12 Kasım 2023

Geleceğin meslekleri ve temel taşları (1)

Bu mini yazı dizisinde, öncelikle yeni bilgi teknolojilerin gelecekte mevcut işleri nasıl etkileyeceğini ve gençlerimizin seçecekleri mesleklerde gelişebilmeleri, yetkinleşebilmeleri için şimdiden hangi alanlarda kendilerini eğitmelerini anlatmak istiyorum

Endüstri 4.0 ile birlikte mevcut mesleklerin büyük kısmının yakın zamanda yok olacağı, yerine yeni mesleklerin geleceği artık netleşmiştir.

Bazı meslekler tamamen yok olurken bazı meslekler ise yeni bilgi teknolojilerini, yapay zekâyı ve yeni yazılımları kullanarak dijital dönüşüme uğrayacak ve farklı bir boyut kazanacaklardır.

Bu mini yazı dizisinde, öncelikle yeni bilgi teknolojilerin gelecekte mevcut işleri nasıl etkileyeceğini ve gençlerimizin seçecekleri mesleklerde gelişebilmeleri, yetkinleşebilmeleri için şimdiden hangi alanlarda kendilerini eğitmelerini anlatmak istiyorum.

Kendilerini eğitmek sözünü özellikle kullandım. Maalesef henüz mevcut eğitim sistemimiz bu yeni çağın ihtiyaç duyduğu özellikleri karşılamaktan oldukça uzak. İlkokuldan üniversiteye kadar halen eski bilgiler ve teknolojiler öğretilmektedir.

Bu yüzden gençlerimize, mevcut eğitimlerinin yanı sıra ilgi duydukları alanlardaki eğitim ve sertifika programlarına katılmalarını öneriyorum. Şimdi alacakları bu ilave eğitimler, sertifikalar ve hazırlayacakları portfolyolar yakın gelecekte sahip olacakları üniversite diplomalarından daha değerli olacaktır.

* * * 

Ana konumuza başlamadan önce Endüstri 4.0, Toplum 5.0 ve Dijital Dönüşüm kavramlarını hatırlatmak istiyorum:

Endüstri 4.0 felsefesi

Endüstri 4. 0 sürecinin temel felsefesi;

  • İnsan faktöründen tamamen arındırılmış
  • Bütünüyle otonom ve
  • Mükemmelleştirilmiş endüstriyel süreçlere dayalı bir üretim sisteminin inşa edilmesidir.

Endüstri 4.0 sadece sanayi üretim sistemini değiştirmeyecek, tüm sektörlerdeki üretim sistemlerini değiştirecek. Yukarıda yaptığımız tanımdaki "insan faktöründen tamamen arındırılmış, bütünüyle otonom ve mükemmelleştirilmiş" kavramları tüm sektörler için değil, sadece sanayi sektörü için geçerlidir.

Diğer sektörlerde ise tanım, "insan faktöründen mümkün olduğunca arındırılmış, olabildiğince otonom ve mükemmelleştirilmiş" şeklinde değiştirilebilir.

Dört sanayi devrimi incelendiğinde, her bir devrimin bir öncekine göre insan gücüne olan gereksiniminin azalmakta olduğunu, buna karşılık nitelikli çalışan insan gücüne olan gereksiniminin arttığını görmekteyiz.

Süreç içinde el emeği yerini makinelere bırakmış, üretim kontrolü ve kaynak planlaması işlerini ise yazılımlar devralmıştır. Sanayi devrimlerinde artık çalışanların sayısı değil, yetenekleri ön plana çıkmaya başlamıştır.

Toplum 5.0

Toplum 5.0 felsefesi ile toplumun dijital teknolojileri daha sık kullanması, hâkim olması ve tüm günlük ihtiyaçlarını bu teknolojiler vasıtasıyla gerçekleştirmesi istenmektedir. Bu değişimin toplumsal yaşam kalitesinin ve refah düzeyinin artması ve insan merkezli bir toplum yaratması hedeflenmektedir.

Toplum 5.0 için kullanılan tanımlamaların ortak paydalarının başında, "fiziksel alan ile siber alanın çok güçlü bir şekilde bütünleşmesinden doğan süper akıllı toplum" kavramı gelmektedir. Toplum 5.0 tanımlarında yer alan bir başka ortak özellik ise "gerçek hayattan elde edilen, kişilerin ve toplumun davranış verilerinin bilgisayarlar tarafından işlenip tekrar gerçek hayatta kişilerin ve toplumun yönlendirilmesinde kullanılması" kavramıdır.

Yukarıdaki tanımlarda bahsedilen "fiziksel alan" günlük hayatımızda kullandığımız her türlü araç ve gereçtir. Bu araç ve gereçlerin içlerine yerleştirilen sensörler ve çipler vasıtasıyla birbirleri arasında, nesnelerin interneti üzerinden iletişimde bulunmakta yani veri alışverişi yapmaktadırlar. Bu veri alışverişi sonucunda siber sistemler (bilgi işlem cihazları) hem bireylerin hem de toplumun tutum ve alışkanlıkları saptayarak, yaşam kalitesini artıracak çözümler ve bu çözümlere uygun yönlendirmeler üretmektedirler. 

Dijital dönüşüm

Dijital dönüşümün tarifine geçmeden önce, dijitalleşme kavramına bir göz atalım. Zira dijitalleşme kavramı ile dijital dönüşüm kavramı sıkça birbiri yerine kullanılmaktadır.

Dijitalleşme, iş süreçlerinizde kullandığınız araçları dijital araçlarla değiştirmek, mevcut iş süreçlerini koruyarak, yeni dijital aygıtları süreçlere eklemektir. Pek çok firma, mevcut üretim araçlarına yeni teknoloji araçları dahil ettiğinde, dijital dönüşüm yaptığını zannetmektedir.

Oysa dijital dönüşüm, tüm iş süreçlerini ve üretim sistemlerini dijital teknolojiler ve yapay zekâ kullanarak yeniden şekillendirmektir. Dijital dönüşüm işletmelerde, üç temel alanda gerçekleştirilir:

  • Daha akıllı ürünler üretmek
  • Daha akıllı hizmetler üretmek
  • İş süreçlerini daha akıllı hale getirmek

Bundan sonraki bölümleri daha iyi anlayabilmek için bu kavramları hatırda tutmakta yarar olduğunu düşünüyorum.

Bir sonraki yazımda Büyük Veri'nin gelecekte mevcut meslekleri nasıl etkileyeceğini ve yeni meslekler ile yakın ilişkisini anlatacağım.

Hayri Cem kimdir?

Hayri Cem 14 Şubat 1959 yılında İstanbul'da doğdu. Eğitimini sırasıyla aşağıdaki okullarda sürdü: Namık Kemal İlkokulu, Darüşşafaka Lisesi, Şişli Lisesi, Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler fakültesi (lisans), İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi (Yüksek Lisans).

1984 yılında Türkiye'nin ilk piyasa araştırma şirketlerinden olan Bileşim International Araştırma Şirketini kurdu. 1989 yılında Türkiye'nin ilk elektronik TV İzleyici Ölçüm Araştırmalarını yapan AGB Anadolu'yu kurdu. 2000 yılında Bileşim Medya şirketini kurdu. Zaman içerisinde hisselerini AGB, Nielsen ve GfK şirketlerine sattı. 2007-2015 yılları arasında uluslararası  Nielsen araştırma şirketinin Gelişmekte Olan Ülkeler CEO'su oldu.

Emekli olduktan sonra Anadolu Üniversitesi ve Maltepe Üniversitesinde Medya Planlama, Araştırma Yöntemleri ve Dijital Dönüşüm dersleri vermektedir.

Yazarın Diğer Yazıları

Pullarla Olimpiyat Oyunları'nın kısa tarihi: 1920 Antwerp Olimpiyat Oyunları

1920 Olimpiyat Oyunları, 20 Nisan - 12 Eylül 1920 tarihleri arasında Belçika'nın Antwerp şehrinde yapıldı. Bu oyunlar, I. Dünya Savaşı'ndan sonra düzenlenen ilk Olimpiyat Oyunlarıydı

Pullarla Olimpiyat Oyunları'nın kısa tarihi: 1912 Stokholm Olimpiyat Oyunları

Osmanlı Devleti'ni temsilen ilk kez 1906 Atina Ara Olimpiyatları'na İzmir'den ve Selanik'ten üç futbol takımı katılmıştı. Bu organizasyon, IOC tarafından Olimpiyat Oyunları olarak kabul edilmediği için, Osmanlı Devleti'nin katıldığı ilk Olimpiyat oyunları 1912 Stokholm oyunlarıdır

Pullarla Olimpiyat Oyunları'nın kısa tarihi: 1908 Londra Olimpiyatları

Açılış töreninde, sporcular ülkelerinin bayrakları ile Kral ve Kraliçe'nin önünden geçerek bayraklarını öne doğru eğmeleri gerekiyordu. ABD sporcuları bu kurala uymayarak Kral'ın önünden bayrakları dik olarak geçtiler. Finli sporcular ise Rusya bayrağı altında yürümeyi reddederek bağımsız yürüdüler

"
"