Yargıtay, Aziz Yıldırım'ın şike davasından aldığı hapis cezasını onadı fakat hem Özel Yetkili Mahkemeler'in kaldırılması nedeniyle davanın yeniden görülmesi gündeme geldi hem de Aziz Yıldırım'ın rüşvet ve teşvik verdiği belirtilen isimlerden bazılarının ceza almamış olması tartışmaları beraberinde getirdi.
Star gazetesi yazarı İbrahim Kiras, şike ve rüşvet suçunun tek taraflı işlenemeyeceğine dikkat çekerek, "Şike suçunun bir tarafında Fenerbahçe yönetiminin yer aldığı kabul ediliyor ama şike yapıldığı söylenen maçlarda Fenerbahçe’yle karşılaşan diğer futbol kulüplerinin yöneticileri için böyle bir suçlama söz konusu değil" diye yazdı.
Yeni Şafak yazarı Cem Küçük ise, rüşvet-teşvik aldığı, şike yaptığı, maçı sattığı iddia edilen herkesin beraat ettiğini hatırlatarak, "Her şey ortada. Son kurban Aziz Yıldırım oldu. Bu yargıya nasıl güvenelim?" diye sordu.
'Fenerbahçe yönetimini dizayn etme süreci'
Star'dan İbrahim Kiras'ın yazısının ilgili bölümü şöyle:
Fenerbahçe’yle ilgili yargı kararı vicdanların onaylayabileceği türden bir karar değil. Tıpkı Ergenekon ve Balyoz davalarında ortaya çıkan kararlar gibi...
Çünkü “3 Temmuz sürecinin asıl hedefinin Fenerbahçe yönetimini dizayn etmek olduğu” yolundaki kuşkular giderilememiş, bilakis bu doğrultudaki iddialar daha da güçlenmiştir.
Çünkü, en basitinden, ortada bir şike suçu varsa bu suçun tek taraflı olarak işlenebileceğini kabul etmek akla ve mantığa aykırı. Şike suçunun bir tarafında Fenerbahçe yönetiminin yer aldığı kabul ediliyor ama şike yapıldığı söylenen maçlarda Fenerbahçe’yle karşılaşan diğer futbol kulüplerinin yöneticileri için böyle bir suçlama söz konusu değil. Sadece bazı futbolcular “bireysel” olarak şikeye karışmış sayılıyor.
Hatta telefon tapelerinden anlaşıldığı kadarıyla bazı maçlarda açıkça şike girişiminde bulunduğu söylenebilecek başka bazı futbol kulüplerinin yöneticileri bile böylesi suçlamaların dışında tutuluyor.
Zaten her şey toplumun gözü önünde cereyan ediyor. Bazı futbol maçlarında şike yapıldığı iddialarına dayalı sıradan bir davanın neden Özel Yetkili Mahkemeler’ce yürütüldüğü herkesin bildiği bir konu. Fenerbahçe’ye yönelik şike davasını geçtiğimiz günlerde HSYK kararıyla görev yerleri değiştirilen bazı savcıların yürütmesinin ne anlama geldiğini çocuklar bile biliyor.
Peki, ne yapılacak? Yapılacak şey basit: Geçen yıl kaldırılan Özel Yetkili Mahkemeler’in verdiği diğer kararlar gibi Fenerbahçe ile ilgili kararın da yok sayılarak “yeniden yargılama” yoluna gidilmesi ve neticede suçluların cezalarını çekmeleri, masumlara da itibarlarının ve hürriyetlerinin iade edilmesi gerekiyor.
'Demokratik ülkelerde şike yaptı diye biri cezaevine girmez'
Yeni Şafak'tan Cem Küçük'ün yazısının ilgili bölümü şöyle:
Demokratik ülkelerde eğer bir yönetici, futbolcu şike yapmışsa bunun cezası idaridir. Yani ya para cezası verirsiniz ya da futboldan men edersiniz. Yönetici olmasını engellersiniz. Şike yaptı diye biri asla cezaevine girmez. Bunun tek istisnası var. Eğer şike şahsi para kazanmak için yapılmışsa yani milyon dolarlar cebe indirilmişse o zaman çete, örgüt de devreye girer. Dünyada bunun çok örneği var. Aziz Yıldırım'ın durumu asla böyle bir şey değil.
Tek başına başkan adayı olup seçimlere giderken Aziz Bey ne yazık ki çete kurmakla itham edilmişti. Tapelerde Nihat Özdemir'e arkadaşlarını da çağır şeklindeki bir konuşması örgüt bağlamında değerlendirilmişti. 2011 yılından beri bu davanın bir şike davası olmadığı öyle belliydi ki. Yargıtay 5. Dairesi'nin verdiği karar da ne yazık ki pek tatmin edici olmadı. Nasıl mı? İşadamı arkadaşım Aytuğ Güldamla twitterda bazılarını yazmıştı. Okuyalım:
1. Aziz Yıldırım, Ankaragücü maçında şike yapmış ama güya parayı götürdüğü belgelenen Cemil Turan beraat etti. Parayı alan yok.
2. Aziz Yıldırım, Sivas maçında şike yapmış ama Mecnun Odyakmaz ve kaleci Korcan için verilen mahkumiyet kararı bozuldu.
3. Aziz Yıldırım, İBB maçında şike yapmış ama İbrahim Akın hakkında verilen mahkumiyet kararı bozuldu.
4. Aziz Yıldırım, Karabük maçında şike yapmış. Emenike beraat eti ve Şekip Mosturoğlu'nun mahkumiyet kararı bozuldu.
5. Aziz Yıldırım, Trabzon-İBB maçında teşvik etmiş. Herkese beraat veya karar bozma verildi.
6. Aziz Yıldırım, Trabzon-Bursa maçında teşvik vermiş. Aracı denilen Samet Güzel beraat etti, Wederson'un mahkumiyet kararı bozuldu.
7. Aziz Yıldırım, Eskişehir - Trabzon maçında teşvik vermiş, alan topçu yok. Bülent Uygun'un örgüt üyeliğinden kararı bozuldu.
Her şey ortada. Son kurban Aziz Yıldırım oldu. Bu yargıya nasıl güvenelim, siz söyleyin?