AB istikrar fonunun kullanımına yönelik farklı görüşler gittikçe güçleniyor Avrupa da.
Bu hafta AB istikrar fonunun ihraç edeceği tahvillerin sonucu beklenirken, Fon’un aynı zamanda sorunlu hükümet tahvillerini satın alabileceği ya da ticari bankalara sermaye desteği verebileceği yönünde talepler tartışılmaya devam ediyor.
İrlanda iyice çıkmaza giriyor
Bir zamanlar iktisadi performansından dolayı İrlanda ekonomisi için “Kelt Kaplanı” unvanı kullanılırdı. Şimdi hatırlayan pek kalmadı bu ünvanı.
İrlanda ekonomisi tarıma ve endüstriye aynı derecede bağımlı bir ülke. Aslında refah seviyesi yüksek ülkede ama ekonomi küresel krizden epey etkilendi.
İrlanda’yı takip edenler hatırlayacaktır, İrlanda'daki ekonomik kriz hükümetin kendi bütçesinden değil, üç büyük bankasından kaynaklandı. İrlanda'nın bankaları 2008 yılında emlak sektörünün çökmesiyle birlikte ağır bir darbe yedi ve Avrupa'daki en şiddetli resesyonlardan birini yaşadı. Öyle ki, ülke, Avrupa Merkez Bankası'nın desteği olmasa, çoktan iflas etmişti.
Şimdi durum iyice çıkmaza girmekte.
Ciddi bir mali krizle boğuşan ülke her şey yolundaymış gibi siyası karmaşa ile de baş etmek durumda. Yeşiller partisi koalisyon hükümetinden ayrılmış durumda. Şimdi ülkedeki ekonomik belirsizliğe birde siyasi belirsizlik eklenmiş oldu.
Yeşiller'in çekilmesiyle mecliste çoğunluğu kaybeden hükümet, zor bir süreçle karşı karşıya. Aslında yeşiller koalisyonun küçük ortağı ama, kolayca sıkıntı yaratabilen bir parti. Ayrılmalarının sebebi mali krizle boğuşan ülke için ötelenebilecek bir konu olsa da, anlaşılan o ki yeşillerin öyle bir niyeti yok hiç.
Oysa, ülkenin mali krizden çıkış için AB ve IMF'den 67 milyar Euro’luk kurtarma paketi bekliyor. Öncelikle de bu desteği alabilmek için Meclis'ten 2011 bütçesini geçirmek zorunda.
Yeşillerin, hükümetten çekilme kararlarına gerekçe olarak, Başbakan Brian Cowen ile erken seçim tarihi konusundaki anlaşmazlıklarını, yeni bakan atamaları konusunda geçen hafta yaşanan gerilimi ve bankacılık kriziyle ilgili görüşmelerden haberdar edilmemiş olmalarını göstermiş.
Ancak sıkı mali tedbirler öngören ve halk tarafından protestolarla karşılanan bütçe tasarısına, erken seçimler öncesinde partiler ve milletvekillerinin destek verip vermeyecekleri belirsizliğini koruyor.
Hükümetten ayrılan Yeşiller, seçimlerin erkene alınması koşuluyla tasarıyı muhalefet sandalyelerinden desteklemeyi sürdüreceklerini açıkladı. Başbakan, seçimlerin 11 Mart'ta yapılmasında ısrar ediyor.
Koalisyonu dağılmaktan kurtaramayan Brian Cowen, kendi partisi içerisinde de sıkıntılı günler yaşıyor.
Parti liderliğini kaybeden ve kamuoyu desteği azalan Başbakan Cowen, siyasette art arda aldığı darbelere rağmen, Başbakanlık koltuğunu bırakmıyor.
İşçi Partisi de sorun çıkarmaya hazır aslında.
Muhalefetteki İşçi Partisi, bütçe tasarısının bu hafta içinde Meclis'te oylanmasını, Meclis'in Cuma günü kendini feshederek en erken tarihte erken seçimlerin yapılmasını talep ediyor. İşçi Partisi, bu taleplerinin kabul edilmemesi durumunda hükümeti düşürmek için Meclis'te güven oylaması isteyeceklerini açıkladı.
Yeşiller'in koalisyondan ayrılmasıyla, hükümetin olası bir güven oylamasında düşmesi kesin. Böyle bir durumda 2011 bütçe tasarısının rafa kalkması ve ülkenin derhal erken seçime gitmesi bekleniyor.
Gerçi bu noktaya gelmeyecektir ama İrlanda’nın siyasi istikrarsızlığa yenilmemesi oldukça önemli.