Bir önceki yazımda, büyük verinin önemini ve iş hayatında nasıl kullanacağını anlatmıştım. Ancak büyük verinin kullanılabilmesi için önce depolanması sonra da iletilmesi gerekir. Sonrası ise büyük ölçüde yapay zekânın işi…
Depolama ve iletim için üç temel araç var:
- Bulut bilişim
- Hızlı internet
- Nesnelerin interneti
Bugün sizlere Bulut Bilişim teknolojilerini anlatacağım. Hızlı İnternet ve Nesnelerin İnternetini ise sonraki yazılarıma bırakıyorum.
Bulut bilişim
Endüstri 4.0'ın önemli bileşenlerinden biri de bulut bilişimidir. İnternet temelli çalışan bu teknoloji, Endüstri 4.0'ın yakıtı olan verinin depolandığı, yedeklendiği, güvene alındığı, ihtiyaç duyulduğunda paylaşıldığı bir sistemdir. Sistem için, Endüstri 4.0'ın yakıt deposudur, diyebiliriz.
Evinizde ya da iş yerinizde kullandığınız bilgisayarların ve sunucuların binlercesinin bir bina içerisinden birbirine bağlandığını düşünün.
Ortaya ne büyük bir kapasite doğar, değil mi?
Sahip olduğunuz verilerinizi yerleştirmek ve depolamak için bu ortamdan bir yer kiralarsınız. Verilerinizin hacminin büyümesine paralel olarak da kiraladığınız ortamı genişletirsiniz. Bu binanın sahipleri verinizi sizin için yedekler ve güvenliğini de sağlarlar. Bu hizmetler için yeni yatırım yapmak zorunda kalmazsınız, sadece bu hizmetleri kiralarsınız. Ayrıca eskiden lisansına dünya kadar para verip, bazen de kaçak olarak kullandığınız yazılım maliyetinden de kurtulursunuz. Çünkü bu yeni düzende yazılımları da kiralayabilirsiniz.
Kendi bilgisayarınızda veya akıllı cihazınızda yapamayacağınız kadar büyük bir hesaplama işi yaptığınızı düşünün. Bulut bilişim ortamında bu karmaşık ve uzun hesaplama işi, dünyanın farklı noktalarında bulunan değişik sunucular üzerinde gerçekleşiyor ve sonuçlar çok hızlı bir şekilde sizin bilgisayarınıza iletiliyor.
Bir önceki yazımda, değer üretilemeyen verini pahalı bir çöp olduğunu yazmıştım. Büyük veriden değer (value) yaratma işi ise verinin hacmi kadar çeşit zenginliğine ve çok yönlü olmasına (variety) bağlıdır.
Bu imkânı ise yine bulut sistemleri sağlamaktadır. Kişi ve kurumların veriden değer yaratabilmesi için, kullandıkları verinin büyük hacimde olması, bu verinin çok çeşitli kaynaklardan gelmesi ve bu verilere çok hızlı şekilde ulaşıp, gerekli analizleri çok hızlı şekilde yapabilmeleri gerekmektedir.
İster küçük ölçekli isterse büyük ölçekli olsun, gelecekte kamu ve özel sektör kurumlarının tamamı bulut bilişim teknolojilerini kullanmak zorunda kalacaklar.
Bulut Bilişim'in geliştirme modelleri
4 ayrı çeşidi ile karşımıza çıkan bu teknoloji, farklı alanlarda, farklı biçimlerde kullanılmaya olanak sağlıyor.
Public Cloud (Genel Bulut): İnternet üzerindeki sunucular ile kurulan bir bulut teknolojisi. Küçük ve orta ölçekli şirketlerde kullanacağınız, kullandığınız kadar ödeme yapılan bu modele örnek olarak, elektronik postalar gösterilebilir.
Private Cloud (Özel Bulut): Bilgileri önemli olan büyük şirketlerin tercih ettiği bir bulut teknolojisidir. Tüm bilgiler kurucunun elinin altındadır ve erişim güvenliği ve gizliliği yüksektir. Örneğin Microsoft bunu size Hyper-V ve System Center ürün ailesi yardımı ile sağlamaktadır.
Hybrid Cloud (Melez Bulut): Public ve Private Cloud'un birleşiminden ortaya çıkan bulut teknolojisidir. Şirketlerin hacmine göre birleşim oranlarında farklılıklar görülebilmektedir.
Community Cloud (Topluluk Bulut): Birkaç şirket ile ortak kullanılan hizmetleri barındıran bulut teknolojisidir. Topluluk üyeleri uygulama ve verilere erişilebilmektedir.
* * *
Gençlerimize tavsiyelerim:
Bulut bilişimi kullanmaya daha okul sıralarında başlayın. Bilgisayarlarınızı yavaşlatacak tüm dosyalarınızı, belgelerinizi bulut teknolojisini kullanarak depolamaya başlayın.
Pek çok bulut firması belli bir kapasiteye kadar ücretsiz kullanım sunuyor. Ayrıca, Bulut teknolojisinde kapasite artırmanızın maliyeti, bilgisayarlarınızın donanım kapasitesini artırma maliyetinden çok daha ucuzdur.
İlgi duyduğunuz iş alanlarında bulut bilişim teknolojisinin yaratacağı avantajlar konusunda şimdiden kafa yorun. Türkiye'de pek çok patron ve yönetici halen bu teknolojinin önemini kavramış durumda değil; sizler iş yerlerinizde öncü olabilirsiniz.
Mevcut bulut bilişim uygulamalarının abonelik koşullarını, çalışma prensiplerini, kapasitelerini şimdiden incelemeye başlayın. Bunu yaparken, bu uygulamaların sahibi firmaları da incelmeyi unutmayın. Güçsüz ve iyi referansı olmayan firmalardan uzak durun. Zira en kıymetli varlıklarınızı bu firmalara teslim etmiş olacaksınız.
Gelecekte, bulut bilişim teknolojilerini kullanmayacak firmalar rekabet ortamına dayanamayacaklar. Şimdiden bu teknolojileri öğrenmek gençlerimize iş dünyasında yeni ufuklar, yeni kapılar açabilir.
Hayri Cem kimdir?
Hayri Cem 14 Şubat 1959 yılında İstanbul'da doğdu. Eğitimini sırasıyla aşağıdaki okullarda sürdü: Namık Kemal İlkokulu, Darüşşafaka Lisesi, Şişli Lisesi, Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler fakültesi (lisans), İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi (Yüksek Lisans).
1984 yılında Türkiye'nin ilk piyasa araştırma şirketlerinden olan Bileşim International Araştırma Şirketini kurdu. 1989 yılında Türkiye'nin ilk elektronik TV İzleyici Ölçüm Araştırmalarını yapan AGB Anadolu'yu kurdu. 2000 yılında Bileşim Medya şirketini kurdu. Zaman içerisinde hisselerini AGB, Nielsen ve GfK şirketlerine sattı. 2007-2015 yılları arasında uluslararası Nielsen araştırma şirketinin Gelişmekte Olan Ülkeler CEO'su oldu.
Emekli olduktan sonra Anadolu Üniversitesi ve Maltepe Üniversitesinde Medya Planlama, Araştırma Yöntemleri ve Dijital Dönüşüm dersleri vermektedir.
|