için Arabistan'a gitmek istedi. Eşinin aldattığını düşünen gitmek istemez. Cinayetin sebebi İbrahim'in kumar oynaması ve eşinin uyarmasıdır" dedi.
“Saçından tutup bıçağı karnına sapladı”
Cinayet anını gören Mustafa Koçar ise "Meyrem koşuyor İbrahim kovalıyordu. Meyrem'i saçından tutup bıçağı karın ve sırtına sapladı. Bıçağı göğsünde saplı bırakıp kaçtı. Ağzından kan akıyordu. 2-3 saniye içinde can verdi" dedi.
"Duygusal arkadaşlık yoktu"
Meyrem Yılmaz ile ilişki yaşadığı öne sürülen esnaf M.L.K. ise ifadesinde, "Bana sipariş verdikleri için telefon numaramı verdim. Sonrasında maktül bazen aramaya başladı. Eşinin eve bakmadığını söylüyor, sorunlarını anlatıyordu. Eşi ile işyerime gelmesi dışında yüz yüze hiç görüşmedim. Aramızda duygusal arkadaşlık olmadı" dedi.
“Haksız tahrik ve saygın tutum indirimi”
Genç kadının ailesinin avukatı Özdel Sanal'ın çiftin çocuklarını tanık olarak dinletme talebini reddeden mahkeme, 2'nci celsede kararı açıkladı. Sanığa 'Kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası veren mahkeme, eylemin haksız tahrik altında işlendiğini belirterek cezanın 24 yıla indirilmesine hükmetti. Sanığın duruşmadaki saygın tutumunu dikkate alarak da cezayı 20 yıla indirdi. Mahkeme, Yılmaz'a komşusunu yaraladığı için de 1 yıl 3 ay hapis cezası vererek, bunu ertelendi.
Hâkim: haksız tahrik uygulanamaz
Mahkeme kararı üye hakim Ramazan Faruk Güzel'in muhalefet şerhi nedeniyle oy çokluğu ile alındı. Sanığın iddia ettiği aldatma olayını öğrenmesinden uzun süre geçtiğini belirten Güzel, "Bu sürede konuyla ilgili tartışma yaşanmamış olması ile haksız tahrik unsuru ortadan kalkmıştır. Maktulün evi terk etmek istemesi, sanığın engelleme çabası, eski yaşanmış olayın tesiri olmaması, anlık gelişen öfke ile bu suçu işlemiş olduğu göz önüne alındığında haksız tahrik unsurunun oluşmadığı kanaatindeyim. Haksız tahrik indirimi kararına katılmıyorum"dedi.
“Kadın cinayetlerinin artmasının nedeni iyi hal ve haksız tahrik”
Sanığın eşini evi terk etmek istediği için bıçakladığını belirten mağdur avukatı Avukat Özden Sanal, "Haksız tahrik indirimi almak için bu şekilde ifade verdi. Yasaya göre bu hüküm uygulanamaz. Maktül can havli ile kaçmasına rağmen yakalayıp 3 kez bıçaklamıştır. Cinayet canavarca hisle işlenmiştir. Fakat mahkeme haksız tahrik indirimi uygulamıştır. Sanığın iddiasına konu olayın üzerinden uzun bir süre geçmesi ve bu sürede tartışma bile olmamasına rağmen haksız tahrik indirimi uygulanması gerçeklere ve hukuka aykırıdır. Kararı temyiz ettik. Son 7 yılda binde 400 artan kadın cinayetlerinin nedenlerinden biri sanık beyanlarına göre kararlar verilmesi ve erkek egosu dikkate alınarak haksız tahrik ve iyi hal indirimi uygulanmasıdır. Toplumsal yara haline gelen kadın cinayetlerine karşı yargının caydırıcı kararlar vermesi gerekir. Kadın cinayetlerinin artmasının nedeni sanık beyanı ve tutumlarına göre iyi hal ve haksız tahrik indirimi uygulanmasıdır" dedi.
