02 Ekim 2022

Brezilya Amazonların geleceğini oyluyor; ekoloji ve çevre adaleti notları...

Brezilya'da Bolsonaro değil de Lula seçilirse Brezilya Amazonu'ndaki ormansızlaşmanın yüzde 89 oranında daha az gerçekleşeceği öngörülüyor. Bu tahminler sadece her iki liderin başkanlığı süresince uyguladığı politikaların ve bunların sonuçlarının muhasebesine dayanmıyor. Lula, aynı zamanda ileriye dönük Brezilya Amazonu'nu korumaya yönelik vaatlerde bulunuyor

Brezilya 2 Ekim Pazar günü genel seçime gidiyor. Bu oldukça önemli bir seçim. Zira bir tarafta Brezilya'nın şu anki devlet başkanı ve Liberal Parti'nin lideri Bolsonaro bulunuyor. En büyük rakibi ise 2003-2010 arasında Brezilya Devlet Başkanı olan eski sendikacı, İşçi Partisi lideri Lula. Bu iki aday arasında geçmesi öngörülen seçim yarışında Lula önde gidiyor.

Son kamuoyu araştırmalarına göre, dünya genelindeki sağ popülist lider furyasının başlıca temsilcilerinden Bolsonaro oyların yüzde 33'ünü alıyor. Sol politikaları savunan Lula'nın ise seçim öncesinde aldığı oy oranı yüzde 47. Brezilya'da devlet başkanı seçilebilmek için oyların yüzde 50'den fazlasının alınması gerektiğinden seçimin ikinci tura gitme ihtimali bulunuyor.

Dünya kamuoyunun Brezilya'daki genel seçime ilgisinin başlıca nedeni seçim sonucunun "Bir sağ popülist lider seçimlerde yenilebilir mi?", "Yenilebiliyorsa nasıl?" sorularının yanıtlarına dair bazı ipuçları verecek olması. Ancak seçim başka bir önem daha taşıyor. Brezilya'daki seçimin sonucu gezegenin içinde bulunduğu iklim değişikliği ve diğer ekolojik krizlerin gidişatını doğrudan ilgilendiriyor. Çünkü Brezilyalılar aynı zamanda dünyanın ekolojik dengesinin kritik öneme sahip Amazon Yağmur Ormanları'nın geleceğini oylamış olacak.

Yaklaşık 6,3 milyon kilometrekare büyüklüğündeki Amazonlar dünyanın en büyük yağmur ormanı. 40 bin bitki, 16 bin ağaç, 3 bin balık, 1.300 kuş, 430'dan fazla memeli, 1.000'den fazla amfibi hayvan ve 400'den fazla sürüngen türünün habitatı.[1] Yağmur ormanının etrafında şekillendiği Amazon Nehri tüm kollarıyla beraber dünyanın en büyük tatlı su ağı ve denizlere dökülen tatlı suyun yaklaşık yüzde 20'sinin kaynağı.[2] Amazonlar, içinde bulunduğumuz iklim krizine karşı da korunması gereken alanların başında geliyor. Gezegenin en büyük karbon yutaklarından olan Amazonlar toplam 123± 23 gigaton (milyar ton) karbon tutuyor.[3] Kısaca, Amazonlar dünyanın sularını, iklimini, biyolojik çeşitliliğini ayakta tutan en önemli unsurlardan bir tanesi.

Gezegenin ekolojik dengesi için bu derece önemli olmasına rağmen Amazon Yağmur Ormanları büyük bir ekolojik tahribata uğruyor. Özellikle de Brezilya tarafında. Toplam dokuz Latin Amerika ülkesinin sınırlarının içerisine uzanan Amazonların yaklaşık yüzde 60'ı Brezilya topraklarının parçası. Brezilya Amazonu'nda yaşanan ekolojik tahribatın kökeni askeri cunta yönetiminin hüküm sürdüğü 1970'lere dayanıyor. Brezilya Amazonu bu dönemden itibaren uygulanan kalkınmacı devlet politikaları eşliğinde tarım, hayvancılık, madencilik, enerji ve kerestecilik sektörlerinin faaliyet alanı hâline geldi. Önce büyük toprak sahipleri sonrasında şirketler ormandan kendilerine yer açmaya koyuldular. Hidroelektrik santralleri gibi mega projelerin de yapıldığı Brezilya Amazonu, yeni yerleşim alanlarının ve yolların yapılmasıyla iyice baskı altına girdi. Böylelikle Brezilya Amazonu, artan düzeyde sanayinin kaynak sağlama, şirketlerin kâr etme ve hükümetlerin de işsiz nüfusa iş yaratma sahasına dönüştü. 1980'lerden itibaren uygulamaya konulan neoliberal ekonomi politikaları kapsamında hızlanan bu süreç Brezilya Amazonu'nun her geçen yıl daha da ormansızlaşmasıyla sonuçlandı. 2000'lerin başında yılda toplam 20 bin kilometrekare civarında Amazon arazisi ormansızlaşırken, bu rakam 2003 ve 2004'te yılda ortalama 30 bin kilometrekareye ulaştı.[4]

Lula'nın devlet başkanlığı döneminde ise bu gidişat tersine çevrildi. Lula yönetimi; uydu izleme sistemlerinin etkili bir şekilde kullanılması, yerli halklarının yaşam alanlarını kapsayan yeni koruma alanlarının ilan edilmesi, Orman Kanunu'nun ödünsüz biçimde uygulanması, farklı devlet birimlerinin koordineli biçimde konu üzerinde çalışması, soya üretimi ve hayvancılık sektörlerine kontrollerin/düzenlemelerin getirilmesi ve ormansızlaşan alanlardan elde edilen kerestelerin ticaretinin/kullanımının yasaklanması gibi birçok uygulamayı hayata geçirdi.[5] Sonuç olarak, Lula ve yine İşçi Partisi'nden halefi Rousseff yönetimlerinin 2004-2012 arasındaki iktidarları sırasında Brezilya Amazon'unda ormansızlaşma yüzde 70-82 oranında azaldı.

Bolsonaro'nın 2019 yılında iktidara gelmesiyle durum yine başa döndü ve ormansızlaşma oranları hızla artmaya başladı. Bolsonaro yönetimi ana hatları hemen hemen tüm benzerleri tarafından paylaşılan, artık pek bilindik olan -bizlerin de yakından tanıdığı- neoliberal olduğu kadar otoriter bir büyümeci kalkınma politikası gütmeye başladı: Bu yaklaşıma göre, doğal varlıklar kullanılmak, fayda elde edilmek ve sömürülmek üzere var. Amazonlar da sonuna kadar sömürülmeyi bekleyen büyük bir kaynak olarak görülüyor. Ele geçirilen devlet organlarının tüm imkanlarıyla bu kaynağın kullanılmasının önünü tıkayan engeller bir bir ortadan kaldırıldı. Bolsanora hüküetine göre kanunlar ve kurallar nasıl yazıldıysa -tüm kurumlara, teamüllere ve ilkelere rağmen- değiştirilebilirdi de. Sonuna kadar neoliberal bir çerçevede hareket edilirken itiraz edenlere karşı takınılan otoriter tutumda el yükseltmek ise mubahtı. Amazonların kullanımıyla elde edilen "faydaların" ulusal çıkarlara hizmet ettiği ileri sürüldü ancak bu "faydalar" esas olarak belirli şirketlere bahşedildi. Bolsanora rejiminde ortaya çıkan ekolojik yıkımın ve tehlikeye atılan canlı türlerinin ise bir önemi yok.

Özetlenen bu çerçeve kapsamında işe koyulan Bolsonaro yönetimi, Brezilya Amazonu'ndaki kerestecilik, hayvancılık, madencilik ve tarım faaliyetlerini kısıtlayan, kontrol altında tutan engelleri olabildiğince kaldırdı. Dahası, tüm bu sektörlerdeki kaçak faaliyetlere de göz yummaya devam etti. Bunlara ek olarak Bolsonaro, Amazonlarda yaşayan yerli halklarına "gereğinden fazla" hak tanındığını iddia ediyor; yerli halklarının koruma altındaki yaşam alanlarını madencilik ve enerji sektörünün faaliyetlerine açacak yasa değişikliği için çaba sarf ediyor.[6] Geçtiğimiz Ağustosta Amazonlar'ın genelinde tespit toplam 31.513 yangının çoğunlukla denetimsizliği fırsat bilip tarım arazisi ve otlak arazisi açmak isteyenlerin çıkardığı kaydediliyor. Sonuç olarak, Bolsonaro'nun yönetime geldiği 2019'un başından beri yaklaşık Belçika büyüklüğünde bir alan ormansızlaştı.[7] 

Brezilya'da Bolsonaro değil de Lula seçilirse Brezilya Amazonu'ndaki ormansızlaşmanın yüzde 89 oranında daha az gerçekleşeceği öngörülüyor. Bu tahminler sadece her iki liderin başkanlığı süresince uyguladığı politikaların ve bunların sonuçlarının muhasebesine dayanmıyor. Lula, aynı zamanda ileriye dönük Brezilya Amazonu'nu korumaya yönelik vaatlerde bulunuyor. İklim değişikliği ile mücadele için de karbon fiyatlandırması, sürdürülebilir tarıma teşvik, Ulusal İklim Değişikliği Bürosu'nun kurulması gibi bir uygulamayı hayata geçireceğini ilan etti.[8] Ancak daha önce görece parlak bir sınav vermiş olsa da Lula'nın da ekoloji sicili tamamen temiz değil. Bugün dünyanın dördüncü büyük hidroelektrik santrali olan, Brezilya Amazon'unda yaklaşık 40 bin kişinin yerinden edilmesine ve büyük bir ekolojik tahribata yol açan Belo Monte'nin yapım kararı Lula yönetimi tarafından verildi, yapımı da kendisinden sonra gelen İşçi Parti'li Roussef yönetiminde gerçekleşti. Bunun dışında Lula enerji güvenliğini ileri sürerek Brezilya'nın petrol çıkarma çalışmalarını ilerletmesini savunuyor ve bu oldukça çelişkili bir durum yaratıyor. Ancak karşısındaki Bolsonaro'nun yaptıkları ve yapacakları düşünüldüğünde Amazon Yağmur Ormanları'nın kurtuluşu Lula'nın seçilmesine bağlı demek yanlış olmaz.  

Brezilya için olduğu kadar iklim değişikliği ve diğer ekolojik krizlerle karşı karşıya olan dünya için de önemli bir seçim.

Amazon havzasının önemi küresel boyutuyla sınırlı değil. Yerelde de sosyal yaşamın can damarı olarak nitelendirmek yanlış olmaz. Yağmur ormanlarının yanı sıra mevsimsel ve yaprak döken ormanlar, su basar ormanları ve savanları da kapsayan geniş Amazon Havzası'nda yaşayan insanların toplam sayısının 20-50 milyon civarında olduğu tahmin ediliyor.[9] Bunların arasında yüzyıllardır Amazon ekosisteminin bir parçası olarak yaşamını sürdüren, yaşamını ağırlıklı olarak geleneksel yöntemlerle ormanlar ve nehirlere bağlı olarak sürdüren 385 civarında farklı etnik aidiyete sahip toplam 1,5 milyon civarında yerli halkları topluluklarından insan da bulunuyor.[10]

Öte yandan, gezegen üzerindeki tüm yağmur ormanlarının yüzde 50'sini oluşturan Amazon Yağmur Ormanları oldukça büyük risklerle karşı kaşıya. Kerestecilik, ticari tarım ve hayvancılık, madencilik, hidroelektrik barajlarının yapımı ve yol yapımı gibi insan faaliyetleri nedeniyle Amazon Ormanlarını oldukça hızlı bir biçimde ormansızlaşıyor. Bunların yanı sıra kontrol dışı yangınlar, yağışların azalması gibi iklim değişikliğinin sonuçları da Amazon Ormanları'nın ormansızlaşmasına, sahip olduğu biyolojik çeşitliliğin ve ekosistemin tahrip olmasına yol açıyor. 1978 yılından bu yana Amazon Yağmur Ormanları'nda yok edilen toplam alanın miktarı yaklaşık 1 milyon kilometrekareyi buluyor. Amazon Yağmur Ormanları'nın en büyük bölümünü barındıran Brezilya en fazla oranda ormansızlaştırılan alanın da sahibi.[11] Brezilya, Amazon Yağmur Ormanları'nın yaklaşık yüzde 60'ını sınırları içerisinde bulunduruyor; toplam yüzölçümü 8,5 milyon kilometrekare olan ülkenin topraklarının yine yüzde 60 civarında bir bölümünü Amazon Yağmur Ormanları kaplıyor. [12] Bununla birlikte, 1970'lerden bu yana uygulamaya konulan çeşitli kalkınma ve tarım proje ve politikaları nedeniyle Amazon Yağmur Ormanları'nın Brezilya sınırları içerisinde bulunan bölümünde ormansızlaşma ve ekolojik tahribat da oldukça yoğun biçimde yaşanmakta. Uzun zamandır yaşanmakta ekolojik tahribat 2000'li yılların başında hayata geçirilen bir dizi koruma politika ve uygulamaları sayesinde 2004-2012 arasında hızlı bir azalma yaşandı.[13] Ancak, bu durum 2010'ların ortasından itibaren alınan önlemlerin yeterli seviyede uygulanamayışı ve gevşetilmesi sonucunda değişti ve 2012 yılında ormansızlaşma ve ekolojik tahribat tekrar artışa geçti. [14] 2018 yılı itibarıyla Brezilya'daki Amazon Yağmur Ormanları'nın yaklaşık yüzde 20'sinin kaybolduğu veya tahrip olduğu hesap edilmekte.[15] 2018'de iktidara gelen sağ populist Jair Bolsonaro yönetiminin ekoloji aktivistlerinin ve yerli halklarının tüm itirazlarına rağmen Amazonları başta ulus-ötesi tarım şirketleri ve maden şirketleri olmak üzere sanayinin kullanımına olabildiğince açmasıyla bu durum hız kazandı.[16] Yerli halkları topluluklarına "gereğinden fazla" korunmakta olan toprak "verildiğini" belirten ve Amazonlarda madencilik ve enerji projelerinin önünü olabildiğince açmaya çalışan sağ-popülist Bolsonaro hükümetinin uygulamaya koymaya hazırlandığı yasal düzenlemeler yakın gelecekte Brezilya Amazonlarındaki evre adaletsizliklerinin ve zorla yerinden edilmelerin boyutunu daha da arttırabileceği iddia edilmekte.

Brezilya Amazonlarında sadece Ağustos 2020 ve Temmuz 2021 arasında toplam 10 bin 476 kilometrelik alanın ormansızlaştığı, bu kaybın bir önce sene gerçekleşen ormansızlaşma miktarından yüzde 57 daha fazla olduğu ve 2012 yılında beri yıllık en fazla ormansızlaşma miktarı olduğu kaydedilmektedir. Daha fazla bilgi için bkz: Mongabay (2022). "January deforestation in the Amazon highest in 14 years", 11 Şubat

[1] 2022 yılının başı itibarıyla, Bolsanora hükümeti Amazon Ormanları'ndaki kaynak kullanımını artırma planlarını yasal zemin sağlayacak bir dizi yasayı hayata geçirmeye hazırlanıyor. Torba yasanın içerisinde yerli halkları topluluklarının topraklarını madencilik faaliyetlerine ve hidroelektrik santrali barajları gibi mega-projelere açılması da bulunuyor. Böylelikle, bu projeler için yerel halkın onayının ve çevre ruhsat/izinlerinin alınmasına yasal olarak gerek olmadan hayata geçirilecek ve Amazon Ormanlarındaki tahribat hızlanırken topraklara el konulması kolaylaşacağı ileri sürülmekte. Detaylı bilgi için: Brown, S. (2022). "Brazil agrochemical bill nears passage in Bolsonaro's ‘agenda of death'", Mongabay, 18 Şubat.

İktidara hem bir ekonomik sistem hem de hayatın her alanına nüfuz eden bir yönetimsellik modeli olan neoliberalizmin yarattığı tüm sancılar milliyetçi ve popülist bir retorikle oya devşirilerek gelinmişti. Ancak neoliberal politikalardan vazgeçilmesi söz konusu olamazdı.



[1] https://www.worldwildlife.org/stories/what-animals-live-in-the-amazon-and-8-other-amazon-facts; Butler, R. (2020). "The Amazon Rainforest: The World's Largest Rainforest", Mongabay, 4 Haziran, https://rainforests.mongabay.com/amazon.

[2] Latrubesse, E. (2017). "Damming the rivers of the Amazon basin", Nature, 546: 363–369, https://doi.org/10.1038/nature22333.

[3] Malhi, Y. vd. (2006). "The Regional Variation of Aboveground Live Biomass in Old-Growth Amazonian Forests", Global Change Biology, 12: 1107-38. 10.1111/j.1365-2486.2006.01120.x.

[4] https://www.carbonbrief.org/analysis-bolsonaro-election-loss-could-cut-brazilian-amazon-deforestation-by-89/

[5] Carvalho W. D. vd. (2019). "Deforestation control in the Brazilian Amazon: A conservation struggle being lost as agreements and regulations are subverted and bypassed", Perspectives in Ecology and Conservation, 17(3): 122-130,

[6] Brown, S. (2022). "Brazil agrochemical bill nears passage in Bolsonaro's ‘agenda of death'", Mongabay, 18 Şubat, https://news.mongabay.com/2022/02/brazil-agrochemical-bill-nears-passage-in-bolsonaros-agenda-of-death/.

[7] https://www.reuters.com/business/environment/brazils-amazon-sees-worst-august-fires-over-decade-2022-08-31/

[8] https://foreignpolicy.com/2022/09/16/brazil-election-bolsonaro-lula-climate-change-policy-amazon-deforestation/

[9] Butler, R. A. (2019). "People in the Amazon Rainforest", Mongabay, 1 Nisan, https://rainforests.mongabay.com/amazon/amazon_people.html; https://amazonaid.org/resources/about-the-amazon/peoples-of-the-amazon/.

[10] Vallejos, P. Q., P. Veit, P. Tipula, ve K. Reytar (2020). Undermining Rights: Indigenous Lands and Mining in the Amazon. World Resources Institute. https://www.wri.org/publication/undermining-rights.

[11] Butkler, R. A. (2021). "Amazon Destruction", Mongabay, 23 Kasım, https://rainforests.mongabay.com/amazon/amazon_destruction.html

[12] Butler (2020).

[13] Bu dönemde alınan önlemler arasında Amazonlardaki arazi kullanımının planlanması, yeni koruma alanlarının oluşturulması, çevre koruma kanunlarında değişiklikler, teknoloji kullanımıyla izleme-denetleme, soya üretimi ve hayvancılık alanlarındaki kontroller/düzenlemeler ve ormansızlaşan alanlardan elde edilen kerestelerin ticaretinin ve kullanımının yasaklanması gibi uygulamalar bulunmaktadır. Daha detaylı bilgi için bkz: Carvalho W. D. vd. (2019). "Deforestation control in the Brazilian Amazon: A conservation struggle being lost as agreements and regulations are subverted and bypassed", Perspectives in Ecology and Conservation, 17(3): 122-130, https://doi.org/10.1016/j.pecon.2019.06.002; Buler, R. A. (2020). "Brazil's forests", Mongabay, 14 Ağustos, https://rainforests.mongabay.com/brazil/

[14] Carvalho (2019).

[15] da Cruz D. C. vd. (2020). "An overview of forest loss and restoration in the Brazilian Amazon",

New Forest., 52: 1-16, 10.1007/s11056-020-09777-3.

[16] Brezilya Amazonlarında sadece Ağustos 2020 ve Temmuz 2021 arasında toplam 10 bin 476 kilometrelik alanın ormansızlaştığı, bu kaybın bir önce sene gerçekleşen ormansızlaşma miktarından yüzde 57 daha fazla olduğu ve 2012 yılında beri yıllık en fazla ormansızlaşma miktarı olduğu kaydedilmektedir. Daha fazla bilgi için bkz: https://imazon.org.br/en/imprensa/deforestation-in-the-brazilian-amazon-reached-2-095-kmyüzde C2yüzde B2-in-july-and-the-last-12-months-cumulative-is-the-highest-in-10-years/; Mongabay (2022). "January deforestation in the Amazon highest in 14 years", 11 Şubat, https://news.mongabay.com/2022/02/january-deforestation-in-the-amazon-highest-in-14-years/

Yazarın Diğer Yazıları

Dünya siyasetinin yeni ikilisi: Corbyn-Sanders - II

Corbyn ve Sanders’in kurumsal siyasetin labirentli yollarından geçip, başarıya ulaşıp ulaşmayacaklarını kestirmek güç

Dünya siyasetinin yeni ikilisi: Corbyn-Sanders - I

Corbyn zenginlerin daha çok vergilendirmesi gerektiğini söylüyor

David Bowie artık Major Tom’un yanında

Bowie’yi anmanın en iyi yollarından biri belki de onu son albümü üzerinden anlamak ve anlatmak...

"
"