30 Haziran 2023

Kara para mücadelesinde söylenmeyenler

FATF, Türkiye ile ilgili gri liste analizinde önemli bir not daha düşüyor. O da Türkiye eylem planında ilerlemeyi sürdürse bile "bütün tarihlerin artık sona erdiği"…

Türkiye, kara para ile mücadele konusunda 2021 yılı Ekim ayından bu yana "gri liste"de. Gri listeye alan kurumun adı Kara paranın Aklanmasında Uluslararası Mali Eylem Görev Grubu. Kısa adı da FATF.

Basit anlatımla, bir üye ülke, kara paranın aklanması mücadelesinde yapması gereken ödevleri yapmayınca "gri liste"ye alınıyor. Yapılan ve yapılmayan ödevler bir liste halinde yayımlanıyor. Bütün dünya, bir üye ülkenin hangi ödevi yapıp hangisini yapmadığını görüyor. Üye ülke, ev ödevlerinin tamamını yapınca gri listeden çıkıyor.

Geçen nisan ve şubat aylarında bu köşede "gri liste" gelişmelerini Türkiye'nin neler yapıp yapmadığını ayrıntılı olarak yazdım.

Nisan ayındaki yazımın sonunda, Türkiye'nin gri listeden çıkıp çıkmayacağının Haziran ayında belli olacağı notunu düşmüştüm.

Türkiye Gri Liste'den çıkamadı

Gerçekten de 21-23 Haziran tarihlerinde FATF toplandı. Ardından yazılı açıklama yaparak gri listenin son güncel durumunu açıkladı:

Türkiye hâlâ gri listede. Yani daha önce taahhüt etmiş olduğu ödevleri tamamlayamadığı için listeden çıkamadı. Birazdan bunun nedenlerine geleceğim. Ama öncesinde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in AA'ya yaptığı açıklamanın haberine bakalım.

Şimşek, FATF'in, Türkiye hakkında belirlediği 7 eksikliğin ikiye indirildiğini, kara ve para ve terörün finansmanıyla mücadelesinin kararlılıkla sürdüğünü söylüyor ve şu taahhütte bulunuyor:

"En kısa sürede bu eksiklikleri de tamamlayarak Türkiye'nin gri listeden çıkarılması sağlanacaktır."

Bir bakanın, ülkesi için zor bir duruma ilişkin gelişmede öncelikle olumlu yönü görüp kamuoyuna göstermesi normaldir… Şimşek'in açıklamasına göre FATF yakında bir rapor yayımlayacak ve bu raporda Türkiye'nin standartlara uyum konusunda en başarılı ülkeler arasına girdiği ortaya koyulacakmış. Bu kısım biraz ilginç tabii. Hayır, Şimşek henüz yayımlanmamış bir raporda ne yazacağını önceden bildiği için değil! Konumu gereği bu mümkün olabiliyor demek ki.

Bu bilgide ilginç olan FATF'in geçen hafta güncel halini duyurduğu "gri liste"de Türkiye'ye atfen açıklanan iki eksikliğin epeyce önemli olması. Yani bu iki önemli eksikliğe rağmen Türkiye çok başarılı bulunacaksa ne mutlu bize…

Türkiyenin iki ödev eksiği

FATF sitesinde yer alan açıklamada "gri liste"deki ülkeler ile ilgili durumlar tek tek irdelenmiş. Türkiye'nin kara paranın aklanması soruşturmalarında mali istihbaratın kullanımı, kâr amacı gütmeyen kurumlara ilişkin risk bazlı yaklaşım konusunda olumlu adımlar attığı belirtiliyor. Bunlar Şimşek'in belirttiği iyi gelişmeler. Buna karşın FATF Türkiye'nin iki ödevinde eksiklik olduğunu kayda geçiriyor.

"Stratejik" olarak vurgulanan bu iki eksiklik şöyle sıralanıyor:

- Türkiye'nin kara para aklanmasıyla ilgili daha karmaşık soruşturma ve kovuşturmaları üstlenmesi gerekiyor.

- Türkiye'nin terörizm davalarında daha fazla mali soruşturma yürütmesi gerekiyor. Bu kapsamda Birleşmiş Milletler'in belirlediği gruplarla ilgili terörün finansmanı soruşturmalarına ve kovuşturmalarına öncelik vermesi gerekiyor.

Bütün süreler doldu

FATF, Türkiye ile ilgili gri liste analizinde önemli bir not daha düşüyor. O da Türkiye eylem planında ilerlemeyi sürdürse bile "bütün tarihlerin artık sona erdiği"…

Yani Türkiye kara para mücadelesindeki ev ödevleri için belirlenen takvimlerin, sürelerin tamamını kullanmış. FATF, değerlendirmesinin burasında, "as soon as possible" ifadesini kullanıyor. Yani mümkün olan en kısa sürede eksiklerin tamamlanması gereğine vurgu yapıyor.

Buradan bizim anladığımız Türkiye'nin gri listeden çıkabilmek için ülkemizde kara para aklanmasıyla ilgili davaların artacağı, daha karmaşık soruşturmaların yürütüleceği ve BM'nin duyurduğu terörle ilişkili gruplarla ilgili soruşturmalara öncelik verileceği.

İzleyeceğiz.

Çiğdem Toker kimdir?

Çiğdem Toker, Diyarbakır'da doğdu. Denizli Lisesi'nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Gazeteciliğe üniversite öğrencisiyken Anka Ajansı'nda başladı. Günaydın, Ankara Ulus gazetelerinde, Nokta dergisinde stajlar yaptı.

Anadolu Ajansı'nın sınavlarını (1988) kazanarak, adliye, Devlet Güvenlik mahkemeleri (DGM), yüksek yargı muhabiri olarak çalıştı. 1990-1993 yıllarında haftalık Ekonomik Panorama dergisinde; sonrasında da kesintisiz 15 yıl Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosu'nda ekonomi muhabiri olarak görev yaptı. Burada maliye, vergi, özelleştirme, enerji, rekabet politikalarını izledi. 1994 ve 2001 ekonomik krizlerini, IMF ile ilişkileri, kriz kapsamında çıkarılan kanunların TBMM'deki yasama süreçlerini haberleştirdi. Çeşitli ülkelerde Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası toplantıları muhabir olarak takip etti.

Habertürk gazetesinin ilk Ankara temsilcisi olarak gazetenin Ankara bürosunu kurdu. İstifa ederek ayrıldı. İnternet gazetesi T24'ün ilk yayınlarında OECD'nin "Futbolda Kara Para Aklama" raporunu konu alan dizi yazısıyla yer aldı. Köşe yazarı ve Ankara Temsilcisi olarak çalıştığı Akşam gazetesinden, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) el koyma sürecinde kendi isteğiyle ayrıldı.

2013-2018 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Gazetenin sahibi konumundaki Cumhuriyet Vakfı yönetimi değiştikten sonra kendi isteğiyle ayrıldı. 2018'de katıldığı Sözcü gazetesindeki yazılarına 2022 Kasım ayında ‘küçülme' gerekçesiyle son verildi. Fox TV kanalında yayımlanan "Orta Sayfa" adlı haber programında yorumcu olarak yer alıyor.

Eleştirel finans haberciliği olarak da tanımlanan yazıları hakkında kimileri astronomik, çok sayıda manevi tazminat davası açıldı. Konusu bir imar haberi olan yazısı hakkında hapis cezası istemiyle yargılandı. Kamu ihaleleri ve şirketleri konu alan çok sayıda yazısı da Sulh Ceza hâkimlikleri kararlarıyla erişime engellendi.

Kitapları

- Adım da Benimle Beraber Büyüdü- Abdüllatif Şener, Doğan Kitap, 2008

- "Türkiye'de Sağlıkta Kamu Özel Ortaklığı - Şehir Hastaneleri" kitabına makale katkısı, İletişim Yayınları, 2018

- Kamu İhalelerinde Olağan İşler - Tekin Yayınevi, 2019

Ödülleri

- İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi "En Başarılı İktisat Muhabiri Ödülü" (1995)

- Sabah Gazetesi "Muammer Yaşar Bostancı Haber Yarışması Büyük Ödülü" (1997)

- Türkiye Ziraat Odaları Birliği "Basında Tarım Ödülü" (2000)

- Milliyet Gazetesi "Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü" – "Taksiyarhis'in Zehra Teyzesi" başlıklı röportaj (2001)

- Türkiye Gazeteciler Cemiyeti-TGC "Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü" |"Evcil'in Dönüşü" dosyası – (2005)

- European Press Prize "The Mystery of the Secret Funds" – "Yorumcu Ödülü"nde kısa liste (2015)

- Halkevleri "Basın Ödülü" (2016)

- Uluslararası Şeffaflık Derneği Ödülü (2016)

- İstanbul Tabip Odası "Basında Sağlık Ödülü" (2016, 2018 ve 2019)

- TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi "Emre Madran Koruma Ödülü" (2017 ve 2019)

- Eskişehir - Bilecik Tabip Odası "Halk Sağlığı Ödülü" (2017)

- ÇGD "Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü" (2017)

- ÇGD Bursa Şubesi "Meslekte Dayanışma Ödülü" (2018)

- Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü "Uluslararası Cesaret Ödülü - Kısa liste" (2018)

- Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü – "Kamu İhalelerinde 21/b Usulü" dosyası-(2018)

- Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği "Önder Kadınlar Ödülü" (2019)

- Rekabet Derneği "Adil Rekabete Katkı Ödülü" (2019)

- TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası "Hasan Balıkçı Onur Ödülü" (2020)

- Halkevleri Dayanışma Ödülü (2020

- Ankara Tabip Odası – "Şehir hastanelerinin ekonomi politiğini tüm gerçekliğiyle ortaya koyarak kamuya ve sağlık çalışanlarına etkilerini görünür kılan haberleri" nedeniyle (2021)

- TMMOB Şehir Plancıları Odası - Kent Planlama Basın Ödülü (2021)

- İzmir Gazeteciler Cemiyeti "Hasan Tahsin Basın Özgürlüğü Ödülü" (2021)

- SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği "Yılın Kadınları" Ödülü (2021)

- Alanya Gazeteciler Cemiyeti - Ulusal Basında Yılın Gazetecisi Ödülü (2021)

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Şimşek'e kimler soru sorabilir?

Tasarruf tedbirleri konusunda "dostlar alışverişte görsün" mahiyetindeki toplantının biz gazetecileri ilgilendiren en önemli boyutu; güya bu kadar önem atfedilen, haftalar öncesinden davul çalar gibi anons edilen bu toplantının bitiminde soru alınmamasıydı

TÜİK kimin tarafında duruyor?

TÜİK; DİSK’in zorunlu olarak Bilgi Edinme Kurulu’nun bağlı olduğu Adalet Bakanlığı’na açtığı davada çıkan karara itiraz etmiş. Madem taraf değilseniz bu itiraz ne? Bitmedi: TÜİK, bir de Adalet Bakanlığı aleyhine dava açıyor. Yetmiyor, Danıştay Başsavcılığı’na TÜİK olarak “Bu kararları bozun” diyor

Yargıya saygılı bir TÜİK aranıyor

Yeni Anayasa konusunda, TÜİK'in bilgi karartmasından, yargı kararına uymamasından zerre rahatsızlık duymayan bir iktidar partisinin ardına düşülür mü?