TSK içinde cuntacı bir gurubun hükümete karşı darbe planı yaptığı iddiasıyla askerlerin yargılanıp beraat ettikleri Balyoz davasında bazı sanıkların avukatı Celal Ülgen, 15 Temmuz darbe girişiminin arkasındaki gizli ajandanın ne olduğunun anlaşılması için zamana ihtiyaç olduğuna dikkat çekti. “17 ve 25 Aralık sonrası ortaya çıkan sürecin bir rövanşı mı, uzun zamandır planlanmış ve zamanı gelince ortaya çıkmış, olgunlaşmış bir hareket mi yoksa YAŞ öncesi oluşacak yeni TSK komuta kademesine duyulan tepki nedeniyle oluşan basit ve trajikomik bir refleks mi ” sorularını gündeme taşıdı. Ülgen, “Büyük bir işbirliğinin eseriydi sahte Balyoz Planı… Buram buram da Amerika Kokuyordu. Burada da bu kokuyu alıyoruz. Gene de kapsam beni düşündürmüyor değil” dedi.
Darbe girişimin Fethullah Gülen yapılanması tarafından tarafından gerçekleştirildiğinin nerede ise resmen açıklanmış olduğunu belirten Ülgen, “ İyi ama bu yapılanmanın asker içinde çok geniş boyutlarda yapılandığını her fırsatta dile getiren biri olarak tutuklananları ve illere göre dağılım gösteren tabloyu gördüğümde ‘Yok artık bu kadar mı etkinlerdi?’ demekten kendimi alamıyorum” dedi.
Celal Ülgen, 15 Temmuz darbe girişiminin kime karşı yapıldığı, Balyoz davası arasındaki farklılıkları ve hangi suçtan yargılanacaklarına ilişkin T24’ün sorularını yanıtladı:
“Bu kalkışmanın arkasındaki gizli ajanda”
"Darbe girişiminin öncelikle siyasi iktidara karşı yapıldığı klasik söylemle belirtilebilir. Ancak Bu kalkışmanın arkasındaki gizle ajandanın ne olduğunun daha iyi anlaşılması için zamana gereksinim duyulacaktır. Yanıtlanması gereken soru bu kalkışmanın kökeninde yatan gerçeğin 17 ve 25 Aralık sonrası ortaya çıkan sürecin bir rövanşı mı, uzun zamandır planlanmış ve zamanı gelince ortaya çıkmış, olgunlaşmış bir hareket mi yoksa YAŞ öncesi oluşacak yeni TSK komuta kademesine duyulan tepki nedeniyle oluşan basit ve trajikomik bir refleks mi? Elbette nedeni ne olursa olsun sonuç aynı kapıya çıkmaktadır."
“Tankların tıngır mangır yürüyüşündeki acizlik”
"Kalkışma birçok yönden ilginçlikler ve absürtlükler taşımakta; Önce İstanbul’daki köprünün bir yöndeki trafiğinin engellenmesi, harekete geçme zamanının tespiti, bu kadar çok özel televizyon ve iletişim ağının olduğu bir ortamda ısrarla TRT’ye el konulması ve tankların tıngır mıngır yürüyüşündeki acizlik…
"Anlaşılan birileri sahte plan semineri hazırlar gibi gerçek bir darbe senaryosu hazırlamış. Gene de durup durupünlü Roma Hukuku sorusunu sormadan edemiyoruz CUİ BONO?"
T24: Yani bu suçtan kim yararlanıyor?
"Bu kalkışmanın Cemaatçi Yapılanma tarafından gerçekleştirildiği nerede ise resmen açıklanmış durumda. İyi ama bu yapılanmanın asker içinde çok geniş boyutlarda yapılandığını her fırsatta dile getiren biri olarak tutuklananları ve illere göre dağılım gösteren tabloyu gördüğümde “Yok artık bu kadar mı etkinlerdi?” demekten kendimi alamıyorum. Evet; Askeri Yargıtay’da, Yüksek Askeri İdare Mahkemesi’nde ve çeşitli TSK kademelerinde bu örgütlenme olmasa Balyoz sahte planından bu kadar çok kişinin canı yanmazdı. Büyük bir işbirliğinin eseriydi sahte Balyoz Planı… Buram buram da Amerika Kokuyordu. Burada da bu kokuyu alıyoruz. Gene de kapsam beni düşündürmüyor değil…"
"TCK 309’dan 314’e ve 81 insanı öldürme suçundan yargılanacaklar"
"TCK 309. Maddesi Anayasayı ihlal, 310 Cumhurbaşkanına fiili saldırı, 311 yasama organına karşı suç, 312 Hükümete karşı suç, 313 Silahlı İsyan, 314 Silahlı örgüt ve 81 insan öldürme suçları ile yargılamanın yapılmasını bekliyorum. Bu arada İdam kararının yeniden hukukumuza girmesini isteyen talepler meydanlarda dillendiriliyor. Bu Çağdaş hukuk ilkeleri ile bağdaşmaz. Hem İdamın yeniden hukukumuza girmesi ve hem de işlenmiş bir suçtan sonra idam yaptırımının geçmişe etkili olarak kullanılması açılarından kabul edilemez."
“Balyoz da indirim yapılmıştı burada cezanın ağırlaştırılmış hali uygulanacak”
"Balyoz sokağa taşmamış bir darbe (sözde) planının teşebbüs derecesinde kalmış davasıydı. Eski TCK geçerli olduğu için teşebbüsten söz ediliyordu. Daha sonra bu konu yeni TCK’da tehlike suçu olarak öngörüldüğünden teşebbüste kalma durumu da yok. Zaten fiili olarak da teşebbüsten söz edemiyoruz doğrudan kalkışma (isyan)diyoruz. Bu yüzden yargılama ve uygulanması istenen yaptırımlar Balyozdan farklılık gösterecek. Orada suç tamamlanmadığı için sonuç cezadan indirim yapılmıştı. Burada tam tersine sonuç cezanın ağırlaştırılmış hali uygulanacak."
