26 Mayıs 2013

Hükümet muhalefetin bine yakın soru önergesini iade etti

TBMM’de muhalefetin en çok şikayet ettiği konuların başında, hükümetten soru önergelerine gelmeyen ya da zamanında verilmeyen yanıtlar

 

TBMM’de muhalefetin en çok şikayet ettiği konuların başında, hükümetten  soru önergelerine gelmeyen ya da zamanında verilmeyen yanıtlar. Muhalefet soruyor; yanıt gelmiyor. Ya da geç geliyor?  Son aylarda soru önergeleri de peş peşe iade edilince muhalefet alabildiğine tepkili. MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz,  konuyu TBMM Başkanlığı’nın gündemine taşıyor.  Meclis Başkanlığı’na, ‘kaç yazılı, kaç sözlü soruya yanıt verildi’ diyor.  Çiçek’in,  iade ettiği ‘kaç soru var diyor. Meclis başkanvekili Mehmet Sağlam’dan gelen yanıtlar ve hükümetin karnesi şöyle:  

 

Muhalefetin bine yakın sorusuna iade 

 

Meclis Başkanlığı’na, 7 Mayıs 2013 itibariyle, 3 bin 908 sözlü, 22 bin 830 adet yazı soru önergesi veriliyor. İç tüzük ve Anayasa’nın ilgili hükümlerine uymadığı gerekçesiyle 245 sözlü soru önergesi ile 645 yazılı soru önergesi işleme alınmıyor. Yani bine yakın önerge iade.  İadeler arasında Başbakanın açılış törenlerine ilişkin konularda,  sansüre uğrayan Yunus Emre’de var.   Her ne kadar Meclis başkanı iade ettiği sorularla  ‘Bin dereden ‘soru’ getirse de,  bazı sorular da formata uymuyor.

 

CHP ‘dokunduracak mı’?

 

Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu, CHP açısından en kritik maddeyi görüşüyor. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu,  parti yönetimi, grup yöneticileri, buldukları  her fırsatta  halka  “ İktidar getirsin dokunulmazlıkları  kaldıralım’  dedi. Meclis kürsüsünden de aynı  konuşma tekrar  edildi.  Çok sayıda milletvekili Anayasa Komisyonu’na dokunulmazlıklarının kaldırılması için bir de dilekçe verdi.  Kılıçdaroğlu, “ kürsü dokunulmazlığı’ ile sınırlansın dedi.  İşte, CHP’nin büyük vaadi,  komisyonda. CHP, dokunduracak mı? Dokundurmayacak mı? Mesele bu?

 

Kürdistan adını koyan  Türk beyi  kim?

 

Meclis Çözüm Komisyonu’nun son toplantısında BDP’li Hüsamettin Zenderlioğlu, “Bizim yaşadığımız bölgenin adı Kürdistan.  Dilimiz Kürtçe”  dedi.  Kürdistan denmesine tepki  gösterenlere  ‘Bölgenin adını biz koymadık” dedi. 1040 yılında Sultan Sencer’, bölgeye ‘Kürdistan’ adı veriyor.  Zenderlioğlu, “ Bizim ortak yanlarımız sayılmayacak kadar çok. Ayrılık yanlarımız ne ki”? diyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Sırrı Süreyya Önder: Ulucanlar 10 adım ötede

Önder: Arkadaşlar, Hazine’den yardım aldığımızda söz kaloriferli yer tutarız. Şimdilik kalplerimizin ısısıyla geçinelim

Aygün: Pantolonsuz mu geçeyim?

CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün: Pantolonsuz mu geçeyim?

Gülen'e 'tonton dede' planı

Dershane düzenlemesi iktidar ve muhalefet kanadının bir numaralı konusu. AKP kulislerinde de, bu işin bir Fethullah Gülen ve cematinin tasfiyesi olarak değerlendiriliyor.