Politika

CHP'li Güler'den 'Dersim özrü' tepkisi: Özür dile(t) - diz çök(tür) politikası uygulanıyor

CHP'li Birgül Ayman Güler, 'Kimlik siyasetçileri hesaplaşmayı yüzleşme ve özür dile(t)me politikalarının teşvik edilmesi sayesinde mümkün görüyorlar' dedi

16 Kasım 2014 15:12

CHP'de ulusalcı kanadın önde gelen isimlerinden İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun Dersim katliamı için özür dilemesine tepki göstererek, "Türkiye’yi saran gürültünün kaynağı özür dile(t) - diz çök(tür) politikası" dedi. 

"Özür dile(t)me, kimlik siyasetinin uygulama aracı. Hukuk alanındaki karşılığı “anayasal vatandaşlık” projesi. İdeolojisi neoliberalizm. Tarih, gerçekler, acılar, sevinçler... Onun gözünde hepsi malzeme" ifadelerinde bulunan Güler'in Aydınlık gazetesinde  "Özür dile(t)mecilik" başlığıyla yayımlanan yazısının bir bölümü şöyle:

"Emperyalizmin küresel sömürgecilik çağı, uluslardan öz-tarihleri için özür dileyip diz çökmeleri baskısıyla yürüyor. İşe sosyalist uluslardan başladı, şimdi ulusal bağımsızlık savaşı vermiş ülkeleri geziyor. Türkiye’yi saran gürültünün kaynağı budur; özür dile(t) - diz çök(tür) politikası.

 

Hangi bütünün parçası?

 

Özür dile(t)me, kimlik siyasetinin uygulama aracı. Hukuk alanındaki karşılığı “anayasal vatandaşlık” projesi. İdeolojisi neoliberalizm. Tarih, gerçekler, acılar, sevinçler... Onun gözünde hepsi malzeme!

Bauman’ın ‘Bireyselleşmiş Toplum’ kitabında dediği gibi “Kimlik edinme savaşları, küreselleşme eğilimine ne ters düşer ne de ona engel olur. Onlar küreselleşmenin meşrû çocuğu ve doğal ortağıdırlar ve onu durdurmak şöyle dursun, çarklarını yağlarlar”. Bu sahne içinde özürcülük, yağı taşıyan yağdanlık işlevi görmektedir.

Kimlik siyasetçileri “ulus-devletler düşsün, yerini anayasal devletler alsın” hedefi peşindeler. “Ama buna ‘gelecek için ortaklık projesi’ ile ulaşamayız” diyorlar. Yolun, tarih defterlerini açıp, etnik grupları ulus-devletle hesaplaşmaya sokmaktan geçtiğini saptamışlar. Peki ama, etnikler - devlet arası hesaplaşma etniklerin kendi aralarında hesaplaşmaya da neden olursa? Etnisiteler arasında düşmanlıklar yükselirse? Kardeş kavgaları? Mühendisçe soğukkanlılar, elbette diyorlar, olabilir. Ne kadar ‘temizlik’ olursa o kadar iyi!

Hesaplaşmayı yüzleşme ve özür dile(t)me politikalarının teşvik edilmesi sayesinde mümkün görüyorlar. Bunun için etnik grupların ‘bellek’lerine başvurmayı, eğer halihazırda uygun bir şeyler yoksa her biri için uygun bellekler yaratılmasını gerekli görüyorlar. Biz de yıllardır AB fonlarıyla desteklenen yerel tarih, sözlü tarih, mikro tarih çalışmaları bu işi gördü; ‘resmi tarih’e karşı ‘etnikler tarihi’ biriktirildi. ‘Hakikatler’ komisyonculuğu bunu siyasete dökmenin aracı oldu. İşte şimdi özürcülerin sahne sırası geldi ve yaratılmış bellekler sayesinde keskinleştirilen kimlikler için harekete geçtiler.

Bu siyasetin kendisi de kuramı da Türkiye’ye ait değildir. Çoğu fikir akımı ve politika gibi bu da ithaldir ve yalnızca taşıyıcı - uygulayıcıları ‘yerli’dir.

Yazının devamına buradan ulaşabilirsiniz. 

İlgili Haberler