09 Ocak 2024

Sistemin iflası

Birinci ve ikinci isyan darbe teşebbüsü idiyse, şu andaki durum darbenin gerçekleşmesidir; sistemin iflasıdır

Ülkenin ikinci yüksek mahkemesi ve bir birinci derece mahkemesi ülkenin en yüksek mahkemesini tanımıyor, anayasaya göre bağlayıcı kararlarını yok sayıyor, sorun yalama olmuş durumda. Devlet organlarının uyumlu çalışmasını gözetmekle görevli Cumhurbaşkanı ve vezirlerinden biri olan Adalet Bakanı bu ihtilafta taraf tutuyorlar, asi tarafı adeta kışkırtıyorlar.

Kararları ve varlığı tartışma konusu yapılan Anayasa Mahkemesi'nin anayasal konumunu değiştirmek üzere yeni hukuk yaratılmak isteniyorsa, yürürlükteki kanuni mevzuata uygun usulle içerik müzakeresi yapılacağına siyasi kalkışma sürdürülüyor. Muhalefetten de şimdiye kadar kayda değer bir eylem gelmiyor. Birinci ve ikinci isyan darbe teşebbüsü idiyse, şu andaki durum darbenin gerçekleşmesidir; sistemin iflasıdır. Kanunlar hiyerarşisi gibi mahkemeler hiyerarşisi de vardır. Bu ihlal edilmiştir.

Kendinde devletlûluk vehmeden bir parti ve bürokrasi isterse halka karşı her türlü hukuksuzluğu yapabilir, hiçbir şey lazım gelmez atmosferi hakimdir.

Muhalefet görevini yapmalıdır. Seçim kazanamadıkları dönemler nadasa bırakılmış dönemler değildir. Maaşlarını alıyorlar, görevlerini yapsınlar. Sayılarımız yetmiyor diyemezler; sayıları birçok işi yapmaya yeter -protesto ve boykot makamında da olsa. Yoksa bu iktidar nasıl tarihin en kötü iktidarı olarak kayda geçecekse, bu muhalefet de tarihin en kötü muhalefeti olarak kayda geçebilir.

Sistem, bu denli ağır bir saldırıya uğramamıştı. Yaptırım uygulanmazsa, bu ülkede hukuk bir daha ayağa kalkamaz. Yanlış anlaşılmasın, kaybedilen, zaten bozuk bir sistemin başka bazı tarafları da olmaz; hukukun ta kendisinin kökten yara alması olur.

Yazarın Diğer Yazıları

Siyaset ve iktidar

Siyaset, bir anti-iktidar teorisi ve pratiği olmalıdır

Anayasa: Değişiklik mi yenileme mi?

Değişiklik derseniz bu anayasa elde kalır, yeni anayasa derseniz, bu meclisin bunu yapacak ehliyeti ve temsilci niteliği olduğu tartışmalı

Tarım ve madencilik

Siyanürlü muazzam atık toprak kütlelerini tasfiye etmek için 400 bin kamyon gerekir diyerek bu saatte işin imkansızlığını ima eden bakanlar, bunu bilmiyorlar mıydı? Niye bu yönteme izin verildi? Gangster şebekesinin bu yığını arkasında bırakıp sıvışacağı belli değil miydi? Nal toplamak devlete mi düşerdi?