Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Türkiye'de 42 gazeteci hakkında verilen gözaltı emrini kaygıyla karşıladığını bildirdi.
IPI yetkilisi Steven M. Ellis "Bunun gazetecileri hedefleyen gözaltıların sadece birinci dalgası olmasından endişe ediyoruz" dedi ve son gelişmelere bakıldığında darbe girişimi ardından yürütülen bastırma harekatının giderek daha fazla bir cadı avına benzemeye başladığını söyledi.
Ellis "Türkiye'nin uluslararası müttefiklerini demokrasiyi savunma adına işlenen insan hakları ihlallerine göz yummamaya çağırıyoruz" dedi ve buna ses çıkarılmaz ise otoriterleşme ve cezasızlığa davet çıkarılmış olacağını, bunun da Ortadoğu'da istikrarı daha da bozmaya yarayacağını kaydetti.
Sınır Tanımayan Gazeteciler kuruluşunun Doğu Avrupa ve Orta Asya masası şefi Johann Bihr ise son gözaltıların ardından yaptığı yazılı açıklamada "Kimse Türk hükümetinin darbe girişiminin ardından anayasal düzeni yeniden sağlama çabasına karşı çıkmıyor. Ancak yüzlerce vatandaşın canlarını feda ettiği demokrasi, temel özgürlüklerin üzerinden geçerek korunamaz" dedi.
Bihr, basın kuruluşlarına ve gazetecilere yönelik başlatılan yasal süreçleri 'emrivaki ve kitlesel' olarak tanımlarken gözaltılar için de "Basını hizaya çekmek için yürütülen bir intikam" dedi.
42 gazeteci için gözaltı kararı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu, darbe girişimiyle ilgili soruşturma kapsamında aralarında Nazlı Ilıcak'ın da bulunduğu 42 gazeteci hakkında gözaltı emri çıkarmıştı.
Aralarında Hürriyet gazetesinin eski internet editörü Bülent Mumay ve silah yüklü TIR kamyonları ile ilgili haberi ardından Radikal gazetesindeki işinden çıkarılan ve hakkında soruşturma açılan Fatih Yağmur gibi isimlerin de bulunduğu gözaltı listesindeki gazetecilerin evlerine dün gece baskınlar yapılmıştı.
Şu ana kadar bu listedeki gazetecilerden Yakup Sağlam, İbrahim Balta, Seyid Kılıç, Bayram Kaya ve Cihan Acar'ın gözaltına alındığı, diğerlerinin evlerinde bulunamadığı açıklanmıştı.