PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, Mesud Barzani'nin Diyarbakır'a gelmesine ilişkin, "Sayın Barzani'nin konuşması beklenen bir konuşmaydı. Rojava çağrısı ise başkalarının hatırı için söylenen bir çağrıdır. Herhangi bir etkisi olmayacaktır" dedi. Müslim, Türkiye'nin cihatçı gruplara destek verdiği iddiaları için ise, "Son çatışmalarda sınırdan El Nusra ve Irak Şam İslam Devleti'ne yardım yapıldığını gözleyemedik eskisi gibi. Ancak bu yardım ve destek yapılmadığı anlamına gelmez" değerlendirmesini yaptı.
Birgün gazetesinden Ceren Büyüktetik'in Salih Müslim ile yaptığı söyleşiden bir bölüm şu şekilde:
Barzani’nin Diyarbakır'da yaptığı konuşmayı nasıl buldunuz? Rojava’lı Kürtleri bir tercih yapmaya çağıran ifadelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sayın Barzani'nin konuşması beklenen bir konuşmaydı. Rojava çağrısı ise başkalarının hatırı için söylenen bir çağrıdır. Herhangi bir etkisi olmayacaktır.
Rojava’da ilan ettiğiniz yönetimi tam olarak nasıl tanımlıyorsunuz?
Rojava'da ilan edilen tüm toplum bileşenlerinin katıldığı 82 kişiden oluşan bir kurucu meclistir. Bu meclis içinden 19 kişilik belgeleri hazırlayacak bir komisyon seçildi.
Bir sonraki hamle ne olacak?
Bu komisyon üç belge hazırlayacak; Demokratik Toplum Sözleşmesi, Tüzük ve Seçim Kuralları. Bu belgeler onaylandıktan sonra seçim sürecine girilecektir. Rojava üç kantondan oluşacak; Cezire. Kobani ve Efrin. Bunların ayrı ayrı meclisleri olacak ancak beraber bir üst mecliste temsil edilecekler. Bu üst meclise bağlı olarak bir genel idare on dokuz kişiden oluşacak. Cezire 12, Kobani 3, Efrin 3. Bir de idarenin sözcüsü olacak.
Türkiye ve Irak’tan gelen tepkiler süreci yavaşlatıyor mu?
Hayır hiç bir şekilde yavaşlatmıyor. Çünkü bizim hakkımızdır. Örneğin Halep'te, Rakka'da yönetimler, hatta İslami imaretler oluşturulmuş hiç kimse ses çıkarmıyor. Ancak Kürtler söz konusu oldu mu herkes karşı çıkıyor. Ayrıca bir senelik tecrübemize dayanarak bunu daha demokratik bir şekilde uygulayabiliriz. Rojava halkının endişeleri Suriye'nin geleceği ve Rojava üzerine uygulanan ambargoyla ilgilidir.
'Rejimle savaşta bizden başka kimin burnu kanamış?'
Rejimle herhangi bir işbirliğiniz söz konusu mu?
Bu kırık plaktan bıktık artık. Bunu söylemezlerse ne diyebilirler... Biz böyle iddiaları rejimle mücadelemizde şehit düşen arkadaşlarımızın kanına hakaret olarak algılıyoruz. Bizden başka hangi Kürt'ün burnu rejimle savaşta kanamıştır buyursunlar söylesinler. Yoksa böyle yalanlardan vazgeçsinler.
'Ağalık taslayanlara ihtiyacımız yok'
PYD’nin Rojava’daki diğer Kürt grupları dışladığı yönünde eleştiriler var. Bu eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Biz hiç kimseyi dışlamadık. Tam tersine her türlü çabaya muhtacız. Bunun için de herkesle çok uğraştık. Ancak başımıza ağalık taslayacak, emir verecek olanlara pek ihtiyacımız yok.
'Cenevre'de Lozan hatasına düşmeyiz'
2. Cenevre Konferansı yaklaşırken Kürt Ulusal Konseyi ile Yüksek Kürt Konseyi arasındaki çatlak büyüyor. Suriye Kürtleri Cenevre’de nasıl bir temsil sağlayacak?
Kürtler başkalarının şemsiyesi altında Cenevre 2'ye katılırsa Lozan'da yapılan hataya düşerler. Bunu önlemek için iki yol var; ya kendi başlarına Yüksek Kürt Komitesi olarak katılacaklar ya da bütün muhalefet tek bir komite olarak katılma konusunda uzlaşacak. O zaman muhalefetin Kürtlerin demokratik haklarını anayasa üstü maddeler olarak kabul etmesi ve Kürt delegelerin YKK tarafından belirlenmesi gerekir.
'Türkiye cihatçılara hala yardım ediyor'
Türkiye sınırından geçen cihatçıların azaldığını söylemiştiniz. Son durum nedir?
Son çatışmalarda sınırdan El Nusra ve Irak Şam İslam Devleti'ne yardım yapıldığını gözleyemedik eskisi gibi. Ancak bu yardım ve destek yapılmadığı anlamına gelmez. Kendi kaynaklarımızdan edindiğimiz bilgilere ve yabacı medyadan takip ettiklerimize göre yardımlar hala yapılıyor. Özellikle dolaylı yollardan ve başka selefi gurupların aracığıyla yapılıyor. Sınır kapılarında önde Ehrarulşam duruyor, ikiyüz metre arkasında El nusra ve IŞID duruyor. Gidip görebilirsiniz.
