AKP'nin kurucularından Bülent Arınç'ın, dün (24 Ekim 2015) CNN Türk canlı yayınında AKP'ye yönelik sert eleştirilerine daha önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a aşık olduğunu söyleyen Ethem Sancak'ın sahibi olduğu Star gazetesinden tepki geldi.
"Bazı köşe yazarlarını 'Yezid’den daha fazla cinayet işliyorlar' diye eleştirip TRT ve iktidara yakın medyada kendisine ambargo uygulandığını" söyleyen Arınç'ın açıklamalarını "Koltuk gitti Arınç döküldü" başlığıyla haberleştiren Star gazetesi, "Melih Gökçek, Paralel örgüte yakınlığına dikkat çekip, AK Parti içinde fitne çıkarmakla suçlayınca küplere binen eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, aylar sonra Aydın Doğan'ın kanalına çıktı. Paralel, Doğan Grubu, terör örgütü ve HDP'ye tek kelime laf etmeden milli medyayı hedef alan Arınç, Gökçek'i haklı çıkaran sözler sarf etti" ifadelerini kullandı. Haberde Arınç için, "Motor devrini arttırmak için aragaz veriyor" denildi.
"Türkiye gazetesi yayın yönetmenliğinden Star gazetesinin yayın yönetmenliğine getirilen Nuh Albayrak da bugünkü yazısında, "Arınç, bana 'Türkiye gazetesi artık ‘haber’ veriyor. Ama biz ‘huzur’ veren eski Türkiye’yi arzu ediyoruz' demişti" iddiasını gündeme getirdi.
Star'da yer alan haberin tam metni şöyle:
Ülke için hayati önem taşıyan seçime bir hafta kala Doğan Grubu’na ait CNN Türk’e çıkan Arınç, AK Parti’deki dava arkadaşlarını hedef aldı. Arınç’ın FETÖ’yü savunan sözleri Paralel ve Doğan medyasınca coşkuyla karşılandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti’ye yönelik yalan iftiralarla algı operasyonu yürüten Paralel Yapı ve Aydın Doğan medyasına eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç can suyu verdi. AK Parti’nin kurucularından olduğunu unutan Arınç, seçime 1 hafta kala CNN Türk’te üstü kapalı şekilde AK Parti’yi ve dava arkadaşlarını sert bir şekilde eleştirdi.Arınç’ın, “Birilerine olan sevgimi de biraz kaybetmiş olabilirim. İnsanlar sevgiyle ayakta durabiliyorlar. Ama burada bir azalma eksilme de olmuşsa kabahatin kimde olduğu önemli değil, beraber siyaset yapacağınız insanlarla aranıza buzdan duvarlar girmeye başlamışsa ara vermenin tam zamanı demiş olabiliriz. İnsan yol arkadaşını çok iyi seçmeli’’ ifadeleri Paralel Yapı ve Aydın Doğan medyasınca manşetlere taşındı.
Mesaj AK Parti'ye
Bülent Arınç, partisi içinde aday olmamasından dolayı üzülenlerin ve sevinenlerin olduğunu dile getirerek niyet okudu. Üstü kapalı şekilde mesaj veren Arınç’ın, “İnsan yol arkadaşını çok iyi seçmeli. Ama yola çıktıklarını, yolda bulduklarında değişirsen işler yürümez, en azından işler yürümez” sözleri Paralel ve Doğan medyası tarafından AK Parti’ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mesaj olarak yorumlandı. “Seçim arifesinde partime zarar verecek hiçbir şey konuşmam” cümlesini sık sık tekrarlayan Arınç’ın program boyunca AK Parti’yi zarar verecek söylemlerden kaçınmaması dikkat çekti.
Paralel'i savundu
Her fırsatta Paralel Yapı’nın avukatlığı yapan Arınç, burada da Paralel Devlet Yapılanması’nı aklamaya çalıştı. MGK’daki legal görünümlü illegal yapılanmalar ifadesiyle sadece FETÖ’ye atıfta bulunulmadığını savunan Arınç,”Şimdi FETÖ dedikleri, bir kavramı yerleştirmeye çalışıyor birileri. MGK kararlarında böyle bir şey yok. Bir savcı bir iddianame yazmış olabilir. Karara dönüşmesi lazım. Böyle de olabilir, aksi de olabilir. Ben Fethullah Gülen’in Ankara’da DGM’lerde yine terör örgütünden dolayı yargılandığını, sonra beraat ettiğini biliyorum. Şimdi 15 sene sonra değişik deliller var derlerse buna bakarım mahkeme kararını beklemem lazım” sözleriyle Paralel Yapı’yı aklamaya çalıştı.
Milli medya hedef
Yalan ve iftiralarla AK Parti’yi yıpratmaya çalışan, MİT tırları olayını manşetlere taşıyarak ülkeyi zor durumunda bırakan Paralel ve Doğan medyası ile Cumhuriyet ve Sözcü gazetelerine bugüne kadar tek laf etmeyen Arınç, programda milli medyayı ve yazarları da hedef aldı. AK Parti’ye yakın gazetecilere hakaret eden Arınç, “Yezid kadar olmasa bile, bazı köşe yazarlarımız, Yezid’den daha fazla cinayet işliyorlar. Ama insanların haysiyetlerine, toplum içerisindeki konumlarına o kadar alçakla saldırıyorlar ki Yezid bunları görseydi kıskanırdı” ifadesini kullandı.
Kendi atamıştı
Bülent Arınç, milli medya ile TRT ve AA’nın kendisine ambargo uyguladığını da iddia etti. Bunun yaklaşık 2 yıldır devam ettiğini öne süren Arınç, medya kuruluşları arasında ayrım yapıldığını bazılarına ambargo konulduğunu savundu.“Bülent Arınç iyi adamdır, Abdullah Gül iyi şeyler yapmış diyenler televizyon programından çıkarılıyor” ifadesini kullanan Arınç, TRT ve AA’nın da 2 yıldır kendisiyle ilgili haberlerin yapılmadığını söyledi. Oysa TRT ve AA’nın yönetimi, geçen yıl sonuna kadar Arınç’ın atadığı kişilerden oluşuyordu.
Nuh Albayrak: Nedir bu ‘değişim’in sırrı Sayın Arınç?..
Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç dün sevgili Hakan Çelik’in Haftasonu programındaydı.
Tartışılacak çok şey söyledi ama tamamı iki kelime ile özetlenebilir:
Son derece ‘öfkeli’ ve ‘kararlı’ydı.
‘Kime’ ve ‘neye’ soruları sanırım bu iki kelimeyi daha anlamlı hale getiriyor.
Programın başında, “Kenara çekildim, evdeyim, eşim çok memnun” dese de tam aksine; motor devrini arttırmak için aragazı verdiği anlaşılıyor.
Nitekim kendisi de “Seçimden sonra ekranlara ineceklerini” söyledi.
***
Sayın Arınç’ın bazı ‘anlamlı’ ifadelerini, şahsi Twitter hesabımdan paylaştım. Hakan Bey’in bunları aktarması üzerine Sayın Arınç, “Nuh Bey’e birkaç şey söyleyelim o zaman” dedi.
Ben de “Eyvah... Yandık” dedim.
Benim gibi meramını ifadeden aciz birinin, hitabeti ile meşhur 40 yıllık siyasetçi karşısında ne hükmü olabilirdi ki. Yazılı bir yoruma ‘canlı’ cevap gibi bir haksız rekabet de cabası...
“Neyse artık... Kamyonların lisanıyla; kaderimse çekerim” deyip pürdikkat dinlemeye başladım.
(Her ne kadar sadece kendi ifadelerini değerlendirmiş olsam da) kendisine olan saygımdan dolayı, şahsıma yönelik her türlü ‘fırça’yı sîneye çekmeye kararlıydım.
Ama öyle olmadı.
Sayın Arınç, “Nuh Albayrak’ı Türkiye gazetesi döneminden tanırım” diye başladı ve şahsımı yönettiğim gazeteyi, yazarlarımızı, derken her cümlede daha da genişleyen bir yelpazeye ‘veryansın ediyordu.
En ilginci de beni ve 40 yıldır birlikte yürüdüğü kişileri “onlar” diye birleştirerek yerden yere vurmasıydı.
Eleştiri değil topyekun imha...
Eleştiriye açık bir insan olduğumu düşünüyorum. Yaptığımızın da eleştirilecek yönleri olabilir. Hatta bazen ben de özeleştiri yapıyorum.
Ama...
Bunları söyleyen Sayın Arınç ise adama “Sayın Arınç, düne kadar takdir hatta teşvik ettiğiniz bu yayınlar, ne oldu da şimdi eleştirilerinize hedef oldu” diye sorarlar.
“Ben önceleri de...” filan demeyin sakın.
“Türkiye’den tanıyorum” dediğinize göre hatırlıyorsunuzdur; Türkiye gazetesindeki yayın hamlemizi hayırlamak için teşrîf ettiğinizde “Türkiye gazetesi artık ‘haber’ veriyor. Ama biz ‘huzur’ veren eski Türkiye’yi arzu ediyoruz” diyerek rahatsızlığınızı dile getirmiştiniz.
Şimdi de yayınlarımızı subjektif olmakla itham ediyorsunuz.
Objektiflik kriteriniz duruma göre değişiyor galiba.
Sanırım bu ara size göre en objektif mecra Doğan Grubu’dur!
Ne değişti Sayın Arınç?
Bu arada, “davet, ambargo” siteminiz de beni yine gerilere götürdü.
Zat-ı âlinizi Türkiye Gazetesi’nin 40. Yıldönümü Yemeği’ne davet etmiştik. Teşrîfinizi çok arzu ettiğimiz için de defalarca hatırlatmış ve söz almıştık.
Ama o akşam 300 m. yakınımızdaki CHA’ya gelip, geç saatlere kadar orada kaldığınız halde, hiç değilse ‘40 Yıl’ın hatırına 10 dakikanızı da bize lütfetmeyi çok görmüştünüz...
Sayın Arınç biz, siyasilerin aktif siyaset dönemlerinde bizi ‘pasif’ bulup gece gündüz ‘destek’ isterken, kenara çekilince yayınlarımızı ‘siyasi’ bulup eleştirmesine alıştık.
Asıl size ne oldu Sayın Arınç?..
“Özü, sözü birdir, her zaman gerçekleri dile getirir” diye bilinen bir isim, seçimlere bir hafta kala CNN Türk’e çıkıp, kendi mahallesindeki herkesi eleştiriyorsa ya hedefindekilerin tamamı veya kendisi değişmiş demektir.
Ne oldu ki, 40 yıllık yol arkadaşlarınız şimdi hedefiniz oldu?
İstediğiniz kadar hitabet yeteneğinizle ambalajlayın. Türkiye tarihinin en kritik seçimine bir hafta kala, velinimetiniz olan partiye karşı içeride ve dışarıda görülmemiş bir şer cephesi oluşturulmuşken, siz iki saat boyunca bu kirli ittifaka tek kelime etmediniz ama yol arkadaşlarınızı yerden yere vurdunuz.
Nedir bu öfke Sayın Arınç, nasıl bu kadar değiştiniz?..