Gündem

Mehmet Altan: Türkiye kaygan bir zemine doğru gidiyor

Mehmet Altan, Tuluhan Tekelioğlu'nun Artı 1 TV'de yayımlanan 'Gece Masası' adlı programında Başbakan ve oğluna ait olduğu öne sürülen ses kayıtlarına ilişkin değerlendirmede bulundu

25 Şubat 2014 19:38

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen ve internet sitelerine düşen ses kayıtları ile ilgili yayın yapan sayılı gazeteciden biri olan Tuluhan Tekelioğlu'nun programına Prof. Mehmet Altan konuk oldu. Altan, dün akşam kayıt yayımlandıktan hemen sonra yaptığı açıklamada "Bu geceden sonra tek konuşulması gereken şey, hukuktur! Hukukun olmadığı yerde, kural dışı bir ortamı cazibesini ve ürkütücülüğünü beraberinde getiriyor" dedi. Mehmet Altan, yakın gelecek için "Bu gece itibarıyla Türkiye önüne geçilemeyecek bir kaygan zemine doğru gidiyor" ifadesini kullandı.

Altan'ın Tekelioğlu'nun Artı 1 TV'de yayımlanan "Gece Masası" adlı programda söylediklerinin bir kısmı şöyle:

Siz de dinlendiniz. Sizi de MİT dinlemiş. Böyle bir dönemden geçiyoruz...Herkes bir şekilde birbirini dinliyor. Biraz önce internet sitesine düşen ses kaydı iddiaları, bugün Star ve Yeni şafak Gazetelerinin duyurduğu yer alan cemaatin 7 bin kişiyi dinlediği iddiasıyla yapılan haberden sonra olmuş olabilir mi?

Bunların hepsi olabilir. Fakat Türkiye'de bir devlet, bir toplum ve bir ortak yaşam konuşuluyorsa, bunların hepsine hukuk üstünden bakmak lazım. Hukuk üzerinden bakmadığınız vakit, Türkiye de farklı siyasi kamplara geçip, birbiriyle atışan, itişip, kakışan insan topluluğundan bir kısmına düşüyorsunuz. Halbuki Türkiye bunun çok daha ötesinde bir vehamet içinde. Hukukun tarafını tutmadığınız vakit bu işin içinden çıkamazsınız.

Bu gece itibarıyla Türkiye önüne geçilemeyecek bir kaygan zemine doğru gidiyor. Hiçbir fantezist, yahut siyasi analiz ve taraftarlığına imkan bırakmayacak kadar vahim bir durumda Türkiye bu gece itibarıyla...Kimsenin öngörülmez bir kaos kuyusunda kaybolmaması için ortak bir sağduyuya ihtiyaç var. Bu geceden sonra tek konuşulması gereken şey, hukuktur! Hukukun olmadığı yerde, kural dışı bir ortamı cazibesini ve ürkütücülüğünü beraberinde getiriyor.

Olup bitenleri izleyip sarsılmamak mümkün değil. Bir ülke vatandaşı için sarsıcı, ürküntü verici. Bu kadar sert ve yüksek bir tansiyon altında ürperiyoruz. İpin ucu 25 Aralık'ta kaçtı, mahkeme kararına uyulmalıydı. Mahkeme kararına rağmen polisin devre dışı bırakılması, polis ve savcıların hallaç pamuğu gibi sürülmesi... Hukuku ve yargıyı devre dışı bıraktığınız vakit, bunun getireceği tüm kaotik noktaya doğru gidildiğini görürsünüz. Türkiye'nin darbelerinin tümünü gördüm, bireysel olarak pay aldığım zamanlar da oldu. Ama bu geceki olay toplumsal boyutlarda öngörülemez bir karanlığı gösterdiği için ürküntü verici. Tablo çok ürkütücü. Sağduyulu, sakin, güvenceli, demokratik yapıya ulaşılması için bu kabuk devletin hukuk üzerinden yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Ayakkabı kutularının unutturulmak istendiği, oysa mahkemede aklanma zorunluluğu yerine sandığı işaret eden bir davranış var. 25 Aralıkta bir yargı darbesi yaparak, gelmekte olanın kaotik ve ürkütücü durumunu göze almak yanlıştır.  

İlgili Haberler