Son yıllarda Suriye’de Esad rejimine karşı savaşarak adını duyuran Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) adlı kökten dinci silahlı örgütün Irak’ın Musul kentini işgal etmesi ile "İslam içinde mezhep çatışması" tartışmaları yeniden alevlendi. Irak’taki gelişmelerin tüm Ortadoğu’yu etkisi altına alacak bir “Sünni-Şii Savaşı”nın ayak sesleri olup olmadığı tartışılırken, başta ABD ve İngiltere olmak üzere batı ülkelerinin Suriye’den sonra Irak’taki iç savaşa nasıl tepki vereceği de merakla bekleniyor. İşte tam bu dönemde AB adayı Türkiye, batı medeniyetlerinin İslam dinine bakışını masaya yatıracak bir organizasyona ev sahipliği yapacak.
11 Eylül 2014'te yapılacak
Hem İslam coğrafyasından hem de batıdan bilim insanlarını, siyasetçileri ve sivil toplum temsilcilerini bir araya getirecek “Dünya İslamofobi Kongresi”, Ankara’da gerçekleştirilecek. Kongrenin tarihi de en az içeriği kadar dikkat çekici. İslamofobi Kongresi, El Kaide’nin New York’taki Dünya Ticaret Merkezi’ne saldırdığı ve ABD’nin Irak ve Afganistan’ı işgalinin yolunu açan 11 Eylül’ün 13. yıldönümünde yapılacak.
Türkiye devletinin himayesinde
Türkiye Cumhuriyeti himayesinde gerçekleştirilecek kongrenin koordinatörlüğünü ve sponsorluğunu ise Başbakanlık, Diyanet İşleri Başkanlığı, D-8 Ülkeleri Genel Sekreterliği, Türk Standartları Enstitüsü ve Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSAİD) üstleniyor. Kongrenin Danışma Kurulu’nda ise AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, Başbakan Erdoğan’ın Dış Politika Danışmanı İbrahim Kalın ve Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler dikkat çekiyor. Kurulda İsviçre, Hollanda, ABD ve İngiltere’den akademisyenler de bulunuyor.
İslam Ticaret Fuarı düzenlenecek
Kongrede “İslamofobi ve Uluslararası Hukuk”, “İslam Korkusunun Yaratılması Devletlerin Siyasetinden Bağımsız mı ?” ve “ İslamofobi ve Uluslararası Medya” olmak üzere 3 ana tartışma konusu ele alınacak.
Kongrenin tam programı ve katılımcı listesi ise Ağustos ayı içerisinde açıklanacak. Kongre kapsamında 20 ülkeden alım ve işbirliği heyetleri ile “Dünya İslam Ticaret Fuarı” da düzenlenecek. Dünya İslamofobi Kongresi’nin bu yıldan sonra 2015’te İngiltere, 2017’de ise Malezya’da gerçekleştirilmesi planlanıyor.
'İslamofobi'nin hukuki tanımı yapılmalı'
Kongrenin çağrı metninde, “İslamofobi”nin 11 Eylül saldırıları ile tozlu raflardan çıkıp yeniden gündeme geldiğini belirtilirken, şu ifadelere yer veriliyor: “İslam dinine yönelik bir korku ve bu korkuya dayanarak Müslümanlara karşı ayrımcılık ve düşmanlık yapılmasının meşru görülmesi süreci ile karşılaşıldı. İslamofobinin terminolojik olarak tanımlanması, hukuki sınırlarının belirlenmesi ve uluslararası siyasi gündeme alınarak yaptırım ve engelleme süreçlerinin başlatılması gerekmektedir. Dünya İslamofobi Kongresinde; sürecin tamamı İslamofobi olarak nitelenerek hukuki, felsefi, psikolojik, siyasi, sosyolojik olarak ele alınacaktır. Kongrede özellikle sürecin sonucunda gelişen göç, iltica, insanlık suçları ve diğer sorunlar örneklendirilerek, sebep ve çözümleri üzerinde görüş bildirilecektir.”
Kongrenin çağrı metninde, “İslamofobi”nin 11 Eylül saldırıları ile tozlu raflardan çıkıp yeniden gündeme geldiğini belirtilirken, şu ifadelere yer veriliyor: “İslam dinine yönelik bir korku ve bu korkuya dayanarak Müslümanlara karşı ayrımcılık ve düşmanlık yapılmasının meşru görülmesi süreci ile karşılaşıldı. İslamofobinin terminolojik olarak tanımlanması, hukuki sınırlarının belirlenmesi ve uluslararası siyasi gündeme alınarak yaptırım ve engelleme süreçlerinin başlatılması gerekmektedir. Dünya İslamofobi Kongresinde; sürecin tamamı İslamofobi olarak nitelenerek hukuki, felsefi, psikolojik, siyasi, sosyolojik olarak ele alınacaktır. Kongrede özellikle sürecin sonucunda gelişen göç, iltica, insanlık suçları ve diğer sorunlar örneklendirilerek, sebep ve çözümleri üzerinde görüş bildirilecektir.”
Çuvaldızı başkasına batırırken
Kuşkusuz, batı medeniyetleri içindeki “İslamofobi”nin varlığını ve coğrafyamızda yarattığı yıkımları tartışmak ve mahkum etmek çok önemli. Tıpkı İslam dünyasındaki antisemitizmin yıkıcı etkilerini veya bugünlerde Irak’ta elimiz böğrümüzde izlediğimiz Sünni-Şii geriliminin nedenlerini tartışmak gibi…
Umalım da 11 Eylül’ün 13. yıldönümüne denk getirilerek batıya “ince mesaj” verilen İslamofobi Kongresi Sünni-Şii geriliminin yükseldiği bu dönemde, Müslüman ülkelerin siyasetçilerinin ve akademisyenlerinin kendi rejimlerini ve yanlışlarını da tartışmaya gönüllü oldukları bir platform olsun. İslami rejimlerin ve örgütlerin kimi zaman batıyla ittifak içinde, kimi zaman batıya “şeytan” diyerek kendi halklarını soktukları kan ve gözyaşı cenderesinin son bulması için böyle bir özeleştiri mekanizması şart. Aksi takdirde, halklarımızın kara tarihinde, batıdan çok kendi yanlışlarımızla ördüğümüz yeni bir döneme yelken açacağız.