Twitter Ekibinin 2. Ziyaretinin Ardından
Twitter ekibi Nisan ayında yaptığı gibi hükümet yetkilileri dışında sivil toplum ve akademi çevrelerinden bir grupla da sohbet etti. Ben de davetliler arasındaydım, buradan birebir aktarma yapmayacağım ama hem o sohbetten hem de yansıyan haberlerden kaynaklanan gözlemlerimi aktaracağım.
Twitter’ın bazı üst düzey yetkililerinin katıldığı ve bu hafta başında gerçekleşen ikinci ziyaret ilk ziyaretin aksine daha sakin bir ortamda gerçekleşti. Aşağıda anlatacağım gözlemlerden dolayı bu ziyaretin Türkiye hükümeti ile Twitter arasında bir normalleşmeye işaret ettiği söylenebilir. . Konuyla ilgili çıkan haberlerde aslında haber değeri olabilecek pek birşey görülmüyor. Muhtemelen seçim sonrasının bir rehaveti de var hükümet ve dolayısıyla BTK tarafında. Salı akşamı BTK’nın açıklaması medyaya yansıdı. BTK açıklamasına göre önceki görüşmelerde el alınan konular görüşülmeye devam ediyor. Açıklamada Twitter’ın Türkiye’de ofis açması gerekliliği ve bunun için çalışma yapıldığını belirtiliyor ve bir çok teknik ve hukuki sorunun ancak ofis açmakla çözülebileceği iddia ediliyor.
Yakın zamanda ofis açılmaz
Hükümetin bu yöndeki büyük arzusuna rağmen yakın zamanda bir ofis açılması beklenmiyor. Türkiye tarafının aksine Twitter ofis açmayı mali çerçevede ele alıyor ve birçok dev internet şirketi gibi Türkiye de dahil tüm Avrupa ülkeleri idaresini İrlanda’daki ofisi üzerinden gerçekleştiriyor. Twitter bu konuda bir politika değişikliği yapmamış. Daha önce sunduğu formülü önermeye devam ediyor. Türkiye’de Twitter’ın bir avukatı var, Türkiye mahkemelerinden çıkan kararlar doğrultusunda “buzlamalar” yapılıyor ve bazen Twitter da avukatı aracılığıyla karşı davalar açabilir. Ayrıca Twitter’ın Türkiye’de reklam işlerini yürüten ve vergilendirilen bir ajans var. Aslında hükümet kanadı da bunun farkında, şirket ile iletişim konusunda bir sıkıntı yok ama seçmen tabanına hitap etme niyetiyle “Twitter’a ofis açtıracağız” vurgusu muhtemelen devam eder.
Sansür?
Özellikle de @fuatavni hesabının “buzlanma”sından sonra Twitter’ın sansür uygulamaya başladığı sıkça vurgulanmaya başlandı. Aslında Twitter’ın ülke bazlı hesap engellemesi yeni değil, en az 3 yıllık bir geçmişi var. Türkiye hükümeti bunu bir önceki ziyarette keşfetmiş oldu ve Twitter’dan en çok talepte bulunan ülkelerden biri haline geldi. Twitter yetkilileri Twitter şeffaflık raporunda (https://transparency.twitter.com/) da görüleceği üzere Türkiye’den gelen taleplerin ancak yüzde 30’una olumlu cevap vermiş durumda. Bir ticari şirket olarak Twitter Türkiye ve aslında ABD dışındaki tüm piyasalara girebilmek için kendi çapında geliştirdiği bir şeffaflık politikası uyguluyor ve operasyon yürüttüğü ülkelerin mahkeme kararlarına uymaya çalışıyor. Twitter yetkilileri yine de kişisel verilerin iletilmediğini, bu konuda şirket prensiplerini koruduklarının altını çiziyor.
Arada gözden kaçan Twitter’ın yeni stratejisi!
Ofis meselesine yoğunlaşan Türkiye medyası bu ikinci ziyaretin bence en önemli özelliğini gözden kaçırmış oluyor. Twitter ekibindeki Patricia Cartes Andrés şirketin Kamu Politikası departmanında Güvenli Kullanım vb konulardan sorumlu kişisi. Hükümetin her fırsatta internet sansürü için dillendirdiği çocuk pornosu vb konularda Twitter daha önce davranmış ve görüşmelere yeni bir boyut katmış. Bilebildiğim kadarıyla en azından Twitter engellemesi daha politik nedenlerle ya da kişisel hak ihlalleri üzerinden meşrulaştırılıyordu. Muhafazakar hükümetin yarattığı moral panik havasını tersinden kullanmak olabilir bu hamle. Öyle anlaşılıyorki bundan sonraki dönemde çocukların ve gençlerin güvenli internet kullanımı gibi konularda Twitter hem hükümetle hem de sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapacak, önerilerde bulunacak ve atölye çalışmaları yapacak. Ancak planlar bununla sınırlı değil. Özellikle acil yardım gerektiren konularda Twitter kullanımının bilinen rolünden dolayı AKUT gibi sivil toplum kuruluşları da ziyaret edilmiş ve görüş alışverişinde bulunulmuş. Twitter muhtemelen benzer STK’larla iletişimini artırarak sürdürecek önümüzdeki aylarda…