Van'da düzenlenen KCK operasyonlarının ardından haklarında dava açılan, aralarında Van Belediye Başkanı BDP'li Bekir Kaya'nın da bulunduğu 8'i tutuklu 13 sanık, 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde üçüncü kez hakim karşına çıktı. Sanıklar geniş güvenlik önmeleri altında duruşmanın yapıldığı mahkemenin bulunduğu M Tipi Cezaevi'ne getirildi.
Van'da 7 Haziran 2012 tarihinde KCK'ya yönelik yapılan operasyonda, aralarında BDP'li Van Belediye Başkanı Bekir Kaya, Özalp Belediye Başkanı Murat Durmaz, Edremit Belediye Başkanı Abdulkerim Sayan, BDP İl eski Başkanı Cüneyt Caniş, Van Belediye Başkan Yardımcısı İhsan Güler'in de bulunduğu 13 şüpheli gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan 10'u tutuklandı. Yapılan soruşturma sonrası KCK şüphelileri hakkında hazırlanan iddianameyle "örgüt üyeliği" suçundan 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. 100 avukatın müdahil olduğu ilk duruşma sonrası mahkeme heyeti Özalp İlçesi Belediye Başkanı Murat Durmaz ve Edremit İlçesi Belediye Başkanı Abdulkerim Sayan'ı tahliye etti. 8'i tutuklu 13 sanık ise bugün ücüncü kez hakim karşısına çıktı.
Aralarında Van Belediye Başkanı Bekir Kaya'nın da bulunduğu 8 tutuklu sanık, geniş güvenlik önlemleri altında Van F Tipi Cezaevi'nden duruşmaya getirildi. Sanıkların duruşma salonuna alınmasından önce de jandarma çevrede geniş güvenlik önlemleri aldı. BDP Van Milletvekilleri Özdal Üçer, Nazmi Gür ve BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderilioğlu ve sanık yakınları da duruşmayı izlemek üzere salona girdi. Adliye dışında ise yaklaşık bin kişi destek için toplandı.
Duruşma kamerayla da kaydedildi. Avukatlar özellikle gizli tanık Ahmet Su'nun mahkemede dinlenmesi yönündeki taleplerini yinelerken, sanıklar Kürtçe konuşarak savunma yapmayacaklarını belirttiler.
BDP Eski İl Başkanı Cüneyt Caniş, savunma yapmayacağını söyledikten sonra, mahkeme başkanının Kürtçe tercüman talep edip edemediklerini sorusuna, "Eğer istiyorsanız ve bizi anlamıyorsanız kendinize tercüman tutun" dedi.
Sanıkların Kürtçe konuşmalarını da sanık avukatı Murat Timur tercüme etti. Sanık avukatlarından Fırat Anlı, mahkemenin vicdanlı davranmasını belirterek Hazreti Ali'nin "Haksızlığa sessiz kalmayın. Hakkınızı kaybettiğiniz gibi şerefinizi de kaybedersiniz" sözüyle savunmasını tamamladı.