Sahi, arkasından lokma dökülen kaç rock yıldızı vardır şu dünyada?! Bas gitarını, viski şişesini ve şapkasını alıp aramızdan ayrılalı tam üç sene olmuş meğer, 70’inde bile tarzından taviz vermeyen Rock ‘N’ Roll efsanesi Lemmy Kilmister’in…
Lemmy’nin yaklaşan doğum günü (24 Aralık) ve ölüm yıl dönümünü (28 Aralık) teyit etmek için Google’a baktığımda kısa süreli bir şok yaşadım. Zira karşımdaki sayfada, Lemmy’nin 2015’te aramızdan ayrıldığı yazıyordu. “Yahu daha dün viski içip ‘Queen of the Damned’ dinleyerek anıyorduk bu adamı... Lemmy geçen yıl ölmedi mi?” sorusu saniyeler içinde zihnimden akıp geçti. Hayır, Google yalan söylemiyordu. Motörhead’in kurucusu, bas gitaristi ve solisti Ian Fraser Kilmister, yani bilinen adıyla “Lemmy” öleli tam üç yıl olmuştu!
Aslında hayatımızı etkileyen çoğu rock yıldızı, zaman zaman böyle bir “zamansızlık” hissi uyandırır içimizde... Queen dinlenen gecelerde mesela, mutlaka aramızdan biri çıkacak ve “Freddie (Mercury) yaşasaydı daha ne besteler yapardı!” cümlesini eninde sonunda kuracaktır! Freddie öleli 27 yıl olmasına rağmen!.. Radyoda Amy Winehouse duyan birileri muhakkak içinden “Ah be kızım, yazık ettin kendine!” diye mırıldanmaktadır. Zira çok erken ölümlerdir bunlar… Ve meşhur “27’ler kulübü”nü de içeren bu liste; Janis Joplin, Jimi Hendrix, Jim Morrison, Bon Scott, Brian Jones, Kurt Cobain diye uzar da uzar…
‘Holding’leşmeyen rock’çı…
Ama Lemmy’nin ölümü bu saydıklarımızdan biraz farklıdır! Hayır, sadece 70 yaşına kadar hayatı dolu dolu yaşadığı için değil; o sert imajına rağmen doğallığı ve mütevazılığıyla “içimizden biri” olduğu içindir biraz da… Kendisinden esinlendiği bilinen, yani bir nevi “çömezi” konumundaki Metallica’nın şarkılarını “cover”lamaktan çekinmemiş, bunu bir “tenzilirütbe” olarak görmemiştir mesela…
Iron Maiden’lar, Megadeth’ler zaman içinde “holding”leşip dünya barışı ve uzay üzerine şarkı yazmaya başladığında bile Lemmy’nin tek derdi, içkisi ve kadınlarıdır!
1977’de yayınladığı ilk albümü “Motörhead”den 2015’teki “Bad Magic”e uzanan kesintisiz çizginin sırrı, benzerini ancak Bukowski romanlarında bulabileceğimiz bu tutarlılıktır!
‘Tanrı’ onun tarafında değildi!
Müziğe sırf “daha fazla kadının ilgisini çekmek” için (!) başlayan Lemmy’nin toplamda 1200 civarı partneri olduğu da söylenir, her gün bir büyük şişe “Tennessee” devirdiği de!.. İçinde bulunduğumuz “sağlık fetişizmi” yüzyılında bile bu alışkanlıklarını terk etmemiş, seçtiği hayata devam edip kendi kaderini kendi belirlemiştir. Bu kader, son döneminde onu konserleri tamamlayamayacak noktaya getirse de dik duruşu, Lemmy’nin “efsane”liğini daha da pekiştirmiştir.
Nitekim bizzat şarkısında “God Was Never on Your Side” (Tanrı Asla Senin Tarafında Değildi) demiş ve bu ön kabulle; doğru veya yanlış, bildiği yoldan gitmiştir. Tarzının “punk”a mı “heavy metal”e mi yakın olduğu tartışılabilir, evet; ama neticede Lemmy’nin hayatı boyunca su katılmamış bir “Rock ‘N’ Roll” figürü olduğu “a priori”, önsel bir bilgidir.
Ucuz rock barlarda, hâlâ aramızda…
1945’te İngiltere - Burslem’de başlayıp 2015’te Los Angeles’ta biten bir hayat hikâyesi bu… Naklen yayınlanan ve yıldızlar geçidine dönen cenaze töreninde “yası tutulan” değil, “yaşamı kutlanan” birinin hikâyesi… Ölümünün ardından kendisi için Kütahya’da lokma dökülen * bir rock yıldızının hikâyesi!..
Son oynadığı süt reklamında bile (!) ağzından küfür eksik olmayan 70’lik bir delikanlının hikâyesi… (TIKLAYIN) Sıra dışı… Sıra dışı olduğu kadar da alabildiğine sıradan!..
Onun içindir ki Lemmy, ucuz bira satan “duman altı” rock barlarda, aramızda bir yerlerdedir hâlâ… Sanki kapısı olmayan yıkıntı tuvaletten çıkıp yanımıza gelecektir birazdan! Deri ceketli ve motosikletli adamların, saçı mavi boyalı kızların her biri; bir parça Lemmy’dir orada! Bar sahibi sabaha karşı yolluk viskileri ikram ettiğinde muhakkak “Ace of Spades” çalacak, zaman bir kez daha donacaktır.
Ve Lemmy, “hep geçen yıl ölen adam” olarak anılacaktır.