22 Temmuz 2014

Kanser savaşçısı kuruyemişler

Bugüne kadar yapılan çalışmalar tüm sebzelerin ve meyvelerin anti- kanser etkisi olduğunu gösterse de bazılarının kanserle savaşta öne çıktığını görülüyor

Zaman zaman kanserden koruma sağlayan ve savaşan bitkileri köşemde yazıyorum. Aynı konuyu yineleme endişem olsa da detaylı çalışmalardan bahsetmek istiyorum.

Kuruyemişlerin kanserle savaştığını gösteren yeni bir bilimsel çalışma ergenlik çağında kuruyemiş tüketiminin meme sağlığını olumlu etkilediğini gösteriyor (1). Kadın sağlığını etkileyen faktörleri araştıran çalışmalar arasında en büyük ve en uzun süre devam edeni Nurses Health Study’dir (Hemşire Sağlık Çalışması). NHS’nin ilki 1976’da başlayıp, 1989’a kadar sürdü. Kendini tamamıyla bu çalışmaya adamış 238 bin hemşire katılımcı ile yapılan bu çalışma hastalık ve sağlık üzerine çok sayıda yeni bakış açısı kazanılmasını sağladı. Kanserden korunmak odak noktası olsa da, kalp damar sağlığı, diyabet ve pek çok diğer sağlık durumu hakkında önemli bilgiler sağladı. En önemlisi bu çalışmalar beslenme, fiziksel aktivite ve diğer yaşam tarzı faktörlerinin sağlığı ne kadar güçlü olarak etkilediğini gösterdiler. Bu çalışmalar şu anda da devam etmektedir (2).

NHS II’den çıkan bir çalışma ergenlik çağında lif ve kuruyemiş tüketildiğinde ilerleyen dönemde anlamlı derecede meme kanserinden koruyucu etkisi olduğu gösterildi (1). Ayrıca ergenlik öncesi ve ergenlik döneminde bitkisel protein ve bitkisel yağ tüketmenin, iyi huylu meme hastalıklarından korumaya yardımcı olduğu görülüyor (3). Haftada 2 kez bir avuç dolusu kuruyemiş tüketmenin de tüketmeyenlerle kıyaslandığı zaman belirgin şekilde pankreas kanserinden koruyu etkisi çalışmalarda gösterilmiştir (4).

Peki bilim insanları kuruyemişlerle neden bu kadar ilgileniyorlar? Çünkü kuruyemişler besin değeri açısından çok kıymetlidirler. Protein, doymamış yağlar, vitaminler (B6, Niasin, Folik asit, Tokoferol), lif, bakır, magnezyum, potasyum, çinko, antioksidanlar (örn, resveratrol, ellajik asit ve çeşitli flavonoidler), fito-östrojenler ve çok sayıda fitokimyasallar (örn, anakardik asit) gibi çok miktarda önemli besin içerirler (5). Zaten uzun zamandan beri kalp damar hastalıkları ve diyabetten koruyucu oldukları bilinmesine rağmen son yıllarda ise çeşitli kuruyemiş içeriklerinin laboratuvar çalışmalarında kanser hücresinin ölümünü tetiklediği, çoğalma kapasitesini ve yayılma potansiyellerini azalttığı ve kritik kanser oluşum mekanizmalarını (örn, inflamasyon ile uyarılan ve tümör oluşumunu teşvik eden NF-kB’yi durdurarak, kanser hücresinin hayatta kalmasını sağlayan genlerin çalışmasını durdurarak veya kanser hücresinin yayılmasını sağlayan enzimleri etkisiz hale getirerek ve beslenme kaynağı olan yeni damar oluşturma özelliğini durdurarak kanserle mücadele etmektedirler.  

Bugüne kadar yapılan çalışmalar tüm sebzelerin ve meyvelerin anti- kanser etkisi olduğunu gösterse de bazılarının kanserle savaşta öne çıktığını görülüyor. Kanser hücresini en etkili şekilde baskılayabilen sebzeler; brokoli ve sarımsak grubu sebzelerdir.

 

Kanserle en etkili mücadele eden sebzeler

 

Brokoli
Karnabahar
Mor lahana
Lahana
Brüksel lahanası
Kuru soğan
Yeşil soğan
Pırasa
Sarımsak
Ispanak
Pazı

Kanserle mücadelede en etkili meyveler: Evet bazı meyvelerin daha etkili olduğu görülmüştür.

Koyu kırmızı renkli meyveler
Limon

 

En etkili kuruyemişler



Peki ya kuruyemişlerin kanser üzerindeki etkilerinde farklılık var mıdır?

Çeşitli tür kuruyemişlerin içindeki antioksidanlar ve çoğalmayı durudurucu aktiviteler ölçüldüğü zaman cevizin diğerlerinden çok farklı olarak güçlü bir etkiye sahip olduğu görülüyor. Doza bağlı olarak bu etkileri araştırıldığı zaman ceviz ve pekan cevizi en yüksek çoğalmayı durdurucu etkiyi gösteriyor. Üçüncü sırada ise yer fıstığı bulunuyor. Antioksidan etkisi o kadar güçlü ki, 25 adet cevizde 100 portakal ‘da bulunduğu kadar C vitamini var. Fındık, Antep fıtığı bu konuda sınıfta kalıyor ancak badem çok güçlü olmasa da dördüncü sıraya giriyor (6).  

Bu çalışmanın sonuçları, kuruyemişlerin kolon kanserinden koruyucu etkisinin ölçüldüğü çalışmanın sonuçları ile benzerlik gösteriyor. Meme kanseri vakalarında cevizin hangi kısmı bu etkiye neden oluyor diye araştırdığımızda ise tam cevizin bu etkisinin olduğu ve ceviz yağı ve kabuğunun aynı etkiyi göstermediği anlaşılıyor. Bu çalışmadan çıkan sonuçlar cevizde bulunan her bölümün sindirim sisteminden emilip kana karıştığını ve meme kanserinde hücre çoğalmasını direk veya dolaylı yolla etkilediğini gösteriyor (7).

Ceviz mevsimi başlıyor, umarım bu yıl daha çok ceviz yemenize sebep olurum. İpucu olarak tatlı bir şey ile karıştırmadan ve taze taze kırarak yemenizi  öneririm.

Unutmayınız sağlık dediğimiz şey çok büyük oranda seçimlerimizden ibarettir.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Beyin sağlığı, Omega 3 ve BDNF

Yeterli omega 3 tüketip tüketmediğinizi anlamanızın en iyi yolu omega indeksi’nizi ölçtürmektir

Zombi hücreler

Anti-aging tıbbı daha önce kader kabul ettiğimiz yaşlılığı tedavi edilebilir hastalıklar kategorisine sokmaya başladı ve bu kapsamda hücresel yaşlanma ve oksidasyon dikkat ve tedavi gerektiren bir sorun olarak ele alınıyor. Senolitik tedavi yani yaşlılığı bir hastalık kabul ederek tedavi eden ilaç araştırmaları şu an devam ederken, elimizde henüz tedavide kullanabileceğimiz bir ilaç imkanı sağlamasa da, elimizdeki bilgilerle neler yapabileceğimize odaklanalım

Saatleri ayarlama enstitüsü: Moleküler saatlerinizi nasıl ayarlarsınız?

Bütün bu saat yazısını sadece bilimsel bir meraktan dolayı değil, sağlığımız tüm bu saatleri senkronize tutmamıza bağlı olabileceği için yazıyorum