Gündem

İstanbul Barosu: Ebru Timtik'in ölümü bu ülkenin yargı tarihine bir utanç olarak yazılacaktır

28 Ağustos 2020 16:24

İstanbul Barosu, avukat Ebru Timtik'in adil yargılanma talebiyle yaptığı ölüm orucunun 238. gününde hayatını kaybetmesinin ardından yaptığı açıklamada, "Devletin topkeyün duyarsızlığının izah edilebilecek hiçbir makul nedeni yoktur. Onun için bu ölüm, yargı tarihi için bir utanç olarak tescil edilecektir. ifadeleri kullanıldı.

Avukat Adil yargılanma talebiyle ölüm orucuna başlayan tutuklu avukat Ebru Timtik eyleminin dün akşam İstanbul Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hayatını kaybetti.

Konu hakkında, "Ebru Timtik Ölmedi" başlıklı bir açıklama yayınlayan İstanbul Barosu, "Adil yargılanma hakkı talep eden bir avukat bugün, bu uğurda öldü. Günlerce yaptığı mücadelenin yetkililer tarafından görmezden gelinmesi, bu ülkenin yargı tarihine bir 'utanç' olarak yazılacaktır" dedi. Açıklama şu şekilde:

"İstanbul Barosu olarak tanıklık yapıyoruz ki, ÇHD Davasında adil yargılanma hakkı ihlal edilmiştir. Adil Yargılanma Hakkının bir lütuf değil, hak olduğunu defalarca ifade eden bir kurumsallık olarak, bu ölüm karşısında şimdi “yaşam hakkına” yönelik bir ihlalin de tanıklığını yapıyoruz. 
 
İlk celsesinde tahliye ile sonuçlanan bir davanın, tahliye kararı veren yargıçlarının görevden alınıp yeni bir heyet kurulduğu davadan sözediyoruz. Yeni heyetin bütün usul kurallarını bilerek ve isteyerek uygulamadığı, özel olarak görevlendirilmiş gizli tanığın saçma sapan ifadelerinin karara dayanak yapıldığı bir davadan, daha başlamadan talimatla oluşturulan kararın bile savunma hakkı kullandırılmadan verilen bir davadan söz ediyoruz. Üstelik bütün sanıklarının avukat olduğu bir davadan... 
 
Ebru Timtik, böylesine haksız bir yargılamanın sonucunda verilen kararın, kendisi için ölümle eşdeğer olduğunu düşünüyordu. Ölümden değil, avukatlık yapamamaktan korkuyordu. Bunu en çarpıcı biçimde anlatabilecek yolu seçerken açtığı talep, kendisinin özel bir istemi değildi. Eylemin tercihine ilişkin bir farklı yaklaşım taşıyanlar da dahil olmak üzere herkes bilmelidir ki, bu ölüm engellenebilirdi. Devletin topkeyün duyarsızlığının izah edilebilecek hiçbir makul nedeni yoktur. Onun için bu ölüm, yargı tarihi için bir utanç olarak tescil edilecektir. Ama bu ölüm, bütün avukatları bu hukuk anlayışıyla mücadele için daha bir bilinçli kılacaktır. 
 
O’na rahmet dilerken, gidişinin adil olmadığını biliyoruz. Bu nedenle uğruna ölüme gittiği adil yargılanma hakkının savunucusu olacağımıza söz veriyoruz. İnsana özgü hakların onunla birlikte gitmeyeceği, insan odaklı hukuku gözeten anlayışımızı bütün yargılarımızın temeline oturtacağız. O’nu uğurlarken, yaşatamadığımız için taşıdığımız duyguları, mücadelemize bayrak yapacağız. Ebru Timtik yaşayacak."
 
Öte yandan adil yargılanma talebiyle ölüm orucuna devam eden avukat Aytaç Ünsal eylemin 207. gününde. Ünsal, pandemi hastanesi olan Kanuni Sultan Süleyman Eğitim Araştırma Hastanesi’nde tutuluyor.
 

Ne olmuştu?

Çağdaş Hukukçular Derneği davasında 20 Mart 2019’daki duruşmada kararını açıklayan mahkeme, avukatlara 18 yıl 9 ay ile 3 yıl 1 ay 15 gün arasında hapis cezalarına hükmetmişti. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi de Ekim 2019’da itirazları reddederek dosyayı Yargıtay’a göndermişti.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, ÇHD davasında verilen 159 yıldan fazla cezanın, avukat Barkın Timtik’e verilen ceza hariç onanması yönünde görüş bildirdi.

Tebliğnamede sadece, TCK'nın 314/1 maddesi uyarınca "örgüt kurmak ve yönetmek" suçundan 18 yıl 9 ay hapse mahkum edilen avukat Barkın Timtik’in cezasının bozulması, onun da diğer avukatlar gibi “örgüt üyeliğinden” cezalandırılması gerektiği ifade edildi.

Savcılığın tebliğnamesi Yargıtay 16. Ceza Dairesine gönderildi.

Derneğin yöneticilerinden avukat Ebru Timtik ile ÇHD üyesi avukat Aytaç Ünsal adil yargılanma hakkı için ölüm orucuna başladı.

Anayasa Mahkemesi , 14 Ağustos’ta ölüm orucundaki avukatlar Aytaç Ünsal ile Ebru Timtik’in tahliye talepli tedbir başvurusunu, “Maddi veya manevi bütünlüklerine yönelik ciddi bir tehlike yok”  gerekçesiyle reddetti.