01 Aralık 2015

Dört Ayaklı Minare'yim ben, hiçbir şeyi unutmam, hiçbir şeyi...

Oğlum Tahir'in gül bedeni... Harcımdaki barışın namusu için düştü ayaklarımın dibine...

Hicri 906, Miladi 1500'den beri,

İşte tam burada, Amed'in kalbinde yaşıyorum.

Akkoyunlu Sultanı Kasım Bey'in fermanıyla yoğurdular harcımı.

Bu kadim toprakların en meziyetli ustalarının ellerinde şekillendim.

Dinlerin, mezheplerin, milletlerin birliği aşkına yükselttiler beni göğe.

Kürt, Ermeni, Türk işçilerin terleri ile sulandı toprağım.

Toprağım, Şeyh Mutahhar'ın kabri ile mühürlü.

O günden beri,

Dört mezhebin, dört yönün, dört mevsimin taştan sembolüyüm.

Dört Ayaklı Minare'yim ben.

Bir benzerim yok yeryüzünde, yalnızım.

Allah Teala şahidim olsun ki,

Hiçbir şeyi unutmam, hiçbir şeyi...

*********

Çocuktum.

Yavuz'un Mısır seferinden dönen yorgun atlılara gölgemi verdim.

İlk kez o vakit, adem oğlunun hırsından islendi peteğimdeki beyaz taşlar.

Son olsun dedim, henüz ilkti oysa ki.

Hevsel Bahçeleri'nden esen tuzlu rüzgarla eğledim gönlümü.

Yüzyıllar boyu nice orduların, kan kokan leşkerlerin göğe yükselen avuçlarına baktım.

Durun dedim, durmadılar.

Ellerideki kanı Fırat ve Dicle'de yıkadılar,

Yaralarındaki irini Amed surlarının diplerine akıttılar.

Toprağım, mevsimler döndükçe karardı.

Dört Ayaklı Minare'yim ben,

Allah Teala şahidim olsun ki,

Hiçbir şeyi unutmam, hiçbir şeyi...

********************

Mela'lar ve Mir'lerin devrinde,

Sırtını ayaklarıma dayamış, yüz hatları kederle çatlamış eski insanlar vardı.

Muhammed'in adıyla sevdalanan, yanımdan geçerken dua fısıldayan insanlar.

Esirgedim, gölgemi verdim.

Ramazan'larda avuçlarında şekerlerle cıvıldayan çocuklarla neşelendim.

Gavur Mahallesi'nde kutlanan paskalyalarla ısıttım içimi.

Amed'in dar sokaklarından yükselen seslerde buldum kendimi.

Az ötede Mesudiye Medresesi'nden, Meryem Ana Kilisesi'nden

Yükselen dualarla hemhal oldum.

Allah'tan korkanların, komşusunu incitmediği zamanlarında Amed'in

Toprağın derinine saldım köklerimi.

Isındım, mesud oldum.

Dört Ayaklı Minare'yim ben,

Allah Teala şahidim olsun ki,

Hiçbir şeyi unutmam, hiçbir şeyi...

***************************

Zaman geçti,

Akıllar kıt, gönüller kör oldu tufanda.

Göçler ve yıkımlar oldu.

Kökünden koparılan Ermenilerin, Keldanilerin, Süryanilerin

Son nefeslerini çektim içime puslu akşamlarda.

Sustum, yas tuttum.

100 yıl oldu, yastayım.

Gölgemde büyüyen çocukların cansız bedenleri ile inlerken Amed

Ağıtlar, ezanı ve çan seslerini bastırırken

Amed'in yüzünden akan bir gözyaşı gibi terkederken huzur, toprağımı...

Önce yüzler, sonra diller kayboldu.

30 yıl var ki, barutun ve öfkenin ortasındayım şimdi.

Kürtlerin isyanına yoldaşım şimdi...

Dört Ayaklı Minare'yim ben,

Allah Teala şahidim olsun ki,

Hiçbir şeyi unutmam, hiçbir şeyi...

*************************

Önce bir bir sızıydı,

Sonra ayaklarımdan dökülen parçalarla sarsıldım.

500 yıllık emeğimin payesi.

Ademoğlu vurdu beni, kırıldım...

Bir çocuk gördüm dibimde.

Beni korumak için ayaklarıma sarıldı.

Tarihine kıyan cellatların zulmüne karşı

Amed'in vicdanıyla dokundu bana.

Güzel gözleri ile baktı,

Ak düşmüş sakallarının ardından gülümsedi.

Mir'lerin ve Mela'ların devrindeki yiğitler gibi..

'Seni bırakmam' dedi.

Oğlum Tahir'in gül bedeni...

Harcımdaki barışın namusu için düştü ayaklarımın dibine.

Bir ses olsaydım 'ahhh' olurdum, Amed göklerinde çınlayan.

Ben Dört Ayaklı Minare...

Ben Kürdistan'ın hafızası...

Kardeşlik ile yoğurulan harcıma kan bulaştıranlara lanet olsun.

*****************

Dört Ayaklı Minare'yim ben,

Allah Teala şahidim olsun ki,

Hiçbir şeyi unutmadım, hiçbir şeyi...

Şimdi utanıyorum çaresizliğimden,

Artık yıkın beni.

Yazarın Diğer Yazıları

Bir yaranın içinde olmak

"Biz adalet istedik, biz barış istedik, onlar bizi kurşunladılar..."

Ankara katliamı ve bir ‘toplum müsveddesi’ olarak Türkiye

“Ama abi, onlar da...” diye söze başlayan insanlık fakiri zihniyet son bulmadıkça, kimse bu ülkede bir ‘toplum’ olduğunu söylemesin!

HDP’nin ‘emanetleri’ ve Öcalan’a teşekkür

Türk seçmenlerin Kürt siyasetini anlamaması halinde AKP karşıtlığı başarıya ulaşan siyasal dili geleceğe taşımak mümkün olmayacak