Gündem

Özkök: Herkes müsterih olsun, olay daha da açıklığa kavuştu

Emekli Org. Hilmi Özkök: Ciddi bir durum yoktu. Olsaydı zaten işlemi yapardık

11 Kasım 2014 14:17

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök, Balyoz davası hakkında “Herkes müsterih olsun. Nisan 2010’da da söylemiştim bugün de söyledim, soruları yanıtladım, olay daha da açıklığa kavuştu” diye konuşurken, eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman “Bu davada tanık olmak için her türlü girişimde bulundum. Davet yapılmadı” dedi.

Yeniden görülmekte olan Balyoz Davasında ikinci kez tanıklığına başvurulan dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Org. Hilmi Özkök ve dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Org. Aytaç Yalman duruşma sonrası Milliyet’in sorularını yanıtladı.

Özkök, kamuoyunda konuşmadığı yönünde bir algı oluşturulmaya çalışıldığını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:

“Ben Ergenekon davası sırasında bir soruyu cevaplarken, bugün söylediklerimi esasen söylemiştim. Bu ifade Balyoz davası dosyasında da var. Ortada bazı dedikodular vardı. Buna rağmen aleyhime bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Ciddi bir durum yoktu. Olsaydı zaten işlemi yapardık. Bu işlem de sadece komutanın yapacağı bir işlem değildir. Karargâh çalışması yapılır. Adli müşavirlik çalışır ve komutanın önüne getirilir. Ben de söyledim Aytaç Paşa da söyledi, biz bir darbe planı yapıldığını duymadık, bizde böyle bir algı oluşmadı. Biz bunu zaten söyledik, herkes müsterih olsun.”

 

‘Gerekeni yaptım’

 

Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Emekli Orgeneral Aytaç Yalman da Milliyet’in sorusu üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:

“Ben bu davada tanık olmak için her türlü girişimde bulundum. Ama mahkeme çağırmadı. Tanık olmak istediğimi ısrarla iletmeme rağmen böyle bir davet yapılmadı. Bu durumu sanık avukatları da açıkladılar. Buna karşın tanık olmak istemiyormuşum, konuşmak istemiyormuşum gibi bir hava yaratılması ve neredeyse bir kampanya yürütülmesine üzüldüm. Buna rağmen tanıklık talebim de ısrar etmeye devam ettim. Ben kuvvet komutanı olarak gerekeni yaptım. Semineri izleyen gözlemci generalden, seminerin bir gününde verdiğim emrin sınırlarının zorlandığı bilgisini alınca harekete geçtim. Orada bir kararlılık var mı yok mu diye baktım. Disiplin suçu olarak değerlendirdim. Bu disiplin suçunun da gereğini yaptım. Ben mahkemede de bildiklerimi söyledim.”

İlgili Haberler