Geçmişi çok da uzak olmayan internet bağlantısı, akıllı telefonların içine sığdığından beri birçok sosyal medya uygulaması parmaklarımızın ucundan akıp geçti. Deveyi gütmeyi becerebilenler aramızda kalırken diğer uygulamalar bu diyardan gitmekten başka bir yol bulamadı. 

Son zamanlarda bu renkli diyardaki yerini giderek sağlamlaştıran uygulamalardan biri de TikTok. Ben ve benim gibi 30 yaş üzeri kardeşlerimin anlamakta biraz zorlandığı bir mecra burası. Nedir, ne değildir, yenilir içilir bir şey mi diye kapısından girip baktım uygulamanın. 

Benim için bu deneyimin ‘bir arkadaşa bakıp çıkmaktan’ öteye gidemediğini söyleyebilirim ama sosyal medyada önüme çıkan TikTok videolarını izlemeden geçmediğimi de itiraf etmeliyim. Ben bu videoları TikTok yerine TikTok videoları paylaşan Twitter hesaplarından takip etmeyi daha kolay bulan taraftayım. Üstelik bir kez izlemeye başladığımda da videolar bir kara delik gibi içine çekiyor insanı. 

Benim gibi TikTok’la henüz yeni tanışan ve anlamaya çalışanlar için merak ettiklerimi TikTok Türkiye Temsilcisi Emir Gelen’e sordum. İşte yanıtları… 

TikTok Türkiye Temsilcisi Emir Gelen 

Sosyal medya 101 sorusuyla başlayalım. TikTok nedir? 

En basit tabiriyle, 2018 yılında yaratıcılığa ilham vermek ve insanları eğlendirmek misyonu ile kurulan bir platform. Bu misyon çerçevesinde de birbirinden renkli içerik üreticilerini buluşturan bir mecra aslında, her ay 1 milyar insan ziyaret ediyor. Dolayısıyla biz TikTok’u hiçbir zaman bir sosyal medya platformu olarak değil, çıktığımız günden bu yana bir eğlence platformu olarak nitelendiriyoruz. Dolayısıyla TikTok hâlihazırda en çok kullanılan ve en çok sevilen eğlence platformu desek doğru tanımlamış oluruz. 

Türkiye’de en çok hangi bölgeden hangi yaş aralığından ilgi görüyor? 

Bu verileri ben de çok paylaşmak istesem de maalesef paylaşamıyoruz. Bir nevi ticari sır niteliğini taşıyabilen bazı bilgiler bunlar çünkü. Ama şunu söyleyebilirim; Türkiye oldukça nitelikli bir pazar bizim için. Buradaki TikTok topluluğunun büyümesinden de oldukça memnunuz. 

Aslında bu soruyu şundan dolayı sordum; hatırlarsanız bir ara çobanımızın biri koyunlarını otlatırken canlı yayın açıp uyumuştu ve anlık 12 bin izlemesi vardı aşağı yukarı. Dağdaki çoban da kullanıyor, şehrin merkezindeki de… Merakım bundan dolayıydı. 

Çok doğru. Toplumun her kesiminden ilgi var; mesela İstanbul’un Levent bölgesinden bir plaza çalışanından tutun da Doğu illerimizden bir tanesinde bahsettiğiniz örnekteki gibi bir çobanımız koyununu otlatma esnasında da içerik üreterek aslında ülkemizin yelpazesini platforma taşıyabiliyor. Herkesin çok renkli anlara tanık olduğu bir mecra burası.

 

TIKLAYIN | Canlı yayın açan çoban uyudu, geviş getiren koyunu 12 bin kişi izledi

 

Bu yayınlarda kullanıcılar para kazanabiliyor mu? 

TikTok’un asıl gelir modeli -bizim camiada B2B olarak adlandırdığımız- Business to Business modeli. Yani TikTok’un bir reklam mecrası olarak diğer markalar tarafından tercih edilmesi. Burası bir eğlence platformu evet ama günün sonunda gelirini diğer markalardan aldığı reklamlar üzerinden geliştirmeye odaklanmış. 

Diyoruz ya her ay 1 milyar insan geliyor buraya diye, tabiri caizse burasını çok büyük bir alışveriş merkezi gibi düşünebilirsiniz. İstiklal Caddesi’nden günde 1 milyon insan geçiyor, dolayısıyla oranın bir ticari değeri var. Burası da aynen çok fazla mass kitlenin yani büyük kitlelerin tercih ettiği bir platform. O yüzden burası diğer markalar için çok ciddi bir reklam mecrası. 

İçerik üreticilerinin gelir üretme tarafında ise geçtiğimiz birkaç ay öncesine kadar gelirlerini tamamen markalarla yaptığı anlaşmalar üzerinden yani marka tarafından elde ediyordu. Şimdi biz TikTok Creator Market Place dediğimiz, TikTok içerik üreticilerine yönelik bir pazar yeri uygulamasını hayata geçirdik. Markalar o içerik üreticisine doğrudan TikTok’un geliştirmiş olduğu pazar yerinden ulaşabiliyor ve onlarla iş birliğine gidebiliyorlar. Yani TikTok da bu iş birliğine bir vesile oluyor ve onlara daha fazla gelir kapısı sağlıyor. 

Canlı yayında hediye - para göndermek gibi bir uygulama var sanırım?

Var. Uygulama içerisinde bizim ‘uygulama içi satın alma’ dediğimiz modül var. Yayın açana, o yayını takip edenler çeşitli hediyeler göndererek yayını açanın da belirli bir gelir üretmesine vesile olabiliyor, doğru. 

Neden insanlar başka birine canlı yayın açtığı için para gönderiyor – hiçbir zorunluluğu olmamasına rağmen? 

Aslında yanıtı çok basit; mesela ben sizin yayınlarınızı takip ediyorum ve bunun devam etmesi için de benim de sizi bir şekilde motive etmem lazım. Sizin izleyicilerinizden, takipçilerinizden ya da dinleyicilerinizden bir şekilde bu işin karşılığını almanız lazım. Ki bu yayın sadece eğlence üzerine değil bilgilendirme de olabilir. Yani ben sizin yayınınızın aslında hiç bitmemesini istiyorum, dolayısıyla burada böyle bir motivasyon oluşuyor. Ben sizi maddi olarak ne kadar desteklersem siz de o kadar yayın açmak istiyorsunuz. Böylece aramızda bir izleyen-izleyici ilişkisi doğuyor. Ben tamamen bu motivasyona dayalı olduğunu düşünüyorum. 

Son zamanlarda Mehmet Ali Erbil bir TikTok fenomeni oldu diyebiliriz. Google arama motoruna ‘TikTok Mehmet Ali Erbil’ yazınca devamında ‘kaç para kazandı’ çıkıyor. Ne kadar alıyordur? 

Bu bilgilere ben erişemiyorum (gülüyor). 

Peki, fenomen demişken TikTok fenomenleri ile hayata geçirdiğiniz ‘TikTok’tan Sonra’ projesinden bahseder misiniz? 

Geçtiğimiz haftalarda lansmanını yaptığımız kısa film tadında bir belgesel projesi diyebiliriz buna. Bu birbirinden renkli sekiz içerik üreticimizin TikTok’tan önceki hayatlarını ve TikTok hayatlarına girdikten sonra hayatlarında ne gibi değişiklikler olduğunu bütün TikTok topluluğuyla buluşturan bir proje. 

‘TikTok’tan Sonra’ proje lansmanı

Birçok alandan içerik üreticimiz var; resim, müzik ve hatta çok renkli bir şef olan Burak Özdemir, CZN Burak da bu sekiz içerik üreticimiz arasında. 60 milyondan fazla takipçisiyle çok kaliteli bir içerik üreticisi oldu. Bana çok renkli gelen başka bir üretici de Ümraniye Spor. 85 yıllık bir spor kulübü bugün dört büyüklerle birlikte mücadele ediyor ve maç öncesi, maç sonrası takım otobüsünde neler yaşanıyor gibi bütün bu deneyimleri izleyicilere aktarıyor. 

Gençlerin çok konuştuğu ve merak ettiği şeylerden biri de “Ben nasıl fenomen olurum, nasıl TikToker olabilirim” konuları. Biraz daha buraya parmak basmak istedik. 

Eskiden küçük çocuklara sorduğumuzda büyüyünce doktor, öğretmen olacağım derdi. Şimdi TikToker olacağım diyor. Bunun için bir akademi açmayı düşünüyor musunuz ya da eğitim vermeyi. 

Aslında 13 yaş altı dostlarımızı uygulamaya kabul etmiyoruz, hesap açamıyorlar.

TikTok’ta hesap oluşturamıyorlar ve tespit halinde bu hesaplar kapatılıyor. 13-18 yaş arası kullanıcılarımız için çeşitli güvenlik önlemlerini alıyoruz. Çocuklar ya da gençler daha kolay nasıl ünlü olabilirim gibi hayaller kurabiliyor. Bununla ilgili hep şu çağrıyı yapıyoruz, her şeyin fazlası zarar. Öncelikle bütün bu uygulamalar TikTok dahil olmak üzere kararında kullanılmalı. Kullanıcılar buradan kendilerine en iyi nasıl fayda sağlayabilirler buna odaklanmalılar. 

Doğru ve özgün içerik üretildiğinde, ilgi ve takip geliyor. Bununla ilgili eğitimler konusunda da biz çeşitli vakıf ve STK’lar ve derneklerle iş birliği yapıyoruz. Mesela SosyalBen Vakfı ile dijital refah projemiz var. Bu tam bahsettiğiniz konuya birebir örtüşmese de burada biz dijital refah özelliğiyle birlikte çocukların aslında nasıl daha güvenli ve derinlikli bir TikTok kullanıcısı olabileceği üzerinde çalıştık.  

Nasıl ünlü olurum değil de burayı nasıl daha güvenli kullanılması gerektiğine ilişkin çeşitli iş birlikleri yapıyoruz. Çünkü malumunuz bu endüstri bütün sektörün problemi. Çok fazla uygulama kullanma, çok fazla çevrimiçi vakit geçirme, bilgisayar cihaz başında çok fazla vakit geçirme bizim asla istemediğimiz, onaylamadığımız ve bu alanda sürekli çalıştığımız bir konu. 

Sormak istediğim aslında yaratıcı içerik üretmek hakkında eğitimlerdi… 

Bu da yol haritamızda olan bir konu. Özellikle bazı üniversitelerle birlikte, bazı akademik kurum ve kuruluşlarla birlikte özel içerik üretmenin püf noktaları gibi iletişim fakülteleri ya da güzel sanatlar fakülteleriyle bu gibi iş birliklerini konuşuyoruz. Ama henüz anons edebileceğimiz bir durum değil. 

TikTok son zamanlarda sanata inanılmaz bir destek veriyor. Cannes Film Festivali ana sponsoru oldu, İstanbul Tiyatro Festivali’ne de… Desteklediği majör alan olarak sanatı seçmesinin sebebi ne?

75. Cannes Film Festivali, TikTok için muazzam bir deneyim oldu. Kırmızı halıda selfie çekmenin yasak olduğu bir festivalken, şimdi TikTok’un resmî ortağı olan bir festivale dönüştü. Biz hep şunu diyoruz; dünya değişiyor, algı da değişiyor. Bu ortaklık kapsamında genç yeteneklerin nasıl desteklenebileceğine ilişkin, çok kafa yorduk ve hatta Cannes’da TikTok kısa film yarışmasını hayata geçirdik. 

Bu sene 50. yaşını kutlayan İstanbul Kültür Sanat Vakfı’yla yine bahsettiğiniz gibi bir iş birliği gerçekleştirdik. Bu ortaklıklarla bir tabuyu yıktık. İnsanlar diyor ki; TikTok ve sanat ne alaka? 

Bizim kendimizi ifade etmemizde geride kaldığımız noktalar olabilir belki. Çünkü TikTok sanatın hep çıkış noktası oldu. Kullanıcılarımızın ürettiği bu özgün içerikler yaratıcılığa ilham oldu. Bu hep birbirini tetikleyen bir reaksiyon içerisinde gerçekleşti. Dolayısıyla kültür ve sanat konseptinin olduğu her yerde, TikTok’un olduğunda inanıyoruz. 

Mesela BKM ile de iş birliği yaptık. 12 Aralık’a kadar devam eden Komedi Festivali’nin de resmî eğlence partneri olduk. 

Buna benzer projelerde olmaya devam edeceğiz. Çünkü hep şunu söylüyoruz, amacımız yaratıcılığa ilham olabilmek ve insanları eğlendirmek. Bunun yapılabileceği en güzel yol kültür sanattan geçiyor. 

TikTok sanata verdiği desteği medya ve haberciliğe da verecek mi?

Güzel soru. Neden olmasın? TikTok’ta herkese yer var. Bunun içinde müzik şirketleri de var kurumsal şirketler de var, filmciler, yapımcılar var. Biz sizleri ağırlamaktan memnuniyet duyarız.

Ben TikTok’un bir haber alma mecrası da olacağını düşünüyorum. Özellikle medya kuruluşlarının platformda yer almak konusunda muazzam bir ilgisi var. Bir TikTok stratejisi oluşturma peşindeler.

Biz bir eğlence platformu olma misyonumuzdan vazgeçmeyeceğiz, TikTok eğlencenin olduğu yerde olacak ama tabii ki isteyen kullanıcılarımız haberleri de buradan alabilirler. 

TikTok’tan sonra belgeselinde yer alan içerik üreticilerinin hikâyeleri şöyle: CZN Burak CZN Burak adıyla tanınan Türk şef Burak Özdemir, kameraya karşı gülümseyerek yaptığı yemek şovlarını yayınlayarak "Smiley bae" lakabıyla ünlendi. TikTok dünyasına adım atmasıyla kısa zamanda burada da popüler olan CZN Burak, 50 milyonu aşkın takipçisiyle TikTok'un en ünlü isimleri arasında yer alıyor. Beyza Doğuç Genç müzisyen Beyza Doğuç, pandemi sürecinde tanıştığı TikTok dünyasına kısa sürede kendini sevdirmeyi başardı. Yaptığı cover'larla TikTok topluluğundan yoğun ilgi gören Doğuç, Acıtmıyor Sevdan, Sen ve Ben gibi pek çok şarkıya imza attı. Rana Türkyılmaz Genç müzisyen Rana Türkyılmaz, cover'larıyla TikTok' topluluğunun kalbine girmeyi başarmış isimlerden biri. Türkyılmaz, 2021'de ilk şarkısı Alamet'i dinleyicileriyle buluşturdu. Ümraniyespor (Kurumsal Hesap) Ümraniyespor kurumsal hesabında kullandığı yaratıcı mizahla TikTok'un en sevilen spor kulübü hesaplarından biri haline geldi. Kulüp, spor kulüpleriyle Z kuşağı arasında bir köprü kurma hayaliyle çıktığı yolda örnek başarılara imza attı. Nursema Altuntaş Ressam Nursema Altuntaş, çizime olan yeteneğini henüz çocuk yaşta keşfetti ve o yıllarda eve gelen misafirlerin resimlerini çizerek yolcuğuna başladı. TikTok'a girmeye karar vererek çizim videoları paylaşan ve kısa sürede topluluğun severek takip ettiği isimlerden biri olan Altuntaş, TikTok aracılığıyla "tutkunun olduğu yerde imkansıza yer olmadığını" göstermeye devam ediyor. Cemre Solmaz Asıl mesleği hemşirelik olan ancak hayallerinin peşinden giderek içerik üreticisi olmayı seçen Cemre Solmaz, TikTok dünyasıyla pandemide tanıştı. Özellikle karantina sürecinde çektiği konsept videolarla TikTok topluluğuna kendini sevdirmeyi başaran Solmaz, kısa sürede markaların da dikkatini çekerek çeşitli iş birliklerine imza attı. Pelin & Berk Henüz 20'li yaşlarının başında olan ikiliyi dans tutkuları bir araya getirdi. Bir yandan eğitim hayatlarına devam ederken bir yandan da hayallerinin peşinden giderek dans okulunda asistan eğitmen olan Pelin & Berk, burada arkadaşlıklarını aşka dönüştürdü. Pandemi sürecindeki karantina boyunca çektikleri konsept dans videolarında bir araya gelen genç çift, kısa sürede TikTok topluluğunun kalbine girmeyi başardı. #TikToktanSonra teaserı’ı için tıklayınız! #TikToktanSonra serisinin diğer bölümlerine ulaşmak için TikTok Türkiye hesabını ziyaret edebilirsiniz.

 

Berna Abik kimdir? 1988 yılında İstanbul’da doğdu. Editörlük hayatına dünyanın önemli şehir dergilerinden biri olan Time Out’ta başladı. Daha sonra Doğan Burda dergi grubu bünyesindeki İstanbul Life dergisinde çalıştı.  Son olarak T24 ekibine katıldı; burada editörlük ve video röportajlar yapıyor.