TARİH
03 Aralık 2023
Kızılcık Şerbeti, belki de ilk defa emzirmeyi kutsamak yerine ne kadar zorlu bir süreç olabileceğini ekrana yansıtıyor
Devamını OkuTARİH
26 Kasım 2023
Byatt'ın, kendisi gibi Binbir Gece Masalları'ndan esinlenen 19. yüzyıldaki Avrupalı gezginlerden farkı, egzotik İstanbul tahayyülleri üzerinden İngiltere'de kadınlara dayatılan güzellik standartlarını eleştirmesidir
Devamını OkuTARİH
19 Kasım 2023
Savcı, avukat ve polisin aynı roman yazarı çift gibi senaryolar ürettiği meta film, cinayet mi kaza mı ikilemimizle adeta dalga geçiyor
Devamını OkuTARİH
12 Kasım 2023
Bazı eleştirmenlerin aksine "en büyük günahın birini sevmemek" olduğu ve kibrin "insana felaket getireceği" mesajları veren dizinin "sıra dışı" olduğunu düşünmüyorum
Devamını OkuTARİH
29 Ekim 2023
Amerika'nın kanlı tarihini irdeleyen film, neden birçok izleyicinin şikâyet ettiği üzere monoton?
Devamını OkuTARİH
22 Ekim 2023
TARİH
15 Ekim 2023
Ne kadar birbiriyle ilişkili olsalar da her sahnede bu coğrafyadaki bütün "kuru otlar" resmedilebilir mi?
Devamını OkuTARİH
08 Ekim 2023
Yargı'nın birçok sahneyi müzikle dolduran Türk dizilerinden farkı ne?
Devamını OkuTARİH
01 Ekim 2023
Ne kadar Ressam Vasıf'ın hikâyesini okusak da asıl ressam kelimelerle çizen Murat Gülsoy. Vasıf, "Bu resim ne zaman bitecek diye merak ediyorsunuz değil mi? Aslında hiç bitsin istemiyorum […] Ama her güzel şeyin bir sonu vardır." dediğinde bitmesini istemediğimiz elimizdeki kitap
Devamını OkuTARİH
24 Eylül 2023
Sokakta kıyamet kopsa da sevdikleri öldürülse de sofra her akşam kuruluyor. Ayrımcılığa karşı birbirlerine kenetleniyorlar. Herkesin sofra kültürünü kapsayacak şekilde özenle hazırlanan masa, farklılıklardan besleniyor
Devamını OkuTARİH
17 Eylül 2023
Hiçbir canlı türünün, cinsiyetin, karakterin, kasabalı ya da şehirlinin idealleştirilmediği filmde herkes öldürücü bir beyazda birleşiyor
Devamını OkuTARİH
10 Eylül 2023
Şafak'ın kelimelerle anlattığı eğilim, kıvrım ve çatallanmayı romanın formunda görmek isterdim. Örneğin, Lefkoşa'da bombalanma sonucu "delik deşik olmuş yıkık dökük" evler gibi romanın formu da yıkık dökük olabilirdi. Bize, deneysel anlatım teknikleriyle "mucizevi dallar" uzatabilirdi. Kayıp ağaçlar adasında biz de kaybolabilmeliydik
Devamını OkuDaha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.