12 Ekim 2018 06:22
20 yıldan uzun süredir Türkiye’de yaşayan ABD’li rahip Andrew Brunson’ın hem PKK hem de ‘FETÖ’ adına suç işlemek ve ‘casusluk’ suçlamalarıyla 35 yıla yakın hapis istemiyle yargılandığı davanın 4. duruşması bugün İzmir Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Duruşma, saat 10:00'da başlayacak.
ABD'li yetkililer, Brunson'ın 'özgür kalacağı' yönünde umutlu olduklarını söyleseler de; ABD Dışişleri Bakanlığı bu konuda Türkiye'yle yapıldığı iddia edilen anlaşmadan haberdar olmadıklarını açıkladı. Ankara ile Washington'ın Brunson konusunda anlaşmaya vardığına dair haberlerin ardından yıl başından bu yana yüzde 40'a varan oranlarda değer kaybeden ABD Doları 5.99 seviyesinden 5.90'a kadar geriledi.
TIKLAYIN - Stratejist Ash'ten ‘Brunson anlaşması' yorumu: Eğer doğruysa Türkiye için iyi haber
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise perşembe günü yaptığı açıklamada, "Yargı ne karar verirse, o karara uymak zorundayım" dedi.
Yaklaşık 2 yıl tutuklu kalmasının ardından serbest bırakılmayan ve elektronik kelepçe takılarak ev hapsine alınan ABD vatandaşı Brunson’ın durumu, iki ülke arasında tansiyonun artmasına sebep olmuştu.
ABD, Brunson'ın serbest bırakılmamasının ardından ‘insan hakları ihlallerinin sorumluluları’ oldukları gerekçesiyle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'e yaptırım uygulamış, Türkiye'den çelik ve alüminyum ithalatına uygulanan gümrük vergilerini ikiye katlamıştı.
ABD-Türkiye gerginliğinin ardından bir süredir ‘patlamaya hazır bomba’ olan Türkiye ekonomisinin kötüye gidişatı hızlanırken; Washington'un attığı adımlar, Türk Lirası ve Türk varlıklarının değer kaybı başta olmak üzere küresel piyasalarda satışların yaşanmasına yol açmıştı.
ABD-Türkiye arasındaki son gerilimin işaret fişeği olan ve yaklaşan ara seçimler öncesi Demokratlar karşısında Cumhuriyetçi Parti ile ABD Başkanı Donald Trump'ın elini rahatlatabileceği yorumları yapılan Brunson'ın yarınki duruşma sonrasında nasıl bir ceza alacağı, ABD'ye dönüp dönemeyeceği sadece ailesi, yakınları ve cemaati tarafından merakla beklenmiyor, uluslararası siyasete ve ekonomiye olan olası etkisi sebebiyle aynı zamanda dünyanın dört bir yanında da merakla takip ediliyor.
Brunson'ın durumuna dair 'konuya yakın', 'üst düzey' ve 'ismini vermek istemeyen' kaynaklara dayandırılan çok sayıda iddia da ortaya atılıyor. NBC'nin internet sitesinde Türkiye saatiyle 20:30’da yayınlanan haberde, Türkiye ile ABD’nin ‘gizli bir anlaşma’ya vardığı ve Beyaz Saray’ın Brunson’ın birkaç gün içinde ABD’de olmasını beklediği kaydedildi.
Detayları belli olmayan anlaşma kapsamında, Brunson’ın ‘evine’ dönmesi karşılığında ABD’nin de Türkiye’ye yönelik ekonomik baskıyı hafifletmeyi kabul ettiği iddia edilirken; NBC’ye konuşan üst düzey yetkililerden biri, Trump yönetiminin ‘birkaç ay önce verdiği sözü tutmaması’ sebebiyle Türkiye’nin anlaşmaya uyacağından yüzde yüz emin olmadığını söyledi.
NBC’nin iddialarına dair Beyaz Saray ve Washington’daki Türk Büyükelçiliği resmi açıklama ya da yorum yapmayı reddederken; Brunson’ın ailesi de şu an için konuya dair konuşmadıklarını söyledi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert ise rutin basın toplantısında konuya dair bir soruya herhangi bir anlaşmadan haberdar olmadıkları cevabını verdi.
Hukuki sürecin devam ettiğini kaydeden Nauert, “Bu, tüm ABD hükümetinin çok yakından takip ettiği bir dava. Umarım ki çok geç olmadan o ve eşi ABD’ye dönebilirler” dedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı herhangi bir anlaşmadan haberdar olunmadığını söylese de, NBC’nin ardından Wall Street Journal (WSJ) da Ankara ile Washington arasında Brunson konusunda anlaşmaya varıldığına dair bir haber yayınladı. WSJ’nin haberinde, ‘konuya yakın kaynaklar’ın Brunson hakkındaki bazı suçlamaların düşmesini ve en fazla tutuklu kaldığı süreye sayılabilecek oranda hapis cezasına çarptırılmasını beklediği kaydedildi.
Brunson davasının ABD’de önümüzdeki ay gerçekleşecek ara seçimlerini de etkileyeceği yorumunda bulunulan haberde, konuya ilişkin şu ifadeler kullanıldı:
“Brunson’ın serbest kalması önümüzdeki ay yapılacak seçimlerde potansiyel bir Demokrat dalgayı dizginlemeye ve Kongre’nin kontrolünü elinde tutmaya çalışan Trump ve Cumhuriyetçi Parti için bir nimet olacak. Evanjelik Hristiyanların etkisi nedeniyle Trump ve Başkan Yardımcısı Mike Pence, Brunson’ın özgürlüğünü öncelik haline getirdiler.”
WSJ'de yaklaşık 3 hafta önce yayınlanan bir diğer haberde de Brunson'ın bugünkü duruşmada serbest bırakılabileceği belirtilmişti. Haberde sözlerine yer verilen bir Türk yetkili, Brunson'ın serbest bırakılması ile ilgili "muhtemel bir sonuç" ifadesini kullanmıştı.
Perşembe gecesi yayınlanan haberde ise Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın 10 gündür kayıp olmasının ardından Ankara-Riyad ilişkilerinin gerginleştiği hatırlatılarak; “Brunson’ın serbest kalması, kayıp gazeteci konusunda Suudi Arabistan’ın karşısına çıkmaya hazırlanan Ankara’nın Washington’ın yardımını aradığı bir dönemde Trump ile Erdoğan arasındaki ilişkilerin gelişmesine yardımcı olabilir” dendi.
Washington Post’ta (WP) yayınlanan haberde de konuya yakın kaynakların Brunson konusunda ABD ile Türkiye arasında anlaşmaya varıldığını söylediği bilgisi tekrar edildi. Haberde söz konusu uzlaşmaya, ABD Başkanı Trump ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da katıldığı ve geçen ay New York'ta gerçekleştirilen BM Genel Kurulu toplantıları sırasında ulaşıldığı belirtildi.
WP’ye konuşan ‘konuyu yakından takip eden bir Avrupalı diplomat, Brunson’ın ‘terör örgütüne destek verme’ suçundan hüküm giyerek 4 ila 5 yıl arasında hapis cezasına çarptırılabileceğini söyledi. Brunson’ın alacağı cezanın hapiste geçirdiği süreye sayılarak sınır dışı edileceğini savunan kaynak, şu yorumda bulundu:
“Erdoğan için, ABD baskısına boyun eğmediğini göstermek önemli. Bu sebepten de yargı sürecinin devam etmesine izin verecek ve Brunson’ın suçlu olduğunu gösterecek.”
Reuters’a konuşan iki üst düzey yetkili ise Brunson için Türkiye’yle anlaşmaya varılmadığını söyledi. Yetkililerden biri, “Umutluyuz ama bu kaygan bir zemin” dedi.
Cumhuriyetçi Lindsay Graham ile Demokrat Jeanne Shaheen’in de aralarında bulunduğu dört ABD senatörü de ortak bir açıklama yayınlayarak, Brunson’ın serbest kalmasının ‘ABD-Türkiye ilişkilerinin uzun dönemde gelişmesine yardımcı olacağını’ belirtti.
Açıklamada, “ABD ve Türkiye NATO müttefikleridir. Bölgesel güvenlik ve istikrar konusunda birçok ortak kaygıya sahiptirler. İlişkilerimizde bu çirkin dönemi kapatmanın vakti geldi” ifadelerine yer verildi.
Brunson’ın çarşamba günü DW Türkçe’ye konuşan avukatı İsmail Cem Halavurt da, cuma günkü duruşmada müvekkiline yönelik ev hapsinin sonlandırılmasını beklediklerini söylemişti. Halavurt, beraat kararı çıkmasını bekleyip beklemedikleri sorusuna böyle bir beklentilerinin olmadığını belirterek şöyle cevap vermişti: "Beraat çıkmaz. Yargılama devam ediyor. Bizim taleplerimiz devam ediyor. Yakın zamanda bir karar çıkma olasılığı yok.”
Halavurt, Brunson'ın tahliyesiyle ilgili "çok fazla parametre mevcut olduğunu" ifade etmişti. Avukatın bugün bir kez daha hâkimden Brunson'ın tahliyesini talep etmesi bekleniyor.
ABD Başkanı Trump, son günlerde yaptığı açıklamalarda Brunson konusuna değinmedi. ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ise iddiaların ardından yaptığı açıklamada herhangi bir anlaşma olup olmadığını doğrulamayı reddederken; Brunson'ın serbest bırakılması konusunda ise 'umutlu olduğunu' söyledi.
"Türkiye'nin duruşmada bir şeyler yapmaya niyetli olduğu ve hiçbir suçu olmayan, adil olmayan bir şekilde hapiste tutulan bu iyi adamı serbest bırakacağı yönündeki umutlarımızı koruyoruz" diyen Pence ayrıca, ABD Başkanı Trump'ın 'Brunson özgür kalana, evine, ABD'ye, ailesine ve kilisesine kavuşana dek' güçlü bir duruş sergilenmeye devam edeceğini açık bir şekilde gösterdiğini ifade etti.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da, NBC haberi öncesinde Washington'daki Amerikan Ulusal Güvenlik Yahudi Enstitüsü'nün (JINSA) yıllık akşam yemeğinde gazetecilerin Brunson'ın serbest bırakılması konusunda ne düşündüğüne dair sorularına, "Yapılması gereken doğru şey bu. Türkiye'nin yapması gereken insani bir şey… Çok yakında (Brunson) ve eşinin Amerika'ya geri dönebileceğinden çok umutluyum" cevabını verdi. Pompeo, Brunson'ın serbest bırakılmasının Türkiye-ABD ilişkileri için 'önemli bir adım' olacağı yorumunda da bulundu.
Daha önce konuyla ilgili olarak 15 Temmuz darbe girişiminin arkasındaki isim olduğu belirtilen ve ABD'de bulunan Fethullah Gülen'in iadesini gündeme getirerek, "Papazı verin' diyorlar. Bir papaz da sizde var, bize verin, biz de onu size verelim" diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise gün içinde yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
"Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olması sebebiyle, ben yargıya müdahale edecek konumda değilim. Ben, demokratik bir cumhuriyet olan, bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanıyım. Dolayısıyla yargı ne karar verirse, o karara uymak zorundayım. O işin muhatabı olanlar da yargı kararına uymak zorundadırlar. Olay budur."
20 yıldan uzun süredir Türkiye’de yaşayan İzmir'deki Protestan cemaatine ait Diriliş Kilisesi'nin ABD'li Pastörü Andrew Craig Brunson ve eşi Norine, 2016’da süresiz oturma izni için başvurdu. İçişleri Bakanlığı, Ağustos 2016'da yazdığı yazıyla süresiz oturma izni başvurusunun "kamu düzeni ve kamu güvenliği açısından" uygun bulunmadığını ve reddedildiğini belirtti.
Brunson ve eşi Ekim 2016'da İzmir Alsancak Polis Karakolu'na çağrıldı. Burada sınır dışı edilmek üzere gözaltına alındılar. Eşi Norine Brunson, 13 gün sonra serbest bırakıldı.
Brunson daha sonra sınır dışı edilemek üzere Bornova ilçesindeki Geri Gönderme Merkezi'ne sevk edildi. Burada sınır dışı edilmeyi beklerken, Aralık 2016'da Fethullah Gülen Cemaati'ne üye olmak suçlamasıyla aynı gün içinde önce gözaltına alındı, daha sonra da tutuklandı.
Brunson hakkındaki iddianame tutuklanmasından yaklaşık 1,5 yıl sonra hazırlandı ve Mart 2018'de İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede, Brunson'a hem Fethullah Gülen Cemaati hem de PKK adına suç işlediği suçlaması yöneltildi.
Brunson için "örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlediği" gerekçesiyle 15 yıla kadar, "devletin gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etmek" suçlamasından 20 yıla kadar hapis cezası istendi. Aynı zamanda ABD’li rahibin 2013 yılındaki Gezi Parkı protestolarının ‘organizatörleri’nden biri de olduğu iddia edildi. Brunson, avukatları ve ailesi iddiaların tamamını reddediyor.
Brunson, yaklaşık 2 yıl cezaevinde kaldıktan sonra, tutukluluğu 25 Temmuz'da ev hapsine çevrildi. Hâlâ ev hapsinde tutulan ve hakkında yurt dışına çıkış yasağı olan Brunson'ın avukatı İsmail Cem Halavurt, ev hapsi kararının bozulması için yapılan başvuruların reddedilmesinin ardından 3 Ekim'de Anayasa Mahkemesi'ne de başvurdu.
© Tüm hakları saklıdır.