HDP yönetiminin Ağrı Milletvekili Leyla Zana’nın, Genel Kurul’daki yemin töreni öncesi grup kararı olarak aldığı “yemin metninin aynen okunması” yönündeki prensip kararına karşın geliştirdiği bireysel tavırdan hoşnut olmadığı iddia ediliyor. Ancak, parti kaynaklarından alınan bilgiye göre, HDP'de Zana’nın kişisel iradesine de saygı duyulması gerektiği ifade ediliyor. Öte yandan Zana’nın bu kararın alındığı toplantıya katılmadığı öğrenildi.
TBMM Genel Kurulu’nda önceki gün gerçekleştirilen yemin töreninde HDP’li Zana’nın yemin metnindeki "Türk milleti" ifadesini "Türkiye milleti" olarak okuması üzerine yeminin geçersiz sayılması, yemin törenine damgasını vurdu. Öte yandan, HDP Milletvekilleri Leyla Zana ve Mehmet Ali Aslan’ın Meclis’teki yemin töreninde yaptıkları Kürtçe ve Arapça kısa konuşmalar, tutanaklara “X” olarak girdi.
Cumhuriyet'ten Mahmut Lıcalı'ya konuşan bir HDP yöneticisi, “Bizim bu kadar yoğun gündem içerisinde böyle yapay gündem yaratacak bir pozisyonumuz yok. Bunu grup olarak da konuştuk. Silvan’daki katliamlar, Nusaybin’de çok ciddi operasyonel hazırlıklar var. Çözüm süreciyle ilgili tek bir adım atılmadı. 20 yıl öncesinin gündemine takılacak bir parti değiliz. Ancak kendisinin iradesidir, saygı gösteririz” değerlendirmesini yaptı.
Zana'nın dün HDP’li kadın vekillerin yaptığı toplantıya da katılmadığı öğrenildi. Zana’nın yakın çevresine yaptığı değerlendirmede yaşananların “yemin krizi” olarak algılanmasından “son derece rahatsız olduğu” öğrenildi.
HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ ise dün partisinin kadın milletvekilleri ile yaptığı toplantının ardından şunları söyledi:
“Demokratik bir tutum olarak görüyoruz. Aslında demokrasilerde toleransın olduğu ülkelerde bu tip zorlamaların olmaması gerekir.”
Özlük haklarından yararlanacak mı?
Milletvekili emeklisi olan Zana’nın yeni dönemde milletvekili özlük haklarından yararlanıp yararlanmayacağı konusunda ise farklı bir teamülün oluşabileceği belirtiliyor. Daha önceki dönemlerde tutuklu milletvekillerinin kendi iradeleri dışında yemin etmediği için özlük haklarından yararlanması yönünde bir teamül bulunuyordu. Ancak Zana’nın yemin etmeme kararını özgür iradesiyle aldığı için özlük haklarından yararlanma uygulamasının TBMM Başkanlığı tarafından yeniden yorumlanarak yeni bir teamülün oluşabileceği belirtiliyor.