UNICEF, göçmen çocukların yüksek yararını gözeterek Avrupa Birliği’ne (AB) çocuk göçmenleri korumak için 10 maddelik bir planı rehber olarak kullanma çağrısı yaptı.
UNICEF yaşamların kurtarılabilmesi ve ihtiyaç içinde olanların korunması adına AB içinde sorumlulukların daha adil biçimde paylaşılması, nerede giderlerse gitsinler göçmenleri kötüleyip aşağılayan ırkçı ve yabancı düşmanı retoriğe karşı mücadele edilmesi gerektiğini de belirtti.
10 maddeyi şöyle sıraladı:
* Göçmen çocukların hepsinin, her durumda, öncelikle ve en başta BM Çocuk Haklarına dair Sözleşme’de yer alan haklara sahip kişiler olarak tanınmaları ve kendilerine böyle davranılması.
* Göçten etkilenen çocukların haklarının güvence altına alınması ve korunması için, AB Kaçakçılıkla Mücadele Direktifi ve Stratejisinin tutarlı biçimde izlenmesi ve yaşama geçirilmesi dâhil olmak üzere mevcut yasaların ve politikaların uygulanması; burada önlemeye, talebin azaltılmasına, çocuk mağdurları sömüren ve istismar edenlerin kovuşturulmalarına özel olarak önem verilmesi.
* Alınacak tüm kararlarda yetkili merciler temel olarak Çocuk Haklarına dair Sözleşmeyi esas almalı, çocuğun yüksek yararını gözetmelidir. Uluslararası koruma, ikamet izni başvurularını kabul ya da reddetme, başka bir ülkeye aktarma ya da ülkeye geri gönderme gibi başlıklarda alınacak kararlar da bu kapsamdadır.
* Entegre çocuk koruma sistemlerinin pekiştirilmesiyle, koruma standartlarının daha ileriye götürülmesi bağlamında AB ölçeğinde harekete geçilmesiyle göçmen çocukların korunması, Avrupa Komisyonu ‘Entegre çocuk Koruma Sistemleri’ kılavuzlarında önerildiği gibi sınır ötesi koruma ihtiyaçlarının karşılanması.
* Çocukların gözaltı merkezlerinde tutulmaması ve göçle ilgili işlemler açısından ailelerinden ayrılmaması.
* Denizlerdeki arama ve kurtarma çalışmalarında, yaşam kurtarma ve koruma açısından Uluslararası Deniz Hukuku’nun ve yerleşik adetlerin gözetilmesi.
* Arama ve kurtarma çalışmaları sırasında ve sonrasında, her durumda, çocuklara ve hamile kadınlara özel bakım ve özen gösterilmelidir.
* Ebeveynlerinin hukuksal statüsü ne olursa olsun tüm çocukların kaliteli eğitime, zihinsel sağlık alanındakiler dâhil sağlık hizmetlerine, sosyal korumaya ve adalete eşit erişimi sağlanmalıdır.
* Kendilerinin ya da ebeveynlerinin ülkesi, kalınan yer, göç statüsü ya da ırk gözetilmeksizin tüm çocuklara eşit ve ilkeli koruma sağlanması.
* İnsanların kendi evlerinden ayrılmalarının temeldeki nedenlerinin, risk azaltma, acil durum yardımları ve kalkınma boyutlarını da içeren kapsamlı yaklaşımlarla ele alınması.
AB’de adil paylaşım
UNICEF yaşamların kurtarılabilmesi ve ihtiyaç içinde olanların korunması adına AB içinde sorumlulukların daha adil biçimde paylaşılması, nerede giderlerse gitsinler göçmenleri kötüleyip aşağılayan ırkçı ve yabancı düşmanı retoriğe karşı mücadele edilmesi gerektiğini de belirtti.
Göç ve çocuk
UNICEF’in verdiği bilgilere göre, bu yıl Akdeniz yoluyla göç girişimlerinde kaybedilen insan sayısı şimdiden geçen yılın aynı dönemine göre 50 kat fazla artış gösterdi.
Göç yolculuğuna çıkan çocuk sayısının da artacağı yönündeki tahminleri aktaran UNICEF çocuklar için bu yolculuğun risklerinin daha da fazla olduğunu belirtti.
“Avrupa kıyılarına ulaşabilen çocukları bu kez acilen ihtiyaç duydukları özel bakım ve dikkatin kendilerinden esirgenmesi gibi başka bir risk daha beklemektedir.
“En büyük riskle karşılaşanlar ise yanlarında ana babaları ya da yetişkin aile üyeleri olmadan göç yoluna yalnız düşen çocuklardır.
“Uluslararası Göç Örgütü’ne (IOM) göre, geçen yıl Libya’dan deniz yoluyla İtalya’ya gelen yaklaşık 170 bin göçmen arasında yanlarında hiç kimsesi bulunmayan 13 bini aşkın çocuk vardı.”
Çocukların korunma hakkı
UNICEF Genel Direktör Yardımcısı Yoka Brandt da bu trajedinin etkilerinin Akdeniz kıyılarının ötesine geçtiğini vurguladı.
“Bu çocuklar, nerede olurlarsa olsunlar, evlerinden ayrılmışken, denizde yol alırken, Avrupa ya da başka ülkelerin kıyılarındayken, her durumda korunma ve bakım haklarına sahipler.
“Göç arttıkça, Avrupa Birliği bu durumu vesile sayarak kendi yasalarını ve sımsıkı sahiplendiği değerleri göçmen çocukların ve ailelerinin haklarını gerçek anlamda gözetmek üzere yaşama geçirebilir ve bu açıdan tüm dünyaya örnek olabilir.”
Hak ihlalleri
Çocuk göçmenlerin adalete, eğitime ve sağlık hizmetlerine erişimlerinin sınırlı olduğunu hatırlatan Brandt “Gözaltına alınma ve sınırdışı edilme, toplu halde ülkeden çıkartılma gibi uygulamalara maruz kalabilmekte, AB bölgesine girdiklerinde yaşamlarını tehdit eden sınır kontrol uygulamalarıyla karşılaşabilmektedir” dedi.