21 Şubat 2022

2022 yılında geçerli kurumlar vergisi oran(lar)ı ve özellikli düzenlemeler

2022 yılında bazı mükellef grupları ve kazanç türleri itibariyle genel orandan daha düşük kurumlar vergisi oranları uygulanacak.

Kurumlar vergisi kanununa göre, kurumlar vergisi oranı yüzde 20. Ancak yapılan geçici düzenlemelerle bu oran 2018, 2019 ve 2020'de yüzde 22, 2021'de yüzde 25 olarak belirlendi. Oran bu yıl ise 23 oldu. Yeni bir yasal düzenleme yapılmazsa, bu oran 2023’ten itibaren tekrar yüzde 20 seviyesine inecek.

Bununla birlikte, 2022 yılında bazı mükellef grupları ve kazanç türleri itibariyle genel orandan daha düşük kurumlar vergisi oranları uygulanacak.

2009 yılından itibaren yürürlükte olan teşvik belgeli yatırımlarda indirimli kurumlar vergisi uygulaması ile 7 Kasım 2020 tarihinde yürürlüğe girerek bu tarihten itibaren Borsa İstanbul piyasasında ilk defa işlem görmek üzere ve en az yüzde 20 oranında halka arz edilen kurumlara 2021 yılından itibaren, halka arzın yapıldığı dönemden başlayarak beş yıl süreyle 2 puan indirim sağlayan düzenleme, 2022 yılında da uygulanmaya devam ediyor.

1 puanlık ilave kurumlar vergisi indirimi

1.1.2022 tarihinden itibaren elde edilecek kazançlara uygulanmak üzere yayım tarihi olan 22 Ocak 2022 tarihinde yürürlüğe giren yasal düzenleme ile de (sanayi sicil belgesini haiz) imalatçı ve ihracatçı kurumlara, sadece üretim faaliyetleri ile ihracattan elde ettikleri kazançlar üzerinden 1 puanlık ilave bir kurumlar vergisi indirimi uygulanacak. Düzenlemenin geçici nitelikte olmadığını ve aksi bir yasal düzenleme yapılmadıkça izleyen yıllarda da uygulanmaya devam edeceğini hatırlatmakta yarar var.

Bu konuya ilişkin olarak ikincil mevzuat yayımlanmadığından, 1 puanlık indirimin uygulanacağı kazancın nasıl tespit edileceği, indirimli kurumlar vergisi uygulamasıyla birlikte nasıl uygulanacağı gibi konular henüz netlik kazanmadı. Bu nedenle konuyla ilgili olarak yapılacak ikincil düzenlemeleri takip etmek gerekecek. Bununla birlikte kanunda,

  • İmal edilen malların ihraç edilmesi halinde indirimin iki kez uygulanmayacağı ve imalata isabet eden kazanca 1 puan indirim yapılacağı,
  • 1 puanlık indirimin (teşvik belgeli yatırımlardan elde edilen kazançlara uygulanan indirimli kurumlar vergisi haricindeki) diğer indirimler uygulandıktan sonraki kurumlar vergisi oranı üzerine uygulanacağı

Açıkça düzenlenmiş bulunuyor.

Buna göre 2022 yılında genel kurumlar vergisi oranı yüzde 23 olduğu halde, örneğin 2021 yılında Borsa İstanbul piyasasında ilk defa işlem görmek üzere ve en az yüzde 20 oranındaki hissesi halka arz edilen ve sanayi sicil belgesini haiz bir şirket açısından kurumlar vergisi oranı;

  • İmalat ve ihracat haricindeki kazançları için (2 puanlık halka arz indirimi nedeniyle) yüzde 21,
  • İmalata isabet eden kazançları için (2 puanlık halka arz indirimi ve 1 puanlık imalat indirimi nedeniyle) yüzde 20,
  • İhracata isabet eden kazançları için (2 puanlık halka arz indirimi ve 1 puanlık ihracat indirimi nedeniyle) yüzde 20,

Olarak uygulanacak. Bu şirketin teşvik belgeli yatırımlarından elde edeceği kazanca indirimli kurumlar vergisi uygulama hakkı olması durumundaysa, hesaplama daha da karmaşık bir hal alacak. Bu açıdan da, konuyla ilgili olarak Vergi İdaresi’nin kazanç hesaplamalarının ne şekilde yapılacağına ilişkin net bir açıklama yapması önem arz ediyor. Aksi halde benzer durumdaki şirketlerin farklı uygulamalar benimsemesi kaçınılmaz görünüyor.

Efektif kurumlar vergisi oranı

Diğer taraftan, 2022 yılında sadece kurumlar vergisi oranında değil, efektif kurumlar vergisi oranında değişiklikler yaratacak özellikli durumlar da söz konusu. Efektif kurumlar vergisi oranı, şirketlerin toplam kurumlar vergisi tutarının, indirim ve istisnalar öncesindeki toplam kurum kazancına olan oranı olduğundan, 2022 yılında uygulanacak olan bazı yasal düzenlemeler, şirketlere bu oranı önemli ölçüde aşağı çekme imkânı getiriyor.

Bunlardan ilki, kur korumalı mevduatlar (KKM) ile ilgili düzenleme. Erdoğan Sağlam’ın 31 Ocak ve 14 Şubat tarihli T24 yazılarında yer verildiği için düzenlemenin detaylarına girmeyeceğim. Ancak KKM kapsamında şirketler genellikle 2021 yılında sağlayabilecekleri vergi avantajına odaklandıkları için, düzenlemenin 2022 hesap döneminde de önemli vergi avantajı sağladığını hatırlatmakta yarar görüyorum.

Kurumlar vergisi kanununda yapılan bu geçici düzenleme ile, 31.12.2021 tarihli bilançolarında yer alan ve KKM kapsamına giren yabancı paralarını Türk Lirası’na çevirerek KKM’ye yatıran kurumların, bu tutarlara ilişkin olarak oluşan kur farkı ve faiz gelirleri kurumlar vergisinden istisna edildi.

Bu kapsamdaki vergisel avantajdan hem 2021 hem de 2022 yılına ilişkin olarak yararlanmak için ilgili döviz tevdiat hesaplarının 2021 yılı dördüncü dönem geçici vergi beyanname verme tarihine kadar KKM’ye dönüştürülmesi gerekiyor. Normalde 17 Şubat 2022 sonuna kadar olan bu sürenin, 25 Şubat 2022 sonuna kadar uzatılması, mükelleflere bir haftalık ilave zaman kazandırdı.

Dönüşümü 26 Şubat – 31 Aralık 2022 tarihi arasında yapan kurumlar, 2021 yılına ilişkin herhangi bir vergi avantajı sağlayamasalar da 2022 yılında bu hesaplara ilişkin olarak doğan kur farkı ve faiz gelirlerini kurumlar vergisinden istisna edebilecekler.

14 Şubat 2022 tarihli Cumhurbaşkanı kararı ile kurumlar tarafından açılan KKM için de stopaj oranının yüzde 0 (sıfır) olarak belirlenmesi, bu hesaplardan elde edilen faiz gelirleri üzerindeki kurumlar vergisi yükünü tamamen ortadan kaldırdı. Bu nedenle, özellikle yüksek tutarda döviz tevdiat hesabı bulunan kurumlar, KKM düzenlemeleri ile 2022 yılında önemli bir vergisel avantaj sağlayabilecekler. 

Yatırım fonlarından elde edilen kâr paylarına kurumlar vergisi istisnası

Yine 2022 yılında yürürlüğe giren bir diğer önemli düzenleme ile bu yıldan itibaren tüm yatırım fonlarından elde edilen kâr payları için, kurumlar vergisi istisnası getirildi. Bu düzenlemenin öncesinde sadece girişim sermayesi yatırım fonlarından elde edilen kâr payları, kurumlar vergisinden istisna edilmekteydi.

Açıkçası, içinde bulunduğumuz ekonomik koşullarda şirketlerin imalat faaliyeti ve ihracattan elde ettikleri kazançlara 1 puanlık indirim yapılırken, tüm yatırım fonlarından elde edilen kâr paylarına kurumlar vergisi istisnası getirilmesini ilginç bulduğumu belirtmeliyim. Ancak bu düzenlemenin de likidite fazlası olan şirketler açısından ciddi bir kurumlar vergisi avantajı sağlayacağı ortada. Zira bu yeni düzenleme ile yukarıda değindiğim 2022 yılına özel KKM düzenlemesi haricinde, likidite fazlasının değerlendirilmesinden doğan finansal nitelikteki kazançlar için sağlanan vergi avantajlarından söz etmek pek mümkün değil.

2022 yılında efektif kurumlar vergisi yükünü azaltabilecek düzenlemeler açısından son olarak, 2021 yılında yürürlüğe giren ve bu yılda uygulanabilecek olan yeniden değerleme düzenlemesinden bahsetmek istiyorum. Hatırlanacağı üzere, 2021 yılında vergi usul kanununa eklenen geçici 31 ve geçici 32. maddeleriyle bilanço usulüne tabi mükelleflere; 2021 ve 2022 yıllarında bir defaya mahsus olarak, yeniden değerleme farkları üzerinden yüzde 2 oranında vergi ödemek kaydıyla aktiflerindeki amortismana tabi iktisadi kıymetleri yeniden değerlemeye tabi tutma imkânı getirilmişti. 2021 yılı için başvuru süresi dolmuş olmakla birlikte, uygulamadan 2022 yılı içinde yararlanmak mümkün.

Ayrıca yine belirttiğimiz yasal düzenlemeler ile vergi usul kanununa eklenen mükerrer 298/ç madde hükmü ile getirilen ve ilave vergi ödenmesini gerektirmeyen sürekli yeniden değerleme uygulaması da, enflasyon düzeltmesi uygulamasının 2024’e ertelenmesi nedeniyle 2022’nin ilk geçici vergi döneminden itibaren başlamış bulunuyor.

Yüzde 2 vergili tek seferlik ve vergisiz sürekli yeniden değerleme uygulamaları, özellikle amortismana tabi kıymetlerinin değerleri enflasyon karşısında yıllar içinde eriyen şirketler açısından, ilave amortisman gideri oluşturma ve bu kıymetlerin satışı halinde vergiye tabi satış kazancını düşürme noktasında fayda sağlıyor.

Özellikle mevcut ekonomik şartlarda, şirketlerin vergisel planlamalarını yaparken kendilerine tanınan bu imkânları doğru şekilde değerlendirmeleri önem kazanıyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Uluslararası vergilendirmede kurallar değişiyor: BEPS, MLI ve Türkiye'nin yaklaşımı

BEPS projesi kapsamında uygulamaya geçirilecek eylemlerin, yatırım kararları açısından Türkiye aleyhine sonuç doğurmayacak şekilde planlanması önem arz ediyor

Finansman gider kısıtlaması 17 yıl sonra yeniden yürürlükte

 Mükelleflerin öz kaynaklarını aşan yabancı kaynaklarına isabet eden finansman giderlerinin yüzde 10'unu vergi matrahından indirim konusu yapmalarını engelleyen bu düzenlemenin zamanlaması doğru değil 

Yeni yılın sıcak vergi gündemi

Yapılandırma kanununun başvuru ve ilk taksit ödeme süreleri uzatıldı

"
"