Politika

DEM Parti'den Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 'çözüm süreci' çağrısı: Konuşması gereken bir diğer kişi Cumhurbaşkanı’nın kendisidir

"Bir yandan sözde barış eli uzatılacak, öte yandan kayyum atanacak, bunları doğru bulmuyoruz"

24 Kasım 2024 13:35

T24 Politika

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamaları sonrası başlayan yeni çözüm süreci tartışmalarına ilişkin "Biz çağrımızı sizler aracılığıyla bir daha yapıyoruz. Burada konuşması gereken bir diğer kişi Cumhurbaşkanı’nın kendisidir. Kürt sorununa nasıl yaklaştıkları ve bu dönemde yaklaşımların, küçük ortağın attığı bu yaklaşımlarla ilgili kendi değerlendirmelerini kendi ağızlarından dinlemiş değiliz" dedi.  

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, 13. Olağan Genel Kurulu’ndaki konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. 

TIKLAYIN - Hatimoğulları: Alevi toplumundan rızalık almayan, saraydan kayyum atanmış olan zihniyetin vereceği rızalığı bizler asla kabul etmedik

Hatimoğulları, eski HDP Milletvekili Ufuk Uras'ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşmesinin ardından Abdullah Öcalan’a ilişkin “kısmi af beklentisi” açıklamalarının ardından AKP Grup Başkanı Abdullah Güler’in “Gündemimizde yok” sözlerini şöyle değerlendirdi:

“Ufuk Uras’ın gidip görüşme yapmasını doğal olarak görüyoruz, olabilir şeyler. Türkiye’de Kürt sorununun  barışçıl ve demokratik yöntemle çözülmesine dair mesajımızı her fırsatta DEM Parti olarak verdik. Bizim de buradan elbetteki çağrımız, barışın toplumsallaşmaya ihtiyacı var. Barışın sadece siyasi partilerde konuşulan bir şey değil, bunun çok ötesinde toplumun nezdinde, her kesimi tarafından konuşulması gerekiyor. Bu nedenle Türkiye’de bütün aydınların, yazarların, sanatçıların, gazetecilerin her kesime bu konuda sorumluluklar ve görev düşer. 

“Kayyumların devamı gelebilir”

Hatimoğulları, DEM Parti belediyelerine yönelik kayyum atamalarına ilişkin de şunları söyledi:

“Kayyum atamalarına devam ediliyor. Dün Tunceli’deydim ben.  Bunun arkası gelebilir. Bu ihtimalleri hükümete yakın basında da ayrıca hükümet sözcülerinin yaptığı açıklamalardan da kayyumun devamının gelebileceğine dair işaretler var. Biz kayyumun Türkiye’de bir siyasi darbe olduğunun altını sürekli çizdik. Kayyum siyasi darbe olmakla kalmayıp yurttaşın seçme ve seçilme hakkını elinden almak demektir. Bir yandan sözde barış eli uzatılacak, öte yandan kayyum atanacak, bunları doğru bulmuyoruz. 

Kayyum rejimiyle ilgili gerek cezaevindeki uygulamalar gerekse bundan sonra varsa akıllarında plan ve proje bu konuda hükümet, Cumhurbaşkanlığı kabinesinden doğru bizlere gelmiş herhangi bir bilgi yoktur. Aynı şekilde MHP Genel Başkanı’nın yaptığı açıklamalar dışında, kamuoyunda yapılmış olan açıklamalar dışında herhangi bir bilgimiz yoktur. 

"Konuşması gereken kişi Cumhurbaşkanı’dır"

Biz çağrımızı sizler aracılığıyla bir daha yapıyoruz. Burada konuşması gereken bir diğer kişi Cumhurbaşkanı’nın kendisidir. Kürt sorununa nasıl yaklaştıkları ve bu dönemde yaklaşımların, küçük ortağın attığı bu yaklaşımlarla ilgili kendi değerlendirmelerini kendi ağızlarından dinlemiş değiliz. Yaptıkları tek açıklama, Cumhur İttifakı içinde bir çatlak olmadığına dairdir fakat bizi daha çok ilgilendiren, Türkiye’de Kürt sorununun çözümüne dair yaklaşımları nedir, bu konuya dair açıklama hala mevcut değil ama bir pratik mevcuttur.  O pratik  kayyumdur. Kayyum devam ettikçe barışın konuşulması gittikçe ortadan kaldırıldığının altını çizmek isterim. Bugün partimize dönük baskılar. Dersim'de, Batman’da yaşananlar insanların demokratik haklarını ifade etmek için demokratik zeminde verdikleri mücadeleye adeta İsrail’in Filistinlilere yaklaşımı gibi baskılarla karşılaştık. 

"DEM Parti olarak bu konuda asli özneyiz"

Bizler müzakerenin demokratik bir zeminde onurlu bir barışın konuşulması olasılıklarının konuşulması halinde DEM Parti olarak bu konuda asli özne olduğumuzun altını çiziyoruz ancak kayyum rejimi ve diğer uygulamalar,  baş eğdirme, boyun eğdirme politikaları devam ettiği sürece demokratik zemindeki mücadelemizi sürdüreceğiz." (ANKA)

Ne olmuştu?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 22 Ekim'de partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "Bugün kitabın ortasından hiçbir yoruma ihtiyaç bırakmayacak nitelikte konuşacağım" diyerek, PKK lideri Abdullah Öcalan'la ilgili çağrı yaptı ve "Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün tamamen bittiği, örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığını gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın. Ne Kandil ne Edirne, adres İmralı’dan DEM‘e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın. Hodri meydan, buna varız. Vatan, millet, devlet, bayrak, ortak gelecek ve tam bağımsızlık için bunu dahi sineye çekmeye sonuna kadar hazırız" ifadelerini kullandı. Bahçeli'nin sözleri siyaset kulislerini hareketlendirirken, 1 Ekim'de Meclis'in yeni yasama yılı açılışında DEM Partililerle tokalaşmanın ardından gündeme gelen "yeni bir çözüm süreci mi başlıyor" sorusu daha güçlü şekilde tartışılmaya başladı. 


GÖKÇER TAHİNCİOĞLU YAZDI 

Öcalan'ın tahliyesi için tek maddelik değişiklik yeterli: Bahçeli'nin sürpriz skandalıyla gündeme gelen “umut hakkı” nedir?

Bahçeli'nin Öcalan'ı TBMM'ye çağırması hangi sonuçları doğurabilir, 'Çözüm Süreci'nden fark ne, kulislerde neler konuşuluyor, neler olabilir?


MURAT SABUNCU'NUN YAZI DİZİSİ

Diyarbakır’da Bahçeli konuşurken açılan televizyonlar ve altı çizilen yorum: ‘Devlet’ Öcalan ile belli bir noktaya ulaşmasaydı hareket etmezdi

Teröre rağmen barışın peşini bırakmama mesajı veren üç farklı isim: Bahçeli, Demirtaş, Özel…


CANDAN YILDIZ YAZDI

Bahçeli'nin Öcalan'a TBMM davetine DEM'den ilk değerlendirme Sırrı Sakık'tan geldi: Hiç şaşırmadım, daha önemli gelişmeler olabilme ihtimali yüksek


TIKLAYIN - Bahçeli'den Öcalan çağrısı: TBMM'de konuşulun, terörün bittiğini, burada lağvedildiğini haykırın!

TIKLAYIN - MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, "Türk siyasetinde 22 Ekim bir milattır" diyerek "umut hakkını" anlattı

TIKLAYIN - DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları: Tecrit kalksın, Sayın Öcalan konuşsun

TIKLAYIN - Bahçeli'nin Öcalan için "Meclis'te konuşması" gündeme bomba gibi düştü

TIKLAYIN - Özel, "el yükseltti": Ben de Kürtlere devlet teklifleri veriyorum; Türkiye'nin sahibi olmaya davet ediyorum

TIKLAYIN - Bahçeli'nin Öcalan çağrısı sonrası Erdoğan: Açtığımız tarihi fırsat penceresi, hırsa kurban edilmemeli

TIKLAYIN - Demirtaş: Diyalog arayışlarını kanla kesmeye çalışan anlayış bilmeli ki Öcalan bir inisiyatif alırsa tüm gücümüzle arkasında olacağız; barış sesinin bu defa bastırılmasına izin vermeyeceğiz!

TIKLAYIN - Abdullah Öcalan'dan Bahçeli'nin çağrısına ilk yanıt: Koşullar oluşursa teorik ve pratik güce sahibim


DEM Partililerle tokalaşma ve "yeni çözüm süreci" iddiası

İsrail'in 7 Ekim 2023'te Gazze'nin ardından Lübnan'a yönelik kara harekatına girişmesiyle başlayan operasyon, İran ile İsrail arasında yaşanan gerginlik ve bölgesel savaş söylemleri, siyaset kulislerini harekete geçirdi.

Erdoğan: İsrail'in bir sonraki hedefi Türkiye

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1 Ekim'de TBMM'nin yeni yasama sürecinde yaptığı konuşmada, İsrail - Hamas savaşı ve Lübnan'a sıçrayan saldırılarla ilgili değerlendirmelerde bulunarak, "İsrail'in Gazze'de yürüttüğü soykırım bugünlerde Lübnan'a uzandı. Dün. İsrail'in bir sonraki hedefi Türkiye'dir ve Lübnan topraklarına karadan girdiğini  duyurmuştur.

"İç cephe" vurgusu

Erdoğan, aynı konuşmasında "iç cephe" vurgusu yaparak, "Fitne girişimlerine karşı millet olarak, 85 milyon olarak 'iç cephemizi' sağlam çaba sarf ediyoruz. Bugün İsrail'in saldırganlığı karşılanıyor, içsel ve çatışmasız çatışma çözülmüyor, çözümün ortaya çıkması gerekiyor”  ifadeleri kullanıldı.

Bahçeli'den DEM Parti ile tokalaşma

Erdoğan'ın açıklamalarına paralel olarak, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de yeni yasama paketinde sürpriz bir hamlede bulundu ve DEM Parti sıralarına giderek milletvekilleri ile selamlaştı.  Bahçeli  , DEM Parti'li vekillerin elini sıkmasıyla ilgili, " Yeni bir dönemde giriyoruz. Biz gelişi güzel keyfe keder, hayatta kalmaktan kaçışlarla dümenden el uzatmayız.Biz durduk yere el vermeyiz. Öylesine yerimizde yoğunlaşıp da el sıkmaya teşebbüs etmeyiz. değerlendirmeleridir"  açıklamasında bulundu.

DEM Parti'den açıklama

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ise Bahçeli'nin tokalaşma jestini ve açıklamalarını, "Bu parçaların atılacak adımlarda biz de iz sürmeye hep beraber. Sorun zincirinin çözümüne yönelik sağlıklı bir politik programın ortaya çıkması gerekiyor"  şeklinde değerlendirildi. 

TIKLAYIN - Devlet Bahçeli yeni yasama sürümünde DEM Partililerle tokalaştı

TIKLAYIN - Bahçeli'den, DEM Parti'yle tokalaşmasına ilişkin açıklama: Yeni bir döneme giriyoruz, günümüze barışı sağlamak lazım

TIKLAYIN -  Bahçeli'den DEM Parti'ye "Türkiye partisi olma" çağrısı: Uzattığım el, milli birlik ve kardeşliğimizin mesajıdır

TIKLAYIN - Bahçeli'nin son çağının ardından DEM kulisleri: Şartlar olgunlaşırsa müzakereye hazırız

TIKLAYIN- Yeni "çözüm süreci" mi geliyor? | AKP'li isimlerden peş peşe açıklamaları

TIKLAYIN –  Murat Sabuncu'nun yazısı: 'Devlet desteğinde-bilgisinde' çözüm mü, Hakan Fidan yine devrede mi, hemen önemsizleştirilmeli mi?

TIKLAYIN -  Candan Yıldız'ın röportajı | DEM Partisi Milletvekili Sırrı Sakık: Bahçeli'nin 'Ülkemizde barışı sağlamak lazım' sözlerini önemsiyoruz, Bahçeli ile tokalaşmamızı eleştiren troller umurumuzda değil

TIKLAYIN - Bahçeli'nin DEM Parti'lilerle tokalaşmasında "Dolmabahçe mutabakatı" detayı

TIKLAYIN - Mehmet Y. Yılmaz yazdı: Kürt siyaseti aynı suda ikinci kez yıkanır mı?

TIKLAYIN - Yalçın Doğan yazdı: Bahçeli DEM'e çiçek attı ama...

 

 


"Doğal gıdaya ulaşmanın bir yolu var!"