MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Abdullah Öcalan

MHP lideri Devlet Bahçeli, muhalefete karşı kullanılan Abdullah Öcalan konusunda el yükselttikçe el yükseltiyor.

Geçtiğimiz hafta Öcalan’a “Örgütün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin” çağrısı yapan Bahçeli, dediği gibi kitabın ortasından konuştu. Toplumsal bir şok yaşattı.

Değil muhalefetin AKP’nin bile zor cümle kurabileceği bir içerikte konuşarak 44 aydır aile ve avukatlarıyla görüşemeyen Öcalan’ın, tecridin kaldırılması durumunda TBMM’ye gelip, Meclis çatısı altında konuşabileceğini söyledi. Tabii bağlamı Öcalan’ın “Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırması.”

Bahçeli, Kürt meselesinin çözümünde öncelikli olarak Öcalan’ı adres gösteren DEM’i duymuş oldu.

MHP lideri her ne kadar “Ne Kandil ne de Edirne; adres İmralı’dan DEM’e uzansın” diyerek Kandil ve Demirtaş’ı denklem dışı tutsa da Çözüm Süreci gösterdi ki Öcalan’ın Kandil’e yapacağı bir çağrının olumlu karşılık bulamaması iktidarın da devletin de işine gelmez.

Öcalan da liderlik konumunu tartışmaya açtırmak istemez. Bu nedenle olası bir çağrının hazırlık çalışması ya yapıldı ya da yapılacak.

DEM Parti Eş Başkanı Tülay Hatimoğulları "Barışın muhatabı Abdullah Öcalan'dır. Çözümün yolu TBMM'dir. Başlangıç olarak tecrit kaldırılsın" dese de gelişmeler enine boyuna ele alınıyor. 

DEM hafta sonu Parti Meclisi toplantısında gelişmeleri masaya yatırırken bugün de Merkez Yürütme Kurulu (MYK) konuyu görüşecek.

DEP’den bu yana Kürt siyasetinde var olan isimlerden Sırrı Sakık’a sordum Bahçeli’nin açıklamalarını. Daha önce MHP liderinin “Ülkemizde barışı sağlamak lazım’ sözlerini önemsediğini belirten Sakık yine umutlu konuştu.

Sakık “Alevilere ait bir sözdür: İyilik iyidir. Bu topraklarda konuşmak iyidir. Bahçeli’nin sözlerinin altının doldurularak ret ve inkardan müzakere aşamasına gelindiğinin gösterilmesi gerekiyor. Bu topraklarda konuşarak her türlü sorunumuzu çözebiliriz. Bahçeli’nin Öcalan’a ilişkin sözlerine hiç şaşırmadım. Önümüzdeki günlerde daha önemli gelişmelerin olabilme ihtimalini yüksek görüyorum. Göreceğiz, bakacağız, bekleyeceğiz” yorumunu yaptı.

Konuştuğum başka bir DEM’li de “Bahçeli’nin tecridin varlığını kabul etmesi önemli. Öcalan’ın ne düşündüğünü bilmek önemli. Meclis’te konuşması bu nedenle önemli. Ama şunu da bilmek istiyoruz. Bahçeli’nin çözüm önerisi nedir. Nasıl çözecek bu meseleyi. Yoksa elimizi uzattık, almadılar deyip baskıyı daha da mı artırmaya çalışacaklar” diye konuştu.

Çözüm Süreci’ni hatırlarsak o dönemin HDP’li isimleri İmralı adasına giderek Öcalan’dan mektup getiriyorlardı. O mektubun bir örneği Kandil’e götürülüyordu.

Zaman zaman da Öcalan avukatları ya da ailesinden Mehmet Öcalan aracılığı ile mesaj gönderiyordu.

Öcalan’ın milletvekili yeğeni Ömer Öcalan’ın amcasıyla görüşmek için başvuruda bulunduğunu biliyoruz. Ama henüz bir gelişme yok.

Ama daha önemlisi Bahçeli’nin, Çözüm Süreci’ndeki yöntemi de aşarak Öcalan’ın aracısız, dolaysız, doğrudan Kandil’e seslenmesi çağrısında bulunması. 

Bu da yeni bir aşama ve Çözüm Süreci’nden farklı bir yöntem.