Merkezi Avusturya'nın başkenti Viyana'da bulunan Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) ve ona bağlı Güney Doğu Avrupa Medya Örgütü (SEEMO), Ergenekon davasında çıkan kararlarla ilgili bir bildiri yayımladı.
IPI'ın Türkiye Ulusal Komitesi'ni oluşturan Basın Enstitüsü Derneği olarak, IPI Kıdemli Basın Özgürlüğü Danışmanı Steven M. Ellis imzalı bildirinin tam metni şu şekilde:
"İstanbul'un batısındaki Silivri Cezaevi'nde kurulan özel yetkili mahkeme, Ergenekon davasında 275 sanıktan 21'i hariç tamamını mahkûm etti. Yaklaşık iki düzine gazeteci beş yıl ile ömür boyu hapis arasında değişen cezalara çarptırıldı."
IPI İcra Direktörü Alison Bethel McKenzie şunları söyledi:
"Türk hapishanelerindeki gazetecilerden birçoğunun, meslekleri gereği yaptıkları işe misilleme olarak tutuklandığı konusunda uzun zamandır korkularımız vardı. Varılan bu sonuç, Ergenekon davasındaki çok sayıda endişe verici suçlamalar ve yasal süreçteki ihlallerle güçlenmiş görünüyor. Bu gazetecilerden birçoğunun demir parmaklıklar ardında şimdiden yıllar geçirmiş olduğunun dikkate alınarak yetkililerin, temyiz sürecinde onları salıvermesi çağrısı yapıyoruz.
Bu kararlar aynı zamanda Türkiye'nin muğlak terörle mücadele ve ceza kanunlarının nasıl aşırı derecede zorlanarak genişletebildiğini gösteriyor. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç geçen aralıkta IPI heyetine, dördüncü yargı paketinin tutuklu gazeteciler sorununa çözüm olacağı sözünü vermişti. Öyle görünüyor ki sonuçta bu paket de pek az ilerleme sağlayabildi. Türkiye'deki yasa yapıcıları, kamu yararı adına ifa edilen eleştirel haberciliğin terörle eşdeğer görülmeyeceğini garanti eden reformlar uygulamaya ve yeni bir anayasanın basın ile ifade özgürlüğünü AİHM dâhil uluslararası normlara uygun olarak koruma altına almasını sağlamaya çağırıyoruz."
Mahkûm edilenler arasında, müebbedin yanı sıra 16 yıl daha hapse çarptırılan eski gazeteci ve Yeni Parti lideri Tuncay Özkan da var. Özkan'a verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, tek kişilik odada tutulmak ve günde bir saat açık havaya çıkarılmak gibi koşullar içeriyor. Ceza alan diğer gazeteciler arasında şu isimler var:
-Mustafa Balbay (Cumhuriyet): 34 yıl 8 ay -Hikmet Çiçek (Aydınlık gazetesi): 21 yıl 9 ay -Ünal İnanç (Avrasya) ve Adnan Akfırat (Aydinlik dergisi): 19 yıl -Deniz Yıldırım (Aydınlık dergisi): 16 yıl 10 ay -Ferid İlsever (Ulusal Kanal): 15 yıl -Behiç Gürcihan (Açık İstihbarat sitesi): 13.5 yıl -Hayati Özcan (Ulusal Kanal): 10 yıl 11 ay -Adnan Türkkan (Ulusal Kanal) ve Merdan Yanardağ (Yurt gazetesi): 10.5 yıl -Mehmet Bozkurt (Aydınlık gazetesi): 9 yıl 3 ay -Turhan Özlu (Ulusal Kanal): 9 yıl -Ufuk Akkaya (Ulusal Kanal): 8 yıl 2 ay -Ruhsan Şenoğlu (Aydınlık gazetesi): 8 yıl 1 ay -Ufuk Mehmet Büyükçelebi (Tercüman daily), Vedat Yenerer (Yeniçağ),Güler Kömürcü (eski Akşam yazarı) ve Serhan Bolluk (Ulusal Kanal):7.5 yıl -Adnan Bulut (Kanalturk) ve Özlem Konur Usta (Aydınlık gazetesi): 6 yıl 3 ay -Fatma Sibel Gürcihan (Açık İstihbarat sitesi): 6 yıl -Muhammed Murat Avar (Milletin Sesi daily): 5 yıl 4 ay Gazeteci Caner Taşpınar (Yurt) beraat etti.
Suçlu bulunan diğer sanıklar arasında, 22.5 yıl hapis cezasına çarptırılan yazar ve akademisyen Yalçın Küçük de var. Küçük, çeşitli darbe soruşturmaları konusunda Türk yetkililerini sert şekilde eleştiren bir haber sitesinden ismini alan Oda TV davasında da yargılanıyor. Yetkililer bu davadaki 12 sanığı, Ergenekon komplosunun medya kanadı olmak ve hükümet soruşturmasını sorgulayarak ona hizmet etmekle suçluyorlar.
OdaTV davasında yargılanan ve duruşmalar öncesinde bir yılı Mart 2012'de serbest kalmasına kadar cezaevinde geçiren IPI Dünya Basın Özgürlüğü Kahramanı gazeteci Nedim Şener, İngiliz gazetesi The Guardian'a şöyle dedi:
"Ergenekon davası başladığında hepimiz mutluyduk. Çünkü bunun derin devleti temizleme çabası olduğunu sanmıştık. Ama kısa sürede bunun siyasi muhalifleri temizleme çabası olduğunu anladık."
Twitter'daki darbeci faşistler....
Konuyla ilgili bir başka haber, Başbakan Tayyip Erdoğan 'ın bir başdanışmanının, Ergenekon davasında kararlar açıklandıktan sonra Twitter'da beş gazetecinin ismini vererek 'Ne kadar faşist darbeci varsa twitterda bir bir ortaya çıkıyor' yazması oldu. Ertan Aydın daha sonra bu mesajını sildi."