14 Mart 2024
Omega 3 yağ asitleri, hayatın tüm evrelerinde merkezi sinir sisteminin gelişim ve işlevi için, başka bir şeyle yeri doldurulamaz bir besindir. Hücre zarlarının bütünlüğünü korumada kritik rolleri vardır ve yanı sıra antioksidan ve anti-inflamatuar yararları vardır.
İnsan sağlığı için önemli olan üç tür omega yağ asidi vardır: ALA (Alpha-linoleic acid), EPA (Eicosapentaenoic acid) ve DHA (Docosahexaenoic acid). ALA keten tohumu ve ceviz gibi bitkisel kaynaklarda bulunur. EPA ve DHA ise mikro alg’lerde ve bunlarla beslenen balıklarda, krill gibi diğer deniz canlılarında bulunur. Özellikle EPA ve DHA, BDNF (brain derived neurotrophic factor) adlı beyinde sinir hücrelerinin büyümesini, gelişmesini ve korunmasını sağlayan ve beyin sağlığı ve bilişsel işlevlerde rol oynayan bir protein olan ‘beyin türevli nörotrofik faktör’ ün düzeyini arttırır. Bilişsel işlevler düşünme, öğrenme, hafıza, dikkat, dil ve problem çözme gibi zihinsel becerilerimizi kapsar. Yaşlanma, Alzheimer hastalığı, Parkinson hastalığı, Huntington hastalığı, kafa travmaları, uzun süreli stres, uyku eksikliği gibi durumlar bilişsel işlevlerde azalmaya neden olurlar. Yeterli omega 3 tüketip tüketmediğinizi anlamanızın en iyi yolu omega indeksi’nizi ölçtürmektir. İndeksinizin üst sınırda yani yüzde 8 ve üzeri olması gerekir. Yüksek omega 3 indeksine sahip olmanın ortalama yaşam süresini beş yıl uzattığı, tüm nedenlere ve kalp damar hastalıklarına bağlı ölüm oranlarını ise yüzde 34-40 oranlarında düşürdüğü gösterilmiştir Harris, W. S.,ve ark.(2018). Benzer şekilde sigara içen ve omega 3 indeksi yüksek olanların, sigara içmeyen ama omega indeksi düşük olanlarla aynı yaşam süresi beklentisine sahip olduğu görülüyor. McBurney, M. I.,ve ark.(2021).Yani düşük omega 3 indexine sahip olmak, sigara içmek kadar yaşam süresini kısaltıyor ve eğer sigara içiyorsanız omega indeksiniz yüksek olmak zorunda.
BDNF seviyeleri de yaşla birlikte düşer ve bu düşüş hafıza kaybı, öğrenme güçlüğü ve depresyon gibi yaşa bağlı bilişsel bozuklukların ortaya çıkmasına katkıda bulunur. BDNF beyin sağlığı için çok önemli bir proteindir ve yüksek düzeyin sağlanması, yaşa bağlı bilişsel bozuklukları önlemeye ve nörolojik hastalıklarla mücadeleye yardımcı olabilir. BDNF düzeyinizi nasıl arttırabileceğinize gelirsek:
Yaşam tarzı değişiklikleri: Belirli yaşam tarzı davranışlarının beyin yaşlanması ve bilişsel sağlığın korunmasına yardımcı olduğu artık çok iyi bilinen bilimsel bir gerçektir. Bu tip yaşam tarzı davranışlarının avantajı ise sadece beyinde değil, kan dolaşımında da BDNF düzeylerini arttırmasıdır. Bu da beyinde BDNF etkisini arttırmanın yanı sıra başka yararlar da sağlar, Pan W.,ve ark. (1998).
Egzersiz yapmak: Beynin mental ve bilişsel fonksiyonları üzerine olumlu etkilerinin çoğu BDNF seviyelerini arttırmasına bağlıdır. Ama tüm egzersizler bunu yapmaz. Egzersizin yoğunluğu önemlidir. Yoğun egzersiz vücutta glukoz metabolizmasının bir yan ürünü olarak laktat üretimine neden olur. Laktat kaslardan salınınca beyin ve kalp gibi organlarda enerji kaynağı olarak kullanılır. Laktat beyinde BDNF’in aktive olmasını sağlayan molekül olarak görev yapar. Yüksek yoğunluklu interval egzersizler (HIIT) bu nedenle BDNF düzeyini diğer egzersizlere oranla belirgin şekilde arttırırlar, Müller P.,ve ark. (2020). 40 dakika boyunca orta ve yoğun egzersiz yapmak ve kalp hızını en azından yüzde 65 arttırmak BDNF düzeyini yükseltme konusunda maksimum etkiyi sağlar, Schmolesky M.T.,ve ark.(2013). Yine de 30 dk’lık egzersizin de 24 saat boyunca hafızayı güçlendirdiği gösterilmiştir, Hötting,K.,ve ark.(2016)
Egzersizden sonra artan BDNF düzeyleri bir saat sonra düşmüş olsa da uzun dönemli etkilerinin sürdüğü, hayvan deneylerinde beyinde yeni sinir oluşumunu arttırdığı gösterilmiştir, Liu, P.Z.,ve ark. (2018). Egzersiz süresince 6 kez 40 saniye, toplamda 6 dakika HIIT egzersizi dolaşımdaki BDNF düzeylerini 4-5 kat daha fazla arttırırken aynı çalışmada 20 saatlik fasting’in beyinde keton cisimciklerini arttırsa da BDNF düzeylerini değiştirmediği gösterilmiştir, Gibbons T.D., ve ark.(2023). Altı aylık bir dans programına katılan yaşlı erişkinlerin beyinlerinde hafıza ile ilgili bölgelerinde volüm artışı ve plazma BDNF düzeylerinde belirgin artış olduğu gösterilmiştir, Rehfeld,K.,ve ark.(2018).
Sıcak banyo ve sauna: Bunama ve Alzheimer’dan koruduğu bilinen sıcak banyo, hamam ve saunayı rahatlarken beyin sağlığınızı korumak ve iyileştirmek amacıyla kullanabilirsiniz. Heinonen, I.,ve ark.(2018)
20 dk süresince 42 0C sıcak suda kalmanın sağlıklı genç erkeklerde BDNF düzeylerini 2-3 kat arttırdığı biliniyor, Daisuke K.ve ark.(2018). 80 0C saunada 20-30 dk, haftada 3-4 kez kalarak BDNF seviyelerinizi etkili bir şekilde arttırabilirsiniz, Glazachev, O. S.,ve ark.(2020). Hiroshi O. ve ark. (2021)
Meditasyon, yoga: Ayrıca meditasyon yapmak, Cahn B. ve ark.(2017), yeni bilgi ve beceriler öğrenmek, yeterli uyumak BDNF düzeylerinizi arttırmanıza yardımcı olacaktır.
Önerilerim:
Haftada 2-3 kez açık havada kalp hızınızı yüzde 80-85’e çıkarmayı hedefleyerek açık hava koşusu yapın.
Haftada 2-3 kez HIIT: Antrenmanlarınıza ısınma hareketleri ile başlayın. 40-45 saniye boyunca maksimum kalp hızınızı yüzde 90-95 arttırın ve 15 saniye kısa derlenme(recovery) periyodları verin. Bunu 6 kez tekrarlayın. Soğuyarak antrenmanınızı bitirin. Bu rutini haftada 2-3 kez tekrarlayın.
Burada detayına girmeyeceğim ancak Tabata antrenmanı ve Norveç 4x4 HIIT protokolleri de bu amaçla kullanılabilir.
Hamam ve sauna’yı hayatınıza dahil edin.
Meditasyon, yoga ve gece uyumadan önce yoga nidra yapın.
Omega 3 yağ asitleri: Özellikle günde 2 gr ve üzeri dozlarda alındığında optimal BDNF düzeyi artışı sağladığını gösteriyor, S.Ziaei ve ark.(2023). On hafta ve üzeri ortalama 1,5 gram omega 3 destek kullanımında, özellikle 50 yaş altındaki bireylerde BDNF düzeylerinde artış sağladığı gözlenmiş, Mendelson S.D. (2019). Beyin travma hastaları omega 3 destekleri aldığı zaman proBDNF düzeylerinin, plasebo alanlara göre 5 kat daha fazla olduğu ve travma sonrası depresyon oranının daha düşük olduğu görülüyor, Matsuoka Y. ve ark. (2015). Kişisel önerim günde 2 gram’dan az olmamak kaydıyla sabah ve akşama bölerek, trigliserid formunda EPA ve DHA kullanmanızdır.
Polifenoller: Çoklu fenol gruplarının bir araya gelmesiyle karakterize doğal bileşenlerden oluşan geniş bir ailedir. Meyvelerde, sebzelerde, çay, şarap ve kakao’da bulunurlar ve antioksidan ve anti-enflamatuar etkilidirler. Sebze ve meyvelerin her 100 gramında 15 mg gibi küçük dozlarda bulunurlar ve BDNF düzeylerini yükseltirler, Neshatdoust, S.ve ark. (2016).
Önerilerim:
Sabahları veya gün içinde 1 su bardağı çilek, kırmızı dut, frambuaz, vişne gibi kırmızı/mor meyvelerle ve kale, ıspanak,pazı gibi koyu yeşil yapraklı bir sebze ile çeyrek avokado (veya 1 yemek kaşığı yüksek polifenol içerikli zeytinyağı) ve bir yemek kaşığı kakao ile hazırlayacağınız smoothie ile bu değerli polifenolleri beslenmenize eklemiş olursunuz.
Günde bir bardak yeşil çay içmeyi ihmal etmeyin.
Toplamda 2 gram olacak şekilde, sabah ve akşam birer gram trigliserid formunda EPA-DHA desteği kullanın.
Omega 3 indeksinizi ölçtürün ve üst sınır olan %8’i hedefleyin.
Çinko: Beyinde en bol bulunan eser element olup inaktif formdaki proBDNF’in aktif formuna dönüşmesinde gereklidir, Frazzini V. ve ark. (2018). Günde 30 mg çinko desteği kullanımının kan dolaşımında BDNF düzeyini arttırdığı, bir meta-analizde Agh F. ve ark. (2022) gösterilmiştir.
Sağlıklı olmak sıklıkla tesadüf değildir. Bu yazıyı özellikle bunama, Alzheimer, Parkinson hastalıklarından korunmak isteyenlerin okumasını umarım.
Omega 3 indeks, eritrosit hücre membranını oluşturan omega-3 yağ asitlerinden EPA ve DHA’nın geri kalan yağ asitlerine oranı olarak tanımlanır. Sağlıklı bireylerde bu oranın % 8 üzerinde olması hedeflenir. Sağlıklı beslenme ve yaşam programına geçmek isteyenler yaptırmalıdır.
Referanslar:
Tedavi amacına yönelik olarak olağanüstü yenileyici özelliklerinden dolayı Mezenkimal Kök Hücre kaynaklı eksozom çeşitli hastalıkları tedavi etmede tercih edilmektedir
Anti-aging tıbbı daha önce kader kabul ettiğimiz yaşlılığı tedavi edilebilir hastalıklar kategorisine sokmaya başladı ve bu kapsamda hücresel yaşlanma ve oksidasyon dikkat ve tedavi gerektiren bir sorun olarak ele alınıyor. Senolitik tedavi yani yaşlılığı bir hastalık kabul ederek tedavi eden ilaç araştırmaları şu an devam ederken, elimizde henüz tedavide kullanabileceğimiz bir ilaç imkanı sağlamasa da, elimizdeki bilgilerle neler yapabileceğimize odaklanalım
Bütün bu saat yazısını sadece bilimsel bir meraktan dolayı değil, sağlığımız tüm bu saatleri senkronize tutmamıza bağlı olabileceği için yazıyorum
© Tüm hakları saklıdır.