Gündem

HDP'li Aycan İrmez: 90’ların Cizre’si diyorduk; şimdi 2015’lerin Cizre’si olarak geçecek

'Cizre’de olanları görmememiz için bizi sokmadılar, herkesi Cizre’ye dayanışmaya çağırıyoruz'

10 Eylül 2015 21:12

HDP Şırnak Milletvekili Aycan İrmez, son iki gündür ulaşmaya çalıştıkları Cizre’ye konulan giriş yasağını, “İçişleri Bakanı bizim Cizre’ye girmemizi istemiyor. Orada yaşananları görmemizi istemiyorlar. Çünkü orada vahim durumlar var” diye değerlendirdi. Cizre’ye 5 Eylül’den beri ilçeye giremediğini aktaran İrmez, “Olayların ilk başladığı anlardan oradaydım. 4 Eylül’de otopsiler için ilçe dışına çıktım. Geri döndüğümde içeri giremedim. O gün mahallelere dönük saldırı vardı” dedi. Cizre’nin son halini geçmişle kıyaslayan İrmez, “Biz, 90’ların Cizre’si diyorduk; Şimdi tarihe 2015 Cizre’si olarak geçecek” ifadelerini kullandı.

 

'Halkımız aç, susuz; elektrik yok,
haberleşme yapılamıyor'

 

Aycan İrmezCizre’ye girmek için dün akşamdan bu yana çabaladıklarını T24'e anlatan Aycan İrmez, yoğun saldırı haberlerinin gelmesi üzerine sabaha karşı 04.30’da kalkıp Cizre’ye doğru yürümeye başladıklarını söyledi. İlçede fırınların açılmadığını, insanların aç ve susuz olduğunu vurgulayan İrmez, “Halkımız aç, susuz. Yaşamını kaybedenlerle ilgili haberler var. Elektrik yok. Haberleşme yapılamıyor. İnternet yok. Biz sadece evlerinde wifi olanlarla konuşabiliyoruz” dedi. Halkın kuyulara yöneldiğini anlatan İrmez, “Bu sular ne kadar sağlıklı olabilir” sözleriyle endişelerini aktardı. Kendisini arayan 15 kişilik bir aile babasının ekmek istediğini ve ağladığını anlatan İrmez, “Halkımız aç” sözlerini yineledi.

Saldırıların akşam saatlerinde yoğunlaştığını da ifade eden İrmez, defalarca aradıkları Şırnak Vali’sinin telefonlarına çıkmadığını söyledi ve “Özel kalemi toplantıda diyor. Bahaneleri çok” ifadelerini kullandı.

 

İdil’de kamp kuracaklar

 

Cizre’ye girene kadar İdil ilçesinde kamp kuracaklarını belirten İrmez, şöyle devam etti:

"Çok büyük katliamlar, ölümler yaşanmaması için n herkesi Cizre halkına dayanışmaya çağırıyoruz. Herkes elini taşın altına koysun. Şu an yapılanların ne hukuki gerekçesi, ne insani, ne vicdani ne de ahlaki gerekçesi var. Oradaki insanlar sizin bizim gibi insanlar. çocuklar, kadınlar.."

 

İlgili Haberler