Gündem

Özgür Özel: Bahçeli, Erdoğan’ın ya elini rahatlatmak ya da önünü kesmek istiyor; Meclis’in dışında bir yere davet edilirsek bu işin içinde olmayız

27 Ekim 2024 07:16

CHP Genel başkanı Özgür Özel, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin PKK lideri Abdullah Öcalan için “tecridinin kaldırılıp Meclis’te silahları bırakacaklarına ilişkin konuşma yapması” çağrısı hakkında “Erdoğan’ın ya elini rahatlatmak istiyor ya da atılamayacak bir adımı önererek onun önünü kesmek istiyor” dedi. Kürt'lerin kendisini eşit hissetmediğinden bahseden ve çözüm sürecini hatırlatan Özel, “Türkiye'de hendek olaylarından dolayı çok canımız yandı. Şehitlerimiz oldu, şehirler harap oldu. O yüzden biz dışarıda bırakılmamayı istiyoruz. Meclis’te olursa biz bu işin içinde oluruz. Ama Meclis’in dışında bir yere davet edilsek olmayız” diye ekledi.

"Selahattin Demirtaş dışlanarak bu süreç ilerleyemez" diye de ekleyen Özel, "Bu sırada Abdullah Öcalan'ın silah bırakma çağrısı destekleyebileceğim bir talep. Bunda bir sorun yok. Ama bunu yapmak için niye Meclis’e geliyor? Benim bir altın standardım var. Bu sorun çözülürken kapsansın diyoruz. Şehit ailelerinin ve gazilerin gözünün içine bakamayacağımız işler yapmamamız lazım" ifadelerini kullandı.

CHP lideri Sözcü’den ipek Özbey’in sorularını yanıtladı.

İktidarla kurdukları temasta ne Bahçeli’nin ne de Erdoğan’ın “çözüm süreci” veya “Kürt sorunu” hakkında herhangi bir konu gündeme getirmediğini söyleyen Özel, Bahçeli’nin çıkışı hakkında şunları söyledi:

“Devlet Beyin Öcalan’ı çağırdığı kürsü kendi konuştuğu kürsü”

“Bir adım atacaklarını bekliyordum, duyumları geliyordu. Çünkü Adalet ve Kalkınma Partisi eskiden, Kürtlerin ikinci partisiydi, bazı illerde birinci partisiydi. DEM’den sonra en çok oy alan partiydi. Son araştırmalar bu özelliğini tamamen kaybettiklerini gösteriyor. Böyle olunca AK Parti kendi içinde yaptığı değerlendirmelerde 'Kürtlerle yeni bir adım atılması gerekir' diye konuşuyordu. Bunun Devlet Bey'e rağmen yapılamayacağını düşündüğüm için Devlet Bey'den gelmesini bekliyordum. 1 Ekim günü de el sıkmasına şaşırmadım. Hatta bana sorulduğunda ‘doğru yapılmıştır’ dedim. Devlet Bey’in bir şeyler söylemesini ve Tayyip Bey'in elini rahatlatmasını bekliyordum. Ama 'Abdullah Öcalan gelsin, Meclis’te konuşsun' demesini beklemiyordum. Devlet Bey açıklıkla söylemiyor ama çağırdığı kürsü aslında o an konuştuğu kürsü. Çünkü MHP ve DEM aynı toplantı salonunu kullanıyorlar. 'Buraya gelsin' diyor yani. Buna ben de şaşırdım. (Erdoğan’ın) Ya elini rahatlatmak istiyor ya da atılamayacak bir adımı önererek onun önünü kesmek istiyor. Bunu göreceğiz. Bunun için Erdoğan'ın konuşmasına ihtiyaç var.”

“Dışarıda bırakılmamayı istiyoruz, Meclis’te olursa biz bu işin içinde oluruz”

Özel, “Böyle bir şey olursa CHP bu işin neresinde olur?” sorusuna şöyle yanıt verdi:

“Meclis’te olursa içinde olur. Hiçbir siyasi partiyi dışlamasın. Geçen sefer bu yapılmadı. Cumhuriyet Halk Partisi dışlandı. Hatta o sırada Cumhuriyet Halk Partisi bu konuda kredi vermesine karşı, 'krediyi başına çal' gibisinden bir kestirip atma oldu. Sadece CHP değil, o gün MHP'yi de dışlamışlardı. Çatışmalı süreçlerin çözümüne yönelik evrensel uygulamaların getirdiği tecrübe bunun sonuç vermeyeceğini söylüyordu. Öyle de oldu. Yine dünya pratiği başarısız olsa daha şiddetli çatışmalar gerçekleşir diyordu. Öyle de oldu. Türkiye'de hendek olaylarından dolayı çok canımız yandı. Şehitlerimiz oldu, şehirler harap oldu. O yüzden biz dışarıda bırakılmamayı istiyoruz. Meclis’te olursa biz bu işin içinde oluruz. Ama Meclis’in dışında bir yere davet edilsek olmayız. Yani ‘Gelin biz bu işi AKP, MHP, DEM, CHP dışarıda halledelim’ derlerse bunu doğru bulmayız. Meclis denetimi ve Meclis’teki tüm partilere veya tüm gruplara açık olması önemli."

"Şehit ailelerinin ve gazilerin gözünün içine bakamayacağımız işler yapmamamız lazım"

"Selahattin Demirtaş dışlanarak bu süreç ilerleyemez ve diğer aktörler" diyen Özel,

"Bu sırada Abdullah Öcalan'ın silah bırakma çağrısı destekleyebileceğim bir talep. Bunda bir sorun yok. Ama bunu yapmak için niye Meclis’e geliyor? Benim bir altın standardım var. Bu sorun çözülürken kapsansın diyoruz. Şehit ailelerinin ve gazilerin gözünün içine bakamayacağımız işler yapmamamız lazım. Abdullah Öcalan çözüme katkı sağlayacaksa, konuşacaksa ona bir sürü imkân verilir. Avukatları, akrabaları kanalıyla konuşabilir. Teknik imkânlarla bir konuşma yayınlanabilir. Meclis kürsüsü, hele hele Bahçeli’nin dediği gibi önce gelecek konuşacak, iyi konuşursa umut hakkından yararlanacak vesaire. Bu bir kere anayasal değil, hukuki değil. Silahların bırakılması için Öcalan dahil tüm aktörlerin konuşması ve çağrı yapmasına evet, ama Meclis kürsüsüne Öcalan'ın getirilmesi gibi bir önermeyi paylaşmıyorum.

"Siz 'Kürt sorunu yoktur’ diyorsanız, BbuKürtlerin en büyük sorunudur"

Diyarbakır ziyaretine de değinen Özel, sokakta vatandaşın, “Eşit olmak istiyorum”, “Ben eşit hissetmiyorum” dediğini söyledi. “Onlara demokrasi vaat ediyorum. Bu devletin Osmaniyeli Devlet Bahçeli, Manisalı Özgür Özel, Rizeli Tayyip Bey gibi sahibi, bu devlette eşit vatandaşlar olmalarını ve bu devlete ait hissedip sahip çıkmalarını vaat ediyorum” sözlerini hatırlatan Özel, devamında şunları kaydetti:

“İlk kez bunu Kürt olmayan birisi söyledi. Teşekkür ederiz’ diyor. Bunu STK toplantısında da söyleyenler oldu. Bana çay ikram eden çocuk da söyledi. Otobüse dışarıdan seslenen yaşlı bir amca da söyledi. Siz 'Kürt sorunu yoktur’ diyorsanız, BbuKürtlerin en büyük sorunudur. Sorunlarının olup olmadığına Devlet Bey veya Tayyip Bey karar verecekse Kürt sorunu zaten burada başlıyor demektir."

"Demirtaş'ın bir tutarlılığı var; Bahçeli ve Erdoğan’a kötü şeyler hatırlatıyor"

“İktidara da veya Devlet Bey’e de diyorum ki işine gelen aktörü parlatıp işine gelmeyen aktörü kenarda bırakamazsın. Bu doğru değil. O da Selahattin Demirtaş'ı işlevsizleştiriyor” diyen Özel, “Çünkü Selahattin Demirtaş'ın bir tutarlılığı var. Erdoğan açısından bu bir travma. 'Seni başkan yaptırmayacağız' demişti ona. Bahçeli açısından Demirtaş seni başkan yaptırmayacağız dediği dönemde Bahçeli de bunu söyledi. 'Herkesten cumhurbaşkanı olur bir tek senden olmaz' diye. Biri büyük bir tutarlılık içinde hapiste. Diğeri 180 derecelik bir dönüş yaptı. Ve iktidarın ortağı. İkisine de kötü şeyler hatırlatıyor Selahattin Demirtaş” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu’na “Erdoğan” yanıtı: Bulduğum, tercih ettiğim yol bu!

Özgür Özel, “Ben de Kemal Bey'e doğrudan hiçbir yerde hiçbir cevap vermedim. Ama madem sordunuz söyleyeyim” diyerek "normalleşme" eleştirisinde bulunan Kılıçdaroğlu’na yönelik de şunları kaydetti:

“Biz Erdoğan'ın yüksek tansiyon, gerilim ve kavga siyasetine uyarak uzun yıllar yanlış yaptık. Ben Kemal Bey genel başkanken, grup başkanvekiliydim. Bu yanlışta benim de payım var. Şimdi kendi genel başkanlığımda bulduğum, tercih ettiğim yol bu. Siyaset seçmeni okuma işi. 31 Mart öncesi de dikkat ederseniz Erdoğan'la kavga etmedim. 31 Mart'ta sadece ülkenin gündemini konuşarak yerel seçimleri normalleştirdik ve kazanmayı başardık. Erdoğan yerel seçimleri veya seçimi seçim atmosferinden kavga atmosferine çekseydi yine kazanamazdık. Geçen sene 14 - 28 Mayıs seçimlerinde millete terörist olmadığımızı anlatamadık.”

"Kemal Bey önceki genel başkanların tercih etmediği bir yöntemi tercih ediyor

Özel, Kılıçdaroğlu’nun “Çok mu kızgınsınız Özgür Özel'e” sorusuna verdiği “Çok iyi bir Grup Başkanvekiliydi” yanıtını da şöyle değerlendirdi:

"Ben öfkeli olmadığını düşünüyorum. Bire birdeki hiçbir görüşmemizde böyle bir izlenim almadım. Gayet birbirimize karşı naziğiz. Benim de önceki genel başkanlara saygı, nezaket ve hürmet göstermek gibi bir sorumluluğum var. Kemal Bey önceki genel başkanların tercih etmediği bir yöntemi tercih ediyor. Buna da saygım var. Çünkü sonuçta sorumluluk mevcut genel başkana ait. Önceki genel başkana bir yükümlülük yükleyemem. Onun dışında hani her şeyin normalleşmeye gelmesi benim açımdan da biraz şaşırtıcı."

Ne olmuştu?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 22 Ekim'de partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "Bugün kitabın ortasından hiçbir yoruma ihtiyaç bırakmayacak nitelikte konuşacağım" diyerek, PKK lideri Abdullah Öcalan'la ilgili çağrı yaptı ve "Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün tamamen bittiği, örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığını gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın. Ne Kandil ne Edirne, adres İmralı’dan DEM‘e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın. Hodri meydan, buna varız. Vatan, millet, devlet, bayrak, ortak gelecek ve tam bağımsızlık için bunu dahi sineye çekmeye sonuna kadar hazırız" ifadelerini kullandı. Bahçeli'nin sözleri siyaset kulislerini hareketlendirirken, 1 Ekim'de Meclis'in yeni yasama yılı açılışında DEM Parti'lilerle tokalaşmanın ardından gündeme gelen "yeni bir çözüm süreci mi başlıyor" sorusu daha güçlü şekilde tartışılmaya başladı. 


GÖKÇER TAHİNCİOĞLU YAZDI 

Öcalan'ın tahliyesi için tek maddelik değişiklik yeterli: Bahçeli'nin sürpriz skandalıyla gündeme gelen “umut hakkı” nedir?

Bahçeli'nin Öcalan'ı TBMM'ye çağırması hangi sonuçları doğurabilir, 'Çözüm Süreci'nden fark ne, kulislerde neler konuşuluyor, neler olabilir?


MURAT SABUNCU'NUN YAZI DİZİSİ

Diyarbakır’da Bahçeli konuşurken açılan televizyonlar ve altı çizilen yorum: ‘Devlet’ Öcalan ile belli bir noktaya ulaşmasaydı hareket etmezdi

Teröre rağmen barışın peşini bırakmama mesajı veren üç farklı isim: Bahçeli, Demirtaş, Özel…


CANDAN YILDIZ YAZDI

Bahçeli'nin Öcalan'a TBMM davetine DEM'den ilk değerlendirme Sırrı Sakık'tan geldi: Hiç şaşırmadım, daha önemli gelişmeler olabilme ihtimali yüksek


TIKLAYIN - Bahçeli'den Öcalan çağrısı: TBMM'de konuşulun, terörün bittiğini, burada lağvedildiğini haykırın!

TIKLAYIN - MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, "Türk siyasetinde 22 Ekim bir milattır" diyerek "umut hakkını" anlattı

TIKLAYIN - DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları: Tecrit kalksın, Sayın Öcalan konuşsun

TIKLAYIN - Bahçeli'nin Öcalan için "Meclis'te konuşması" gündeme bomba gibi düştü

TIKLAYIN - Özel, "el yükseltti": Ben de Kürtlere devlet teklifleri veriyorum; Türkiye'nin sahibi olmaya davet ediyorum

TIKLAYIN - Bahçeli'nin Öcalan çağrısı sonrası Erdoğan: Açtığımız tarihi fırsat penceresi, hırsa kurban edilmemeli

TIKLAYIN - Demirtaş: Diyalog arayışlarını kanla kesmeye çalışan anlayış bilmeli ki Öcalan bir inisiyatif alırsa tüm gücümüzle arkasında olacağız; barış sesinin bu defa bastırılmasına izin vermeyeceğiz!

TIKLAYIN - Abdullah Öcalan'dan Bahçeli'nin çağrısına ilk yanıt: Koşullar oluşursa teorik ve pratik güce sahibim


DEM Partililerle tokalaşma ve "yeni çözüm süreci" iddiası

İsrail'in 7 Ekim 2023'te Gazze'nin ardından Lübnan'a yönelik kara harekatına girişmesiyle başlayan operasyon, İran ile İsrail arasında yaşanan gerginlik ve bölgesel savaş söylemleri, siyaset kulislerini harekete geçirdi.

Erdoğan: İsrail'in bir sonraki hedefi Türkiye

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1 Ekim'de TBMM'nin yeni yasama sürecinde yaptığı konuşmada, İsrail - Hamas savaşı ve Lübnan'a sıçrayan saldırılarla ilgili değerlendirmelerde bulunarak, "İsrail'in Gazze'de yürüttüğü soykırım bugünlerde Lübnan'a uzandı. Dün. İsrail'in bir sonraki hedefi Türkiye'dir ve Lübnan topraklarına karadan girdiğini  duyurmuştur .

"İç cephe" vurgusu

Erdoğan, aynı konuşmasında "iç cephe" su yaparak, "Fitne girişimlerine karşı millet olarak, 85 milyon olarak 'iç cephemizi' sağlam çaba sarf ediyoruz. Bugün İsrail'in saldırganlığı karşılanıyor, içsel ve çatışmasız çatışma çözülmüyor, çözümün ortaya çıkması gerekiyor”  ifadeleri kullanıldı.

Bahçeli'den DEM Parti ile tokalaşma

Erdoğan'ın açıklamalarına paralel olarak, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de yeni yasama paketinde sürpriz bir hamlede bulundu ve DEM Parti sıralarına giderek milletvekilleri ile selamlaştı.  Bahçeli  , DEM Parti'li vekillerin elini sıkmasıyla ilgili, " Yeni bir dönemde giriyoruz. Biz gelişi güzel keyfe keder, hayatta kalmaktan kaçışlarla dümenden el uzatmayız.Biz durduk yere el vermeyiz. Öylesine yerimizde yoğunlaşıp da el sıkmaya teşebbüs etmeyiz. değerlendirmeleridir"  açıklamasında bulundu.

DEM Parti'den açıklama

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ise Bahçeli'nin tokalaşma jestini ve açıklamalarını, "Bu parçaların atılacak adımlarda biz de iz sürmeye hep beraber. Sorun zincirinin çözümüne yönelik sağlıklı bir politik programın ortaya çıkması gerekiyor"  şeklinde değerlendirildi. 

TIKLAYIN - Devlet Bahçeli yeni yasama sürümünde DEM Partililerle tokalaştı

TIKLAYIN - Bahçeli'den, DEM Parti'yle tokalaşmasına ilişkin açıklama: Yeni bir döneme giriyoruz, günümüze barışı sağlamak lazım

TIKLAYIN -  Bahçeli'den DEM Parti'ye "Türkiye partisi olma" çağrısı: Uzattığım el, milli birlik ve kardeşliğimizin mesajıdır

TIKLAYIN - Bahçeli'nin son çağının ardından DEM kulisleri: Şartlar olgunlaşırsa müzakereye hazırız

TIKLAYIN- Yeni "çözüm süreci" mi geliyor? | AKP'li isimlerden peş peşe açıklamaları

TIKLAYIN –  Murat Sabuncu'nun yazısı: 'Devlet desteğinde-bilgisinde' çözüm mü, Hakan Fidan yine devrede mi, hemen önemsizleştirilmeli mi?

TIKLAYIN -  Candan Yıldız'ın röportajı | DEM Partisi Milletvekili Sırrı Sakık: Bahçeli'nin 'Ülkemizde barışı sağlamak lazım' sözlerini önemsiyoruz, Bahçeli ile tokalaşmamızı eleştiren troller umurumuzda değil

TIKLAYIN - Bahçeli'nin DEM Parti'lilerle tokalaşmasında "Dolmabahçe mutabakatı" detayı

TIKLAYIN - Mehmet Y. Yılmaz yazdı: Kürt siyaseti aynı suda ikinci kez yıkanır mı?

TIKLAYIN - Yalçın Doğan yazdı: Bahçeli DEM'e çiçek attı ama...